Dünya Müslüman Âlimler Birliği tarafından İslam Âlimleri Vakfı'nın desteğiyle düzenlenecek olan ve bir hafta boyunca her yönüyle Gazze-Filistin davasının konuşulacağı konferansa, dünyanın dört bir yanından 50'den fazla ülkeden 150'i aşkın ilmi heyet temsilcisi, alanında tanınan âlimler katılacak.
Konferansın başlangıç programı kapsamında, cuma namazının ardından Eyüpsultan Camii önünde, Arapça, İngilizce ve Türkçe olarak gerçekleştirilen basın açıklamasına; Dünya Âlimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam Âlimleri Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu ve dünyanın birçok ülkesinden ilmi heyetlerin temsilcileri katıldı.
Ali Erbaş
"Filistin'e huzur gelmeden yeryüzüne huzur gelmeyecektir"
Basın açıklaması öncesinde bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Tüm dünyanın gözü önünde Filistin'de bir millet yok ediliyor. Bütün tarih, kültür, medeniyet, vicdan, ahlak yok ediliyor. Tüm insanlığın haremi ismeti, ortak değerleri, onuru ve haysiyeti yok ediliyor. Bir terör şebekesi, bir haydut sürüsü, azgın ve sapkın bir çete, dünyanın gözü önünde vahşet üzerine vahşet uyguluyor. Bir enkaza çevirdiği Gazze'yi şimdi de tamamen işgal etmek üzere harekete geçiyor. Bu vahşeti durdurmak zorundayız. Zira Filistin davası, bir iman, ahlak ve vicdan meselesidir. Filistin'e huzur gelmeden yeryüzüne huzur gelmeyecektir. Filistin'i bir kene gibi yapışmış olan zalimlerden kurtarmak zorundayız. Bunun için tüm Müslümanlar, Müslüman devletler, tüm vicdan sahipleri bir araya gelerek zalimleri durduracak ciddi kararlar almak, yaptırımlar uygulamak zorundayız." dedi.
Nasrullah Hacımüftüoğlu
Âlimlere ve insanlığa Gazze'nin yanında durma çağrısı
Âlimler adına basın açıklamasını okuyan İslam Âlimleri Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, "Ümmetimize, insanlığa ve dünyanın özgür insanlarına sesleniyoruz! Şer'î ve insanî sorumluluğumuzdan ve 'bir bedenin parçaları' olmanın getirdiği dayanışmadan hareketle, Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslâm Âlimleri Vakfı ile iş birliği içerisinde bu mübarek konferansı düzenlemektedir. Çünkü görev, âlimlere, bütün ümmete ve insanlığa; Gazze ve Filistin'in yanında durmayı, onların haklı davasını savunma emanetini omuzlamayı ve mazlum halkını bütün imkânlarla desteklemeyi yüklemektedir." diye konuştu.
Büyük israil hedefi ile İslam toprakları yutulmak isteniyor
Hacımüftüoğlu, "Bugün modern tarihin, hatta insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birinin önündeyiz. Sabır ve direnişin sembolü olan Gazze'de iki buçuk milyondan fazla insan topyekûn soykırıma uğratılmaktadır. Ölümcül silahlarla katledilmekte, açlık ve susuzlukla kuşatılmakta, hastalık ve yoksunluğa terk edilmektedir. Üstelik bu zulüm tam 22 aydır aralıksız sürmektedir. Tarih boyunca ilk kez, bütün dünyanın gözü önünde, siyonist bir terör hükümeti açıkça ilan ettiği bir planla bir halkı bütünüyle yok etmeye kalkışmaktadır. Ne cami, ne kilise, ne hastane, ne okul bırakmış; evleri ve kampları yıkmış, bütün hayat damarlarını kesmiş, insanlığın izlerini silmiştir. Gazze'yi hayat sahası değil, ölüm sahnesi hâline getirmiştir. Üstelik bu suçlar, yalnızca Gazze ile sınırlı değildir. Dünyanın gözü önünde, 'vaat edilmiş topraklar: büyük israil' adını verdikleri bâtıl projeleriyle daha fazla İslâm toprağını yutmayı hedeflediklerini ilan etmişlerdir. Başta Ürdün ve Mısır olmak üzere; Müslüman bölge ülkelerini açıkça tehdit etmişlerdir. Aynı zamanda Resulullah'ın miracına şahit olan, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa yıkılarak yerine sözde mabet inşa edilmesi için açıkça hedef gösterilmiş, tekrar tekrar ihlâl ve saldırılara maruz kalmıştır. Ey insanlar! Muhterem Kardeşlerim! Bu bir soykırım suçudur. İşgalin ve sömürgeci yayılmanın suçu ile birleşmiş, uluslararası hukuk bir oyuncak hâline gelmiş, insanlığın değerleri yok olmuş, Birleşmiş Milletler kararları paramparça edilmiştir. UNRWA kuşatılmış, kurumları yıpratılmıştır. Ne hukuk korunmakta, ne adalet hakkı teslim etmekte, ne de insanlık onuru gözetilmektedir. Daha acısı, bu suçlar bazı büyük güçlerin, başta ABD olmak üzere yıkıcı silahları, siyasi ve diplomatik destekleriyle sürdürülmektedir. Ancak buna karşılık umudumuz ise, özgür halklar ayağa kalkmış, bu iğrenç suçlara karşı kıyam etmiş, itirazlarını yükseltmişlerdir. Buna mukabil, İslâm ve Arap ümmeti ise acı veren bir acziyet, utandırıcı bir gevşeklik ve bazı rejimlerin düşmanla yaptığı açık iş birlikleri arasında bocalamaktadır." şeklinde konuştu.
Amaç işgalin durması, her türlü yardımın Gazze'ye gönderilmesi
Benzeri görülmemiş bu felaket karşısında, Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslâm Âlimleri Vakfı ve gayretli, samimi âlimlerin "İslâmî ve İnsanî Bir Sorumluluk: Gazze" başlığıyla bir konferans düzenleyeceğini hatırlatan Hacımüftüoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"50'den fazla ülkeden 150'nin üzerinde otorite sahibi büyük âlim bir araya gelmiş; hakkı haykırmak, dinî ve tarihî sorumluluklarını yerine getirmek ve Gazze'nin yalnızca Filistinlilerin değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası olduğunu ilan etmek üzere Ebû Eyyup el-Ensari, cihad mekânı olan bu mübarek şehirde ve bu mübarek camide toplanmışlardır. Konferansımızın hedefleri şunlardır;
1. İslâm ümmetini ve insanlığı seferber ederek saldırıların durdurulması, koridorların açılması ve Gazze'nin izzetli halkına tüm yardımların ulaştırılması.
2. İslâmî ittifakın tesisi; soykırım, Nazizm ve ırkçılığı hangi isim altında olursa olsun engellemek ve işgalcilerin yayılmacı emellerini kökten bertaraf edilmesi.
3. Ahlaki ve insanî ilkelere yönelik ağır ihlalleri engellemek ve suçluları yaptıkları katliamlardan ötürü adil bir şekilde cezalandırmak için İnsani Hılfü'l-Fudûl (Erdemler Anlaşması) anlayışının hayata geçirilmesi.
4. İstanbul Deklarasyonu ile dünya çapında insan hakları, parlamenter ve insani kuruluşlardan oluşan kurumsal bir ittifakın ilan edilmesi; Gazze'ye yönelik saldırıları durdurmak ve tekrarını önlenmesi.
5. Konferans hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla devlet başkanlarına ziyaret heyeti oluşturulması.
6. Konferans kararlarının takibi ve icrası için kalıcı ve güçlü bir komite veya kurum kurulması.
7. Gazze halkına mesajımız; Ey izzet yurdu Gazze! Hepimiz seninleyiz. Direnişçilere mesajımız ise: Mücadeleniz bütün ilahî dinlere, uluslararası ve insanî hukuka göre meşrudur. Zaferiniz hak, özgürlük ve adalet değerlerinin zaferidir. İşgalin genişlemesine karşı bir koruma ve onurlu bir direniştir.
Konferansın içeriği hakkında da bilgi veren Hacımüftüoğlu, cumartesi günü yapılacak protokol konuşmalarının ardından 24-28 Ağustos tarihleri arasında, Filistin'in ana meseleleri üzerine eş zamanlı 18 çalıştay yapılacağını, 29 Ağustos Cuma günü Cuma namazının ardından Ayasofya Camii'nde gerçekleştirilecek sonuç bildirgesi ile nihayete ereceğini ifade etti.
Basın açıklaması, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)