Güncel

“Gazze İmtihanımız ve Ümmet Olabilmek” konferansı düzenlendi

Solhan İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen "Gazze İmtihanımız ve Ümmet Olabilmek" adlı konferans düzenledi.

Solhan İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu, Kültür Merkezinde düzenlediği “Gazze İmtihanımız ve Ümmet Olabilmek” programına konuşmacı olarak Prof. Dr. Abdurrahman Ateş katıldı.

Sunuculuğunu İlhami Avunan’ın yaptığı program, Merkez İmam Hatip Öğrencisi Bilal Yanılmaz’ın Kur’an Kerim tilaveti ile başladı.

Platform adına selamlama ve açılış konuşmasını yapan Muhtesim Tunç’tan sonra Gazze ile ilgili sinevizyon gösterimi katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, “Gazze İmtihanımız ve Ümmet Olabilmek” adlı konferansı düzenledikleri için Solhan İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformuna teşekkür etti.

“Affedilmemesi gereken bir kesim var”

Boykotu bile gereksiz gören bir anlayışa sahip olan insanların hiçbirini de unutulmaması gerektiğini aktaran Ateş “Aslında sinevizyon gösterildikten sonra çok fazla konuşmanın bir anlamı kalmıyor gibime geliyor. Müslümanlar olarak benim acizane bütün kardeşlerime önerim şu Yahudilerin yaptığını biz zaten unutmayacağız ama unutmamız gereken bir başka kesim var. Biraz sert olabilir, bu söylediğim unutulmaması gereken ve hatta affedilmemesi gereken bir kesim var. Kendi içimizde, kendi yani başımızda, bizim gibi düşündüğünü zannettiğimiz Gazze söz konusu olduğunda umursamaz tavır takınan, umursamayan, önemsemeyen, ciddiye almayan, boykotu bile gereksiz gören bir anlayışa sahip olan insanların hiçbirini de unutmamak gerekiyor. Gazze bu haldeyken, adına Müslüman dediklerimizin yanı başınızda, karşınızda, ülkemizde, coğrafyamızda umursamayan, duyarsız kalan, gündeminde böyle bir konu bile olmayan, gündemine bile almayan, en dandik meselelerini adeta bütün aleme haykırırcasına konuşurken Gazze’yle alakalı bir tek kelime söylemeyen, bir tek adım atmayan, bir tek bağırmayan, bir tek haykırmayan o sözüm ona Müslümanları bir yere kaybetmemiz lazım. Gazze’nin imarı söz konusu olduğunda, Gazze’nin onarımı söz konusu olduğunda bunlar ortaya çıkıp tafra atmasınlar, biz de yardım edelim diye.” dedi.

“Fetihten önce infak ve mücadeleyle fetihten sonra infak ve mücadele aynı değil”

Müslümanlara tavsiyelerde bulunan Ateş “Benim Müslümanlara tavsiyem Gazze’nin öncesinde yani bugüne kadar Gazze ile ilgilenmeyen insanların, Gazze’ye yapacakları yardımları bu kutsal cihada alet etmeyin. Onların yardımlarını kabul etmeyin.  Söyler misiniz? Gazze’nin kefareti ne olabilir. Orayı onarmak mı yani? Orayı dünyanın bir numaralı modern metropolü haline getirmek mi? O geçti artık. Bir işi zamanında yapmak önemlidir. Zamanı geçtikten sonra yapmanın çok fazla bir anlamı yok.  Rabbimiz yardım etmenin, mücadele etmenin zamanına göre derecelendirildiğini anlatır bize. Fetihten önce infak ve mücadeleyle fetihten sonra infak ve mücadele aynı değil. İş aynı zamanı farklı olduğu için farklıdırlar. Mekke'nin Fethinden önce gelin bugüne uyarlayarak söyleyeyim. Gazze olayı bitmeden önce bir infak ve mücadeleyle Gazze ile ilgili diyelim ki bu süreç bitti, iyi ya da kötü fark etmez, bir şekilde bitti. Gazze’den sonra bir mücadele ve infak aynı değildir. Kat sayısı farklıdır, bedeli farklıdır, mükafattı farklıdır.” ifadelerini kullandı.

“Bu imtihanı gerçekten kaybedenleri var”

Gazze konusundaki imtihandan kaybedenlerin olduğunu vurgulayan Ateş “Onun için unutulmaması gereken sadece Yahudiler değildir. Unutulmaması gereken aynı zamanda bizi yalnız bırakanlar, Gazze'yi yalnız bırakanlar ve umursamayanlar. Kaldıkları yerden hayatlarına normal bir şekilde devam edenler. Bunlar unutulmaması lazım. En yakın akrabamız dahi olsa ben çizerim sizde çizin. Bu gereken bir husus mu elbette ben öyle inanıyorum, inandığımı bu anlamda söylemeye çalışıyorum. Evet, Gazze ciddi bir imtihandır. Bu imtihanı gerçekten kaybedenleri var. Bu imtihanın kazananları da var. Kazananları söyleme gerek yok herhalde. Çünkü Allah'ın kitabında öldürülmek, yok olmak kaybetmek anlamına gelmiyor. Bu bizim terminolojiyle kaybetmek anlamına gelebilir, yenilgi anlamına gelebilir. Allah’ın lügatinde öldürülmekte galibiyet kadar bir kazançtır. Allah için söz konusu olduğunda kazançtır. Ayeti kerimede ‘Allah yolunda kim savaşır sonra öldürülür veya galip gelirse, ona büyük bir mükafat var.’ Öldürülür veya galip gelirse bu savaşın mağlubiyet seçeneği yok mu? Allah'a göre yok. Müslümanların Müslümanca mücadelesinde mağlubiyetle biten Kur'an'da gezseniz, arasanız bulamazsınız. Mağlubiyet sadece kafirleri için kullanılır.” diye belirtti.

Program, İlçe Vaizi Osman Numanoğlu’nun yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }