Filistin

Avukat Yılmaz: Sumud Filosu'na olası müdahale savaş suçudur

Avukat Hasan Yılmaz, Sumud Filosu'na yönelik olası müdahalelerin savaş suçu sayılacağını belirtti. Yılmaz, Filistin halkının yalnız olmadığını ve zulme sessiz kalmanın suça ortak olmak anlamına geldiğini ifade etti.

Siyonist rejimin Gazze'ye uyguladığı kara, hava ve deniz ablukasının sivil halkı hedef aldığını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyleyen Av. Hasan Yılmaz, "Sumud Filosu gibi barışçıl insani yardım girişimleri, insanlık onurunu savunmanın bir yoludur" dedi. Yılmaz, bu tür müdahalelerin devlet terörü ve savaş suçu kapsamına girdiğini belirtti.

Siyonist rejimin yalnızca Gazze'deki Müslümanlara değil, tüm insanlığa açıkça bir saldırı içerisinde olduğunu söyleyen Av. Yılmaz, "israilin Gazze'ye uyguladığı kara, hava ve deniz ablukası, uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırıdır. Bu abluka yalnızca Gazze'deki silahlı unsurları değil, tüm sivil halkı hedef almakta ve yıllardır temel yaşam haklarını ortadan kaldırmaktadır. İşte tam da bu nedenle, Sumud Filosu gibi barışçıl, sivil ve insani yardım temelli girişimler, insanlık onurunu savunmanın bir yoludur." dedi.

Siyonist çetenin hukuksal olarak bir savaş suçu işlediğini belirten Yılmaz, "1949 Cenevre Sözleşmeleri'ne aykırılık (IV. Sözleşme – Sivil Halkın Korunması): Gazze'ye uygulanan abluka, kolektif cezalandırma niteliğindedir. Cenevre Sözleşmesi'nin 33. maddesi gereği bütün bir halkı cezalandırmak savaş suçudur. Su, elektrik, ilaç, gıda gibi yaşamsal kaynakların engellenmesi uluslararası insancıl hukuka aykırıdır." ifadelerini kullandı.

"Sumud Filosu sivil ve barışçıl bir filodur"

Uluslararası sularda herhangi bir gemiye müdahalenin devlet terörü kapsamına girdiğini söyleyen Yılmaz, "Birleşmiş Milletler Şartı'na aykırılık: BM Şartı'nın 1. ve 2. maddeleri barışın, ulusların eşitliğinin ve sivillerin korunmasının esas olduğunu belirtir. israilin saldırgan politikaları bu hükümlere aykırıdır. Sumud Filosu uluslararası sularda seyreden sivil ve barışçıl bir filo olacaktır. Uluslararası deniz hukukuna göre, açık denizde barışçıl sivil gemilere müdahale yasa dışıdır. Gemilere yapılacak herhangi bir müdahale deniz korsanlığı, hatta devlet terörü kapsamında değerlendirilebilir." ifadelerini kullandı.

Mavi Marmara gemisine yapılanların bir daha gerçekleşmesinin hukuksal olarak bir savaş suçu olduğunu belirten Yılmaz, "2010 yılında Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara Gemisi, uluslararası sularda saldırıya uğramış, 10 vatandaşımız şehit edilmişti. Bu saldırı sonrası açılan davalar, israilin sivil yardım konvoylarına yönelik ağır insan hakları ihlalleri işlediğini tüm dünyaya göstermiştir. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), bu tür olayları 'savaş suçu' kapsamına alma yetkisine sahiptir. Eğer Sumud Filosu'na da benzer bir müdahale olursa, bu kez daha güçlü bir uluslararası yargılama süreci başlayabilir." şeklinde konuştu.

"Mazlumun duası, zalimin silahından daha güçlüdür"

Yılmaz, "Filistin halkı yalnız değildir. Zulme karşı sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Kur'an-ı Kerim'de Allah şöyle buyuruyor: 'Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size de ateş dokunur.' Mazlumun duası, zalimin silahından daha güçlüdür. Ve biz, bu zalimliğe karşı hem hukuki hem ahlaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edeceğiz. Sumud Filosu'na yönelik olası bir müdahale, sadece bir gemiye değil; tüm insanlık vicdanına yapılmış bir saldırı olacaktır." ifadelerini kullandı.

Tüm vicdan sahiplerine seslenen Yılmaz, "Halkımızı, Filistin halkının uğradığı hukuksuzluklara karşı bilinçlenmeye davet ediyorum. Uluslararası hukuka ve insan haklarına inanan her bireyi, Sumud Filosu'na ve Gazze halkına sahip çıkmaya çağırıyorum. Barolarımızı, sivil toplum kuruluşlarını, gazetecileri ve tüm insan hakları savunucularını bu süreci yakından izlemeye ve destek olmaya davet ediyorum." dedi. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }