Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sessiz Yürüyüş'ün 24. Haftasındasında Malatya'da bir araya gelen onlarca kişi, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki soykırımını tel'in etti.

Toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Dr. Fuat Zengin, 7 aydır devam eden soykırım ve zulme rağmen sabreden onurlu Gazze halkına ve bütün zorluklar içerisinde açlığa, ilaçsızlığa rağmen kendi canı pahasına hastaları için var gücüyle çalışan Gazze’nin fedakar doktorlarına selam söyledi.

Zengin, Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sessiz Yürüyüş'ün 24. haftasında yeniden Gazze’yi hatırlamak ve hatırlatmak için toplandıklarını ifade etti.

"Yaklaşık bir asırdır Filistin'i işgal eden siyonist rejim, o topraklarda sistematik bir şekilde katliamlar yapmakta, insanları yurtlarından zorla sürgün ederek vatanlarına ve mal varlıklarına el koymaktadır." diyen Zengin, "İşgalci israilin 7 Ekim'den itibaren süren saldırıları neticesinde şehid sayısı 35 bin, yaralılar ise 100 bin kişiyi geçmiş durumda. 20 bine yakın çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken bugünlerde ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3-4 hastane mevcut. Bunların da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş durumda. İsrail’in zülümleri sonucunda sağlık hizmeti verilemez hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Gazze'de hastanelerin işgal ordusu tarafından hedef alındığını anımsatan Zengin, "Gazze'nin kuzeyindeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi bombalandı ve hizmetdışı kaldı. Gazze’nin güneyindeki en büyük hastanesi olan El-Nasır Hastanesi bombalandı ve hizmetdışı kaldı. Ülkemiz tarafından 2011-2017 yılları arasında Gazze Şeridi'nde inşa edilen Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin İşgalcı İsrail'in 7 Ekim saldırıları sonrasında askeri amaçlarla kullanıldığı öğrenilmiş oldu. Ayrıca son günlerde Nasır ve Şifa Hastaneleri’ndeki yıkım ve bölgede bulunan toplu mezarlar ve işkence edilerek şehid edilen insanların cesetleri işgalci israilin vahşetini gözler önüne serdi." dedi.

Zengin açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. Çok sayıda artan menenjit ve hepatit C vakası olması bu durumu çok daha zorlaştırıyor. Gazze'deki durum kelimenin tam anlamıyla bir soykırım. İsrail, Gazze'nin tamamını bir toplama kampına çevirmiş durumda hiçbir hukuk ve ahlak kuralı tanımadan, hiçbir insani değerle açıklanamayacak şekilde bir soykırım yapıyor. İnsanların gidebilecekleri hiçbir yer yok ve en son sığındıkları hastaneler dahi bombalanıyor."

"2 milyon mazlumun göğü inleten çığlıklarına kör, sağır, dilsiz kesilen, sessiz kalanlarda bu utancı yaşayacaklar, elbet hepsinin bir gün gelecek hesabı olacaktır!" diyen Zengin şu ifadeleri kulandı:

"Elbet bu günler de geçecek!

Gelecekte bu günler hatırlandığında zülme karşı durmanın onurunu mu yoksa zülme sesiz kalmanın ve hatta destek olmanın zilletini utancını mı yaşayacak insan bu gün ona karar verme günüdür!

Herkes kendi sınavını veriyor bebeklerin çığlıkları, mazlumların çektiği acılar göğü inletirken tarafsızlık zillettir! Bizim tarafımız her daim mazlumlar olacak bu gün de vicdanlı, onurlu olmak Gazze’deki zülme karşı durmaktır! Zülme karşı çıkan yeryüzünün tüm onurlu vicdanlı insanlarına selam olsun. Hakikat her daim zalimlerin kaybedeceğini mazlumların kazanacağını bize söylüyor! Gazze de mazlumlar kazanacak inşallah. İsrail vahşiliğiyle zalimliğiyle insanlık ailesinde çoktan kaybettiği ortadadır."

Çanakkale'de feribot seferlerine fırtına engeli Çanakkale'de feribot seferlerine fırtına engeli

Gazze'yi unutmamak ve unutturmamak gerektiğine vurgu yapan Zengin, tüm vicdan sahibi insanlardan beklenen boykot yapmak ve bunu artık yaşam şekline dönüştürmek gerektiğini ifade etti. (İLKHA) 

Kaynak: ilkha