Hükümetin medya ofisi, Gazze kentinde 900 binden fazla Filistinlinin tüm zorluklara rağmen şehirde kalmaya devam ettiğini, işgalcilerin zorla göç dayatmasını kesin bir dille reddettiğini bildirdi.
Ofisin açıklamasında, işgalcilerin "çadır, yardım ve güvenli bölge" propagandası yaptığı ancak bunun sahada gerçeği yansıtmadığı, asıl amacın sivilleri evlerinden kopararak kuzeye dönüşlerini engellemek olduğu belirtildi.
Verilere göre, katliamların başladığı günden bu yana yaklaşık 335 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Sadece son üç günde 60 binden fazla kişi yerinden edildi. Buna karşın 24 binden fazla Filistinli, güneyde insani yaşam koşullarının bulunmaması nedeniyle yeniden Gazze'ye geri döndü.
Açıklamada, işgalcilerin "güvenli bölge" olarak gösterdiği Han Yunus ve Refah'taki el-Mevasi bölgesinin yoğun saldırılara maruz kaldığı, 114'ten fazla hava saldırısı sonucu 2 binden fazla Filistinlinin şehit olduğu kaydedildi. Bölgenin ne sağlık hizmeti ne de altyapı barındırdığı, yaşamın imkânsız hale getirildiği vurgulandı.
Medya ofisi, işgalcilerin Gazze'nin yalnızca yüzde 12'sini "barınma alanı" olarak ayırarak 1,7 milyon insanı bu dar alana sıkıştırmaya çalıştığını, bunun "toplama kampı" dayatması anlamına geldiğini ifade etti. Bu girişim, uluslararası hukuka göre açık bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen bir suç olarak nitelendirildi.
Açıklamada ayrıca, işgalcilerin soykırım ve zorla göç suçlarından tamamen sorumlu olduğu, bu sürece destek veren ABD yönetimi ve diğer aktörlerin de aynı şekilde suç ortağı sayılacağı belirtildi.
Hükümetin medya ofisi, uluslararası toplumu ve BM'yi sorumluluklarını yerine getirmeye çağırarak, işgalci yetkililerin savaş suçlarından yargılanması ve Filistinlilerin topraklarında güven içinde yaşama haklarının garanti altına alınması gerektiğini vurguladı. (İLKHA)