Yaşam

Azimle başlayan meslek yolculuğu: Hiçbir zaman hak etmediğim paraya el uzatmadım

Mardinli bakır ustası Abdulvahap Üstüner, 5 yaşında başladığı çıraklıkla meslek edindiğini belirterek, "Helal kazançtan şaşmadım, hiçbir zaman hak etmediğim paraya el uzatmadım." dedi.

Mardinli bakır ustası Abdulvahap Üstüner, çocukluğundan itibaren emekle yoğrulan bir hayat sürdüğünü, babasının yanında sıcak demircilikle başlayan çalışma hayatında demir doğrama, su tesisatçılığı ve elektrikçilik gibi birçok meslekte çalıştığını belirtti.

Üstüner, şu anda babasından kalan dükkânda 15 yıldır çocukluğundan heves kalan bakır bileklik yapıyor.

Okul hayatını sürdürürken bir yandan da meslek edinmeye çalıştığını belirten Üstüner, hiçbir zorluğun emeğin önüne geçemeyeceğini, alın teriyle geçen bir ömrün huzurunu yaşadığını kaydetti.

Üstüner, “Birçok meslekte emeğim geçti. Çocukluğumdan beri babamın yanında sıcak demircilikte çalıştım. Demir doğrama, su tesisatçılığı gibi birçok mesleğin ekmeğinden yedim, çok şükür. 5 yaşındayken babamın yanında çırak olarak başladım. Bir yandan okul okuyordum, bir yandan da meslek öğreniyordum. Allah’a şükür birçok meslek edindim. Çocukluğum çırak olarak geçti.” dedi.

Mardin’deki eski esnaf kültürünü de hatırlatan Üstüner, “Eskiden Mardin’de bulunan kuyumcular, dışarıdan bileklik, takı veya diğer ürünler getirilmezdi. Çarşıda en fazla kuyumcu dükkânı vardı. Çocukken kuyumcu esnafını çalışırken hep meraktan izlerdim. İnsan küçükken bir şeyler izlediğinde, merak ettiğinde illa bir şeyler öğrenir. Allah’a şükür onlardan bir şeyler izleyerek şu an mesleğimin başındayım. Her ustanın ayrı bir güzelliği ve özelliği vardı.” ifadelerini kullandı.

Üstüner, bakırın faydalarına da değinerek, “Çocukken de bakırdan bileklikler yapmaya çalışırdım. Eskiden bakırı salça ile parlatırdık. Şu anki gibi kimyasal temizleyiciler yoktu. Bakırın çok faydaları var, boşuna kimse bakır takmaz. En bilinen faydalarından biri soğuk algınlığına iyi gelmesidir. Bir diğer bilinen faydası ise insanın üzerindeki statik elektriği alır. Zamanında bil fiil elektrik işiyle de uğraştım. Malum olduğu üzere insan üzerinde devamlı rüzgârdan veya ortamdan statik elektrik oluşur. O statik elektriği deşarj etmek insanı rahatlatır.” diye konuştu.

Üstüner, bölgede deniz olmadığından bakır bilekliklerin en sağlıklı yöntem olduğunu vurgulayarak, “Özellikle tablet, telefon ve diğer elektronik cihazların insana verdiği kötü enerjiyi gidermek için de bakır bileklikler çok fayda sağlamaktadır. Bu teknoloji aletlerinin insana verdiği kötü enerjiden çoğu insanlar hep gergin durumda.” diye belirtti.

"Şu an 50’yi aşkın çeşit motifler yapmaktayım"

Hastalığı döneminde bilek yapımının kendisi için terapi gibi geldiğini belirten Üstüner, “İlkin düz bileklikle mesleğe başladım. Belli bir müddet sonra çeşitli motifler üzerinden devam ettim. Çelik keskilerle birçok motifler yapmaya devam ettim. Şu an 50’yi aşkın çeşit motifler yapmaktayım. Çoğu kişi tarafından beğeniliyor. Allah’a şükür şu ana kadar yaptığım her model beğenildi. Bakır bileklikleri 5 yaşındayken yapmaya başladım, şu an 64 yaşındayım. Ben bu işe hevesle başladım. Bir çocuğun hevesini iyi gözlemlemek lazım. Elektrik işinden emekli olduktan sonra babamdan kalan dükkânına geçtim. Burada 15 yıldır bakır bilekliği yapıyorum.” ifadelerini kullandı.

Helal kazanç konusunda da hassasiyetini dile getiren Üstüner, “Allah’a şükür şu ana kadar hak etmediğim hiçbir paraya el uzatmadım. İşten eve geldiğimde bazen cebimde işten kalan malzemeler unutuyordum. O malzemeye hiçbir şekilde dokunmadan işe tekrar götürüyordum. Çünkü haramın küçüğü büyüğü olmaz. Babamdan da bunu gördüm, çok şükür.” şeklinde ifade etti.

"Gençler! Yeter ki Allah’a yönelin"

Gençlere nasihatlerde bulunan Abdulvahap Üstüner, “Yüce Rabbim yarattığı her mahlûkata bir özellik ve güzellik vermiştir. Kesinlikle hiçbir gencin umudunu yitirmemesi lazım. Gençler her zaman kendilerinde olan başarı ve özelliğini mutlaka kullanmalı, değerlendirmelidir. Bu minvalde başarıya ulaşılacaktır. Hiçbir insan boş değildir. Yüce Allah bizleri yarattığı zaman rızkımızı da vermiştir. Gençler! Yeter ki Allah’a yönelin, inanın ki o rızık sizi bulacaktır. Sevgi ve saygı hiçbir zaman ihmal edilmemelidir. Kişi ilk önce kendine ardından büyüklerine saygılı olmalıdır. Çünkü kendine saygılı olmayan biri hiç kimseye de saygılı olmaz. Bütün insanlara sevgi gözüyle bakılmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }