Röportaj

"Ebeveynler çocuklarıyla birlikte izlenecek içeriklere karar vermeli"

Özellikle çocuklarda yaz aylarında artan ekran bağımlına ilişkin konuşan Psikolog Ömürcan Bozkuş, ebeveynlerin doğru ve yanlışı ayırt etmede zorluk çeken çocuklarla birlikte izleyecekleri içeriklere karar vermelerinin önemli olduğunu ifade etti.

Okulların tatil olduğu süreçte ve artan hava sıcaklıkları gibi etkenlerle fiziksel aktiviteler yerine ekranda zaman geçirmeyi tercih eden çocukları ne gibi tehlikeler bekliyor?

Ekran bağımlılığı ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Psikolog Ömürcan Bozkuş, ebeveynlerin bu süreçte çocuklarının izlediği içerikleri kontrol etmesinin önemli olduğunu, doğru ve yanlışı ayırt etmede zorlanan çocuklarıyla birlikte izlenecek içeriklere karar verilmesi gerektiğini söyledi.

Ekranları tamamen yasaklamak doğru mu?

Bozkuş, "Yazın çocukların rutini bozulduğu için ekranlara ve benzer aktivitelere yönelmeleri çok normal. Ancak burada normal olmayan kısım bunun aşırı olmasıdır. Çocuklar, bir aktivite arayışı içerisinde oldukları için ekranlara yönelebiliyorlar. Aileler bu konuda oldukça dikkat olmalı. Çünkü ekran bağımlılığı zaman içerisinde çocuğun beyin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Burada karşılaştığımız durumlardan birisi dopamin bağımlılığı diyebilirim. Özellikle çocuklar anlık hazza odaklandıkları için bu ekranlarda sürekli kaydıra kaydır tekrar ettikleri için bu anlık hazzı diğer sosyal hayatta da arayış içerisinde olabiliyorlar. Tabi kitap okumak ya da diğer aktiviteler bu kadar haz veren bir yönü yok ama ekranlarda bol bol var. Aslında bu biz yetişkinler için de böyle. Yetişkin için de tam anlamıyla beynimiz bu şekilde çalışıyor. Aileler bu konuda, çocukların izlediği içerikleri takip etmeleri gerekiyor ve belki birlikte karar verebilirler. Ne izleyeceğine, neyi ne kadar sınırlayacağına karar vermeli. Tamamen yasaklamak pek mümkün değil ama çocukların gelişim dönemlerinde ekrandan uzak tutmakta fayda var." dedi.

"Çok zorlamak doğru değil, dengeli olmak gerekir"

Özellikle sabah uyandıklarında ve gece uyumadan önce ekrana bakılmaması gerektiğini belirten Bozkuş, "Bu saatlerde ekran izlemek dikkat problemlerine yol açabilir. Sabahları ekranlara baktığımızda ki bu yetişkinler için de geçerli, önemli bir oranda dikkat kaybı yaşıyoruz. Bu durum bütün güne yayılabiliyor. O yüzden aileler özellikle sabah ve akşam dengesine önem vermeli. Bu sınırlamayı getirirken de çocuğu çok sıkıştırmamak gerekir. Çünkü orada alıştığı bir düzen ve sistem var. Bu sefer faydalı olmak yerine belki çocukta başka sıkıntıların oluşmasına sebebiyet verebiliriz. En iyisi dengeli olmaktır" diye konuştu.

"Hangi içeriklerin zararlı olduğuna çocuk değil ebeveyn karar vermeli"

Çocukların zararlı içeriklere özellikle birbirlerine bakarak bulaştıklarını ve henüz çocuk yaştayken kıyas içerisine girdiklerini, bunun da ileride büyük sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Bozkuş, "Ruh sağlığını en çok tehdit eden konulardan birisi kıyastır. Bu zararlı içerikler üreticileri tarafından zaten izlensin diye oluşturuluyor. Bu sebeple çocuklar ilk kaynak olabiliyorlar. Hepimiz hatırlarız… Çocukken bir şeyler öğrenmeye çalışırız. Bir yerden bir şey öğrendiğimizde bu kez sürekli orada bilgi almaya çalışırız. O sebeple de zararlı içerikler çocukların doğrudan öğrenme kaynağı olabiliyor. Burada yine anne babalar çok dikkatli olması gerekiyor. Çocuklar bunu kendi başlarına çoğu zaman karar veremezler. Hangisi zararlı, hangisi iyi? Burada çocuğun isteğine bırakmamak gerekir. Çocuğunuz zararlı içerikleri izlemek istiyorsa ona kıyamadığınız için üzülmesini istemediğiniz için izlemesine izin vermemelisiniz. Çünkü çocuklar neyin zararlı olduğuna karar veremezler. Bunu karar verecek olan ebeveynlerdir." şeklinde konuştu.

"Kısıtlama getirilen çocuğun ekranla, yiyecekle ödüllendirilmesi ileride sorunlara yol açar"

Özellikle küçük yaşta olan ve sürekli zararlı içerikleri izlemek isteyen çocukların istediğini alamadığında ağlama krizlerine girmesi durumunda ailelerin sabırla süreci yürütmeleri gerektiğini vurgulayan Bozkuş, son olarak şu ifadeleri kullandı.

"Çocuğunuz ağladığı zaman yanında olmalısınız. Ancak onu susturmaya çalışmamalı ya da başka bir şeyle kandırmamalısınız. Örneğin, 'susarsan izleyebilirsin ya da işte çikolata vereceğim' gibi durumlar içerisine sokmamalısınız. Biraz sabırlı olup çocuğunuzun üzüntüsü, ağlaması geçtikten sonra yavaş yavaş başka aktivitelere yönlendirmeniz lazım. Örneğin çocuğunuz ekranları, çizgi filmleri izlemek dışında belki top oynamaktan, oyuncaklarla oynamaktan keyif alıyordur. Kısıtladığımız yer için çektiği sancı hafifledikten sonra sağlıklı aktivitelere yavaş yavaş geçirmemiz lazım. Belki bir oyun oynadığı zaman bir ödüllendirme yapabiliriz. Bu ödüllendirme sözel ödüllendirme olmalı. Bu ödüllendirme sözel olmalı… Başarılı oldun, aferin tarzında ödüllendirmeden bahsediyorum. Bunun dışında çocukları ödüllendirirken ekranlarla ödüllendirmek, yiyeceklerle ödüllendirmek genellikle ileride sıkıntıya yol açıyor." (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }