Sağlık

DSÖ: Verem hâlâ dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bugün yayımladığı 2025 Küresel Verem Raporu, veremin hâlâ dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olduğunu ortaya koydu.

Rapora göre hastalık, geçen yıl 1,2 milyondan fazla insanın ölümüne neden olurken, yaklaşık 10,7 milyon kişiyi etkiledi.

Tanı, tedavi ve yenilik alanlarında kaydedilen ilerlemelere rağmen, yetersiz finansman ve adaletsiz sağlık hizmetlerine erişim, küresel veremle mücadelede elde edilen kazanımları tehdit ediyor.

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus “Verem yükünde ve tedaviye erişimde görülen düşüş sevindirici, ancak bu bir zafer değil. Her yıl önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalığın milyonlarca insanın hayatına mal olması kabul edilemez.” dedi.

2023–2024 arasında dünya genelinde verem vakaları yüzde 2, ölümler ise yüzde 3 azaldı. Bu düşüş, COVID-19 salgını nedeniyle aksayan sağlık hizmetlerinin yeniden toparlandığını gösteriyor.

DSÖ verilerine göre 2015–2024 döneminde Afrika Bölgesi verem vakalarında yüzde 28, ölümlerde yüzde 46 düşüş sağladı. Avrupa Bölgesi ise yüzde 39 oranında vaka, yüzde 49 oranında ölüm azalması kaydetti.

Ancak ilerlemenin çoğu sınırlı sayıda ülkede yoğunlaştı. 2024 yılında verem vakalarının yüzde 87’si sadece 30 ülkede, bunların yüzde 67’si ise 8 ülkede görüldü: Hindistan, Endonezya, Filipinler, Çin, Pakistan, Nijerya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Bangladeş.

2000 yılından bu yana uygulanan tedaviler sayesinde 83 milyon kişinin hayatı kurtarıldı.
2024’te 8,3 milyon kişi verem tanısı alarak tedaviye erişti; bu oran, hastalığa yakalananların yaklaşık yüzde 78’ine karşılık geliyor.
Aynı dönemde hızlı tanı testlerinin kullanımı yüzde 48’den yüzde 54’e yükseldi; ilaçla tedavi edilebilen veremde başarı oranı yüzde 88 olarak açıklandı.

İlaçlara dirençli verem vakaları düşmeye devam ederken, 2024’te 164 binden fazla kişi bu tür verem için tedavi aldı. Başarı oranı bir yıl içinde yüzde 68’den yüzde 71’e yükseldi.

Ayrıca 2024’te 5,3 milyon risk grubundaki kişi koruyucu tedaviye erişti; bu rakam 2023’te 4,7 milyondu.

DSÖ, bu yıl ilk kez sosyal koruma verilerini rapora dahil etti. Verem yükü yüksek 30 ülke arasında sosyal koruma kapsamı Uganda’da yüzde 3,1 iken Moğolistan’da yüzde 94 seviyesinde. 19 ülkede ise kapsam yüzde 50’nin altında.

Yetersiz beslenme, HIV enfeksiyonu, diyabet, tütün kullanımı ve alkol bağımlılığı gibi risk faktörleri hastalığın yayılımında başlıca etken olmaya devam ediyor.

Raporda, veremle mücadele için ayrılan küresel fonların 2020’den bu yana durağan kaldığı vurgulandı. 2024’te sadece 5,9 milyar ABD doları kaynak sağlanabildi; bu miktar, 2027 hedefi olan yıllık 22 milyar doların dörtte biri.
Finansman kesintilerinin sürmesi halinde, 2025–2035 arasında 2 milyon ek ölüm ve 10 milyon yeni vaka yaşanabileceği uyarısı yapıldı.

Araştırma fonları da hedeflerin gerisinde kaldı: 2023’te yalnızca 1,2 milyar dolar sağlanabildi. Buna karşın, şu anda 63 tanı testi, 29 ilaç ve 18 aşı adayı klinik denemelerde bulunuyor.

DSÖ, verem aşısı geliştirme çalışmalarını hızlandırmak için TB Aşı Hızlandırma Konseyi’nin desteğiyle küresel bir işbirliği yürütüyor.

DSÖ HIV, TB, Hepatit ve Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar Departmanı Direktörü Dr. Tereza Kasaeva “Veremle mücadelede kritik bir dönüm noktasındayız. Fon kesintileri ve kalıcı riskler yılların kazanımlarını silebilir. Ancak siyasi kararlılık, sürekli yatırım ve küresel dayanışma ile bu kadim hastalığa son verebiliriz.” dedi. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }