Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın Cebrail Aleyhisselam ile Ramazan’da karşılıklı Kur’an-ı Kerim okuması olarak bilinen mukabele, Mardin Ulu Camii'nde de sürdürülüyor.

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte Mardin’deki tüm camilerde mukabele heyecanı devam ediyor.

Cami ve mescitlerde genelde sabah, öğle ve ikindi namazlarının ardından hafızlar ya da cami imam hatibi tarafından okunan Kur’an’ı Kerim ile mukabele geleneği yaşatılıyor.

Gelenek hakkında konuşan Mardin Ulu Camii İmamı Süleyman Demir, Ramazan ayında bu tür tarihi ibadethanelerin atmosferinin daha da güzelleştiğini ifade etti.

13 yıldır imamlık yapan Demir, yüzyıllardır Ulu Camii'nde mukabele geleneğinin devam ettiğini belirterek, “Buranın manevi havası, güzelliği Ramazan ayına farklı bir iklim katıyor. Burada olmaktan memnunuz elhamdülillah. Mukabele geleneği malum olduğu üzere Peygamber Efendimiz Aleyhisselam döneminde, Hazreti Cebrail Aleyhisselam’a, beraber her Ramazan karşılıklı okudukları, buna arz dedikleri, o kültürden, o noktadan geliyor. Mukabele yüzyıllardır Müslümanlar arasında devam ettiği gibi Mardin’imizde de devam ediyor. Ulu camimizde de Ramazan aylarında mukabele geleneği devam ediyor. Mukabeleye esnaf kardeşlerimiz rağbet ediyor. Mukabele okuyarak en azından Kur’an’ı eksik okuyan ya da okumakta sıkıntı çeken kardeşlerimiz her Ramazan kendilerini yenileme ihtiyacı hissediyorlar ve yeniliyorlar kendilerini bu ay içerisinde.” şeklinde konuştu.

“Kur’an-ı Kerim’i Ramazandan sonra da okuyup hayatımıza tatbik etmek lazım”

Müftü Pinal: Çocuklara Peygamberi sevdirmek, anne ve babanın en başta gelen görevleri arasındadır Müftü Pinal: Çocuklara Peygamberi sevdirmek, anne ve babanın en başta gelen görevleri arasındadır

Demir, Ramazan ayından sonrasında da bu tür ibadetlerin devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ramazan ayında Kur’an okuyoruz, Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ay. Kur’an’a çok önem veriyoruz bu çok güzel bir şey ancak Kur’an-ı Kerim’i Ramazandan sonra da okuyup aslında hayatımıza tatbik etmek lazım. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’a tabi olmak gibi bir çabaya girersek Ramazan’dan sonrasını da hayatımızın Ramazanı kılabilirsek bu bize çok daha faydalı olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Ulu caminin tarihçesi hakkında kısa bilgi veren Demir, “Ulu Cami 1199 yılında merkezi Kudüs’te olan beyliklerden Artuklular döneminde kurulmuş bir cami olup 1199’da ibadete açılmıştır. O günden bugüne de hep hizmet etmeye devam etmiştir. Belki çok kısa dönemlerde restorasyonlar gerçekleşti ama onun dışında hep ibadete açık olmuştur ve insanlar Ulu Camii'de ibadet etmişlerdir.” şeklinde aktardı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha