Son iki yıldır Gazze, siyonist rejimin sistematik saldırıları ve ablukası altında insanlık dışı koşullara zorlanıyor. Saldırılar ve zorla tahliyeler sonucu, kentteki yerleşim alanlarının yüzde 88'i boşaltılırken, yaklaşık iki milyon insan yalnızca Gazze'nin yüzde 12'si kadar bir alana sıkıştırıldı.
Mikro alanlara sıkışan yüzbinlerce kişi, çoğunlukla yıkılmış evlerin yanında veya basit çadırlarda yaşıyor. Temel hizmetlerin yokluğu, su ve gıda kıtlığı, çökmüş sağlık sistemi ve altyapı felci, günlük yaşamı neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Adnan Abu Hasna, UNRWA'nın Gazze ofisi danışmanı, "Şehirdeki durum tarihsel olarak eşi görülmemiş bir aşamada. 1,2 milyon insan küçük bir alana zorla yerleştirildi, sağlık ve altyapı çökmüş durumda, acil yardım girişleri ise siyonist rejim tarafından engelleniyor" dedi.
Sağlık sisteminde durum kritik. Dr. Fares Afaneh, Gazze Sağlık Hizmetleri Başkanı, "Hastaneler artık kapasitesinin çok üzerinde çalışıyor. Temel ilaçlar ve malzemeler tükenmiş durumda. Çoğu cihaz, yakıt ve elektrik eksikliğinden çalışamaz hâle geldi. Yaralılar zamanında müdahale alamıyor ve birçok hasta hayatını kaybediyor," şeklinde uyardı.
Abu Hasna, Gazze'deki durumun yalnızca bir sağlık veya insani kriz olmadığını, aynı zamanda siyonist rejimin organize ettiği bir halkın imhası stratejisinin parçası olduğunu belirtti. Saldırı ve abluka politikalarının, halkı daha da dar bir alana hapsederek yaşam koşullarını yok etme amacı taşıdığını vurguladı.
Yıkım sadece insanları değil, Gazze'nin kültürel mirasını da etkiliyor. Şehirdeki tarihi yapıların yüzde 70'i yıkıldı; İslam, Hristiyan, Bizans ve Firavun eserleri ciddi zarar gördü. Bu durum, yaşananların yalnızca savaş değil, aynı zamanda insanlık ve kültür karşıtı bir suç niteliğinde olduğunu ortaya koyuyor.
Yetkililer, uluslararası toplumun acilen müdahale etmesini ve Gazze'deki insanlık dramını durdurmasını talep ediyor. (İLKHA)