Yapay zekâ yarışının gölgesinde kalan fakat daha tehlikeli bir mücadele dünyanın okyanuslarında sessizce sürüyor. Kıtalararası dijital iletişimin yüzde 99'undan fazlasını taşıyan denizaltı fiber kabloları, artık sadece teknik bir altyapı değil; küresel ekonomiyi, finans sistemlerini, hükümetleri ve orduları birbirine bağlayan stratejik bir güç hattı.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği, Avrupa Siber Güvenlik Ajansı ve 2024 tarihli TeleGeography verilerine göre dünya bugün yaklaşık 1,4 milyon kilometrelik denizaltı kablosuna bağımlı. Bu görünmez ağ durduğunda, internete bağlı tüm modern faaliyetler (bankacılıktan bulut hizmetlerine, ticaretten istihbarata kadar) bir anda yavaşlıyor ya da çöküyor.
Akamai Labs'ın araştırmaları, tek bir ana hat kablosundaki arızanın dahi devasa gecikmelere, veri akışında çarpıcı düşüşlere ve küresel hizmetlerde zincirleme aksamalara yol açtığını doğruluyor.
Kablolar artık ulusal güvenlik unsuru
ABD, kritik altyapı olarak gördüğü denizaltı kablolarını korumak için Adalet ve İç Güvenlik Bakanlıklarına bağlı "Team Telecom" birimini güçlendirirken, Kongre 2023'te yabancı (özellikle de "rakip" olarak tanımlanan) aktörlerin kablo inşasında rolünü sınırlandıran tasarıları tartıştı.
Avrupa Birliği ise 2025'te benzer bir alarm vererek kabloların korunmasına yönelik ortak strateji açıkladı. AB'nin yeni çerçevesi, riskli bölgelerde gemi hareketlerinin sıkı izlenmesini, NATO ile veri paylaşımının artırılmasını ve Avrupa şirketlerinin yeni hatlar kurmak üzere desteklenmesini öngörüyor.
Derinlerdeki kırılganlık: Kırmızı alarm veren olaylar
2023 ve 2024'te yaşanan iki büyük olay, okyanus altındaki bu yapının ne kadar savunmasız olduğunu gözler önüne serdi:
1. Kızıldeniz kesintileri (2024)
Uluslararası basın, Mart 2024'te Kızıldeniz'de birden fazla kablonun zarar görmesi sonucu Asya-Avrupa veri trafiğinin ciddi şekilde yavaşladığını bildirdi. Soruşturmalar sonuçsuz kalsa da olay, siber güvenlik uzmanlarının yıllardır dile getirdiği tehdidi doğruladı.
2. Baltık Denizi olayı (2023)
Finlandiya ve Estonya, Ekim 2023'te bir iletişim kablosu ve bir enerji hattında hasar tespit etti. NATO'nun kasım ayında yayımladığı sert uyarı, Avrupa'nın denizaltı altyapısının kasıtlı faaliyetlere açık bir hedef haline geldiğini teyit etti.
Ayrıca Uluslararası Denizaltı Kabloları Koruma Komitesi'nin verileri, 2023'te 200'den fazla müdahale ve onarım kaydı olduğunu gösteriyor, üstelik uzman gemi eksikliği nedeniyle müdahaleler giderek zorlaşıyor.
ABD–Çin dijital çatışmasının yeni cephesi
Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'ne göre denizaltı kabloları artık ABD ile Çin arasındaki güç mücadelesinde ana cephelerden biri. Bu rekabet: Hint-Pasifik bölgesindeki rotaların kontrolü, kritik kabloların finansmanı, veri trafiğinin hangi ülke üzerinden akacağı, hangi ülkenin altyapı standartları belirleyeceği gibi çok katmanlı alanlarda sürüyor.
ABD, SEA-ME-WE (Sea Me We) hattı gibi sistemleri destekleyerek Asya'dan Avrupa'ya uzanan güzergâhları Batı'nın kontrolünde tutmaya çalışıyor. SEA-ME-WE kabloları, Singapur'dan başlayarak Orta Doğu'daki geçiş noktaları üzerinden Avrupa'ya uzanıyor ve küresel internetin omurgasını oluşturuyor. Şebekenin eski hatları modernize edilirken, "Sea Me We 1" Aralık 2024'te tamamen devreden çıkarıldı.
Çin ise "Dijital İpek Yolu" stratejisi kapsamında Afrika, Güney Asya ve Pasifik boyunca yeni kablolar inşa ediyor. Tsinghua Üniversitesi'nin raporları, Pekin'in dijital egemenlik hedefinin merkezinde denizaltı koridorlarının olduğunu gösteriyor.
Singapur, Endonezya ve Vietnam gibi ülkelerde hızla artan bulut bilişim talebi, bölgeyi küresel kablo projelerinin cazibe merkezine dönüştürüyor. Google ve Meta gibi devler ABD–Asya hatlarını güçlendirmek için milyar dolarlık yatırımlar yapıyor.
Uzmanlara göre 2030'a kadar bölge, küresel veri trafiğinin ana geçiş noktalarından biri olacak.
Avrupa'nın kırılgan coğrafyası
Avrupa Siber Güvenlik Ajansı, kıtanın Baltık ve Karadeniz'e bağımlı olması nedeniyle kırılganlığının arttığını vurguluyor. Kuzey Atlantik'te ABD–Avrupa arasında çalışan 15'ten fazla ana hat, finansal sistemlerden yapay zekâ sunucularına kadar tüm veri alışverişinin omurgası durumunda.
Bir kesinti halinde küresel piyasaların saniyeler içinde çalkalanabileceği ifade ediliyor.
Afrika ve Latin Amerika'da yeni kablo hatları için büyük bir rekabet yaşanıyor. Bu coğrafyalar, dijital ekonomiye bağlanmak için projeler talep ederken, büyük güçler bu hatları yeni nüfuz alanları olarak görüyor.
Africa gibi mega projeler kıtalararası veri trafiğini artırsa da aynı zamanda büyük güç rekabetini de derinleştiriyor.
Sonuç: Güç dengesi artık derinlerde kuruluyor
Bugünün dijital düzeninde başarı sadece teknoloji üretmekle değil, teknolojinin geçtiği yolları kontrol etmekle tanımlanıyor. Denizaltı kabloları artık devlet gücünün, teknolojik kapasitenin, görünmez altyapı üstünlüğünün kesildiği sınır hatları haline geldi.
Dünya yeni bir dijital jeopolitik çağın eşiğinde. Savaşlar artık mayınlar ve uçaklarla değil; okyanusların karanlık derinliklerinde birbirine dolanan, ışık hızında veri taşıyan kablolar üzerinden veriliyor. Bu görünmez ağın kontrolü, gelecek küresel düzenin gerçek belirleyicisi olacak. (İLKHA)