1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü'nün, yaşlıların sorunlarını gündeme getirme açısından değerli olduğunu belirten Yalçın, ancak asıl meselenin, modern yaşamın bireyci ve faydacı yapısı nedeniyle yaşlıların maalesef toplumun dışına itilmesi ve yalnızlığa mahkûm edilmesi olduğunu söyledi.
“Vefa borcu huzureviyle bitmez”
Huzurevlerinin bir sosyal devlet hizmeti olarak gerekliliğini kabul eden Yalçın, "Fakat bu durum, evlatların anne ve babalarına karşı olan vefa borcunu ve onlara aile içinde bakma sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Günümüzde bu vefa duygusunun zayıfladığını üzülerek görmekteyiz. Bu sorumluluğu topluma yeniden kazandırmak, ancak İslami şuur ve bilinçle mümkündür." dedi.
“Ayeti kerime ve hadislerle sorumluluğumuz net”
Yalçın, yaşlılara hürmetin bir iman meselesi olduğuna dikkat çekerek, sorumlulukların İslami kaynaklarla ne kadar kesin bir dille ifade edildiğini hatırlattı.
"Rabbimiz, yaşlılığa erişmiş anne ve babaya karşı, onlara 'öf!' bile demememizi, azarlamayıp tatlı ve güzel söz söylememizi emrediyor. (İsrâ, 23)" diyen Yalçın, Hazreti Peygamber'in "Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir." (Tirmizî, Birr, 15) hadisini hatırlatarak, yaşlılara hürmetin bir mümin için asla ihmal edilemez bir vecibe olduğunu belirtti.
“Yaşlılar yük değil, rahmet vesilesidir”
"İslam, yaşlıları toplumun bir yükü olarak değil, bereketi ve rahmet vesilesi olarak görmüştür." diyen Yalçın, bir toplumun yaşlısına değer verdiği ölçüde huzurlu, merhametli ve bereketli olacağının altını çizdi.
Yalçın, 1 Ekim'in sadece sembolik bir hatırlatma değil, yaşlılara karşı sevgi, vefa ve merhametle davranma sorumluluğunun hayatımızın her anını kuşatması gerektiği gerçeğini bir kez daha vurguladı ve tüm Şırnak halkını bu bilinci canlı tutmaya davet etti. (İLKHA)