Batman'ın Balpınar (Grêsira) beldesine bağlı Segırka Mahallesi’nde üretim yapan çiftçiler, bu yıl artan girdi maliyetleri nedeniyle zor günler geçiriyor. Karnabahar ve lahana üretiminde iyi bir verim elde ettiklerini söyleyen çiftçiler, satış fiyatlarının düşük, mazot ve gübre fiyatlarının ise yüksek olmasından dertli.
İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) konuşan çiftçi Şahabettin Işık, destekleme yetersizliği ve kooperatif eksikliği nedeniyle üreticilerin zarar ettiğini dile getirdi.
Bölge çiftçileri, özellikle son yıllarda artan üretim maliyetleri, pazarlama sıkıntıları ve kooperatif eksikliği nedeniyle üretimden uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıya. Balpınar ve çevresinde karnabahar, lahana, salatalık ve domates gibi ürünlerin yetiştirildiği tarlalar, verim açısından güçlü olsa da, üretici maliyetleri karşılayamıyor.
Batmanlı çiftçiler, ürünlerini genellikle Batman, Urfa, Siverek ve çevre illerdeki hallere gönderiyor. Ancak ürün fazlalığı, pazar dengesizliği ve nakliye giderleri, çiftçilerin kâr oranını ciddi şekilde düşürüyor. Bu durum, özellikle küçük üreticilerin üretimden vazgeçme noktasına gelmesine neden oluyor.
Şahabettin Işık
"Bu sene fiyatlardan şikâyetçiyiz"
Yaklaşık 30 senedir çiftçilik yaptığını belirten Şahabettin Işık, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 30 senedir çiftçilikle uğraşıyoruz. Genellikle sonbaharda karnabahar ile lahana ekimi yapılır. Çok iyi verim alıyoruz ancak bu sene fiyatlar nedeniyle biraz şikâyetçiyiz. Şimdi mazotun litresi 55-56 liraya kadar çıkmış durumda. Bir torba gübre 50 lirayı geçti. Gübre fiyatları oldukça arttı. Bu sene karnabahar hem verimli hem de güzel, fakat fiyatlardan dolayı zarar ediyoruz."
"Ürünlerimizi Batman'da satamadığımız için il dışına gönderiyoruz"
Satışlardaki düşüşün çiftçileri zor durumda bıraktığını belirten Işık, "Genel olarak ekimden memnunuz ama satışlardan bu sene hiç memnun değiliz. Batman'a götürsek ürünlerimiz maalesef çöpe gidiyor, satılmıyor. Urfa'ya gönderiyoruz ama Batman halinde bir düzensizlik var. Aslında bu düzensizlikten çok, ürün fazlalığından kaynaklanıyor. Aynı anda fazla ürün gelince, dışarıdan gelen müşteriler fiyatları düşürüyor. Eskiden Adana’dan ürün gelirdi, ama artık yerli üretim başladığı için oradan geliş kesildi. Biz şu anda ürünlerimizi Urfa’ya, Siverek’e ve doğu tarafındaki illere gönderiyoruz. Genellikle satışlarımız bu şekilde devam ediyor. Burası yaklaşık 3-4 dönümlük bir karnabahar tarlası. Toplamda, benimle birlikte 150-160 dönüm civarında ekim alanımız var. Hep birlikte çalışıyoruz, çok şükür." dedi.
"Çiftçilerin düzenli bir şekilde desteklenmesi gerekiyor"
Bu yılki fiyatların çiftçilerin maliyetlerini bile karşılayamayacak duruma geldiğini belirten Işık, "Geçen sene karnabahar çıkış fiyatı 30-35 liraydı, 50-55 liraya kadar da çıkmıştı. Bu sene ise ilk çıkışta 40 liraydı ama birkaç gün içinde 20-25 liraya düştü. Şu anda da 21-23 lira civarında satılıyor, ancak bu fiyat bizi kurtarmıyor. Çiftçilerin düzenli bir şekilde desteklenmesi gerekiyor. Mazot ve gübre desteklemeleri artırılmalı, fiyatlar düşürülmeli. Şu anda mazot 55 lira, bir fidanın tanesi 4 lira. Fideler Adana, Tarsus, Mersin, Antalya ve Ankara Beypazarı’ndan geliyor. Sadece bir fidanın maliyeti bile yüksek." ifadelerini kullandı.
"Bir kooperatifimiz bile bulunmuyor"
Bölgede kooperatif ve fide üretim tesislerinin eksikliğine dikkat çeken Işık, yerel desteklerin önemini vurgulayarak, "Bölgemizde maalesef düzensiz bir ekim var. Eğer burada fidecilik yapılabilseydi, fideleri daha uygun fiyata temin edebilirdik. Ne yazık ki bölgemizde çiftçilere gereken önemi veren kimse yok. Bir kooperatifimiz de bulunmuyor. Eğer kooperatif olsaydı, hem satışlarımız hem de gübre ve mazot tedarikimiz daha düzenli olurdu. Şu anda kendi imkânlarımızla dışarıya gönderip satıyoruz." ifadelerine yer verdi.
"Eğer devlet çiftçilere önem vermezse ülke büyük zarar görür"
Son olarak yetkililere seslenen Işık, "Yetkililerden çiftçilere sahip çıkmalarını istiyoruz. Enflasyonu çiftçiler düşürmüyor ama en çok onlar etkileniyor. Salatalığın kilosu 5-6 liraya, domatesin kilosu 10 liraya kadar düşmüş durumda. Bu durum çiftçiyi zarara sokuyor. Meyve üretimi de bu yıl don nedeniyle zarar gördü. Bizim çağrımız, yetkililerin çiftçilere daha fazla ilgi göstermesidir. Türkiye ekonomisini ayakta tutan çiftçidir. Eğer devlet çiftçilere önem vermezse, ülke büyük zarar görür. Ayrıca kuraklık da ciddi bir sorun. Damlama ve yağmurlama sulama sistemlerine destek verilseydi, yer altı kaynaklarından daha verimli şekilde faydalanabilirdik. Böylece kuru kuruya su israfı da olmazdı." şeklinde konuştu. (İLKHA)