Güncel

Memur sendikalarından zam oranlarına tepki: Gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz

Kamu işvereninin 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6 zam yapılması yapılmasını ön gören teklifi reddeden memurlar, "gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz" talebiyle meydanlara çıkıp basın açıklaması düzenledi.

İstanbul'da Aksaray Metro çıkışında bir araya gelen çok sayıda sendika üyesi, yetersiz teklifi kabul etmeyerek, refah payı, taban aylığa zam, ücret dengesinin yeniden tesisi, kira yardımı, aileyi koruyacak düzenlemeler ve vergide adalet gibi taleplerde bulundu.

Cesur Öztürk

"Bu teklif, memurun yaşadığı zorlukları görmezden geliyor"

Memur sendikaları adına basın açıklamasın okuyan Memur-Sen İstanbul İl Temsilcisi Cesur Öztürk, "Kamu işvereni 8. Dönem Toplu Sözleşme için dün açıkladığı teklifinde 2026 için yüzde 10+6, 2027 için 4+4 zam önerisinde bulundu. Görüyoruz ki, kamu işvereni 7. Dönem Toplu Sözleşmedeki hatasını tekrar ediyor. Ne geçen iki yılın reel kayıplarını gideren ne de gelecek kaygısını ortadan kaldıran bu teklifin memurun hangi sorununu çözmek için hazırlandığını anlamış değiliz. Kamu işvereninin bu teklifi, memurun yaşadığı zorlukların görülmediğini ya da görmezden gelindiğini gösteriyor." dedi.

"İşverenin teklifi bomboş bir kâğıttan ibarettir"

Memur-Sen olarak kamu görevlilerinin haklı beklentilerine dayanarak, piyasa gerçekleriyle, çarşı pazarla uyumlu, reel kayıpları giderici, emekliliği ve emeklileri dikkate alan gerçekçi rakamlardan oluşan taleplerini ilettiklerini hatırlatan Öztürk, "Refah payı istedik; çünkü geçmiş dönem kayıplarının giderilmesi gerekiyor. Taban aylığa zam istedik; çünkü görev-emekli aylığı arasındaki bozulan dengenin yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Oransal zam istedik, çünkü yüksek enflasyon altında ezilmemesi, memurluk itibarına uygun onurlu bir yaşamı sürmesi gerekiyor. 2016 yılından sonra göreve başlamış kamu görevlilerine ilave bir derece verilmesini, her gün daha fazla örselenen aileyi koruyacak bir teklifle gelinmesini, 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge verilmesini, mühendislerin mali ve özlük haklarının geliştirilmesini, Mühendislik Meslek Kanununun çıkarılmasını, akademisyenlerin, şef ve amirler ile şube müdürleri ve müdür yardımcılarının mali ve özlük hakları düzeltilmesini, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak, genel idari hizmetlere dâhil edilmesini, genel idari hizmetler sınıfı çalışanlarının haklarının iyileştirilmesini, bayram ikramiyesinin memurlara da verilmesini, kira yardımıyla maaşı eriten kira sorununun çözülmesini, vergide adaletin sağlanmasını, gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesini, bordrodaki bütün gelir kalemlerinin prime esas kabul edilmesini, bağlanma oranındaki çarpıklığın giderilmesini, 2016 yılından sonra göreve başlamış kamu görevlilerine ilave 1 derece verilmesini, kamu personel sistemindeki çarpıklıkların giderilmesini, 4688 sayılı sendika yasasının revize edilmesini istedik. Ancak işveren bunların hiç birini dikkate almadığını gösteren bir teklifle geldi. İşverenin teklifi bomboş bir kâğıttan ibaret ve bizim için yok hükmündedir. Bu teklif, enflasyonu memur maaşını kısarak dizginlemeyi hedefleyen çarpık ekonomi anlayışının ürünüdür. " diye konuştu.

"Türkiye Yüzyılına yakışmayan bu ciddiyetsizliği reddediyoruz"

Öztürk, "Ekonomideki istikrarsızlığın da yüksek enflasyonun da sebebi biz değiliz, bu yüzden faturanın bize çıkarılmasını asla kabul etmiyoruz. Talebi kısarak enflasyonu dengelemek için uygulanan ve sabit gelirliyi yoksulluğa mahkûm eden düşük ücret politikasını reddediyoruz. Enflasyonu baskılaması gerekenlerin memurun maaşını baskılamaya kalkmasını gaflet ve garabet olarak görüyoruz. Emeğimizi değersizleştiren bu teklifi pazarlığa değer görmüyoruz. Market filesini doldurmaya bile yetmeyecek olan bu teklif memuru açlık sınırıyla yoksulluk sınırı arasına mahkûm eden Hakem kararının devamı niteliğindedir. Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin beklenti ve taleplerini yok sayan; memuru yokluğa mahkûm, namerde muhtaç edecek olan bu teklifi ciddiye almıyoruz. Adaletten, haktan ve hakkaniyetten uzak, akıl, vicdan ve insaf dışı bu teklifi yok sayıyoruz. Kamu personeli arasındaki ücret dengesini bozacak, iş barışını örseleyecek bu garabeti reddediyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturunu yok sayan, Türkiye Yüzyılına yakışmayan bu ciddiyetsizliği reddediyoruz. Mali disiplini memuru fakirleştirmek olarak gören maliye zihniyetini, memuru bütçeye yük gören çarpık bakışı, piyasa gerçeklerine kör, alın terine hor bakan bu teklifi reddediyoruz. Türkiye büyürken, alım gücümüzün küçülten bu teklife 'hayır' diyoruz." şeklinde konuştu.

"Gerçekçi bir teklifle yeniden masaya gidilmeli"

Zam konusunda uzlaşmadan yana olduklarını, sorunların masada çözülmesinden taraf olduklarını kaydeden Öztürk, "Ancak teklif bu haliyle bizi masadan kaldırıp sahaya çıkmaya mecbur bırakmıştır. Kamu işvereni derhal yeni bir teklifle masaya oturmalı, refah payı, taban aylığa zam ve enflasyon gerçekliğine uygun oransal zamlarla beklentiler karşılanmalı, kamuda bozulan ücret dengesi düzeltilmeli, iş barışı sağlanmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuda çalışanlar arasında ücret dengesi konusundaki kriteri dikkate alınmalıdır. Toplu pazarlığa uygun olmayan, içinde taban aylığa zam ve refah payı olmayan bu gayrı ciddi teklifi elimizin tersiyle itiyor, kamu işverenini ciddiyete davet ediyoruz. Biz kamu görevlileri olarak hakkımızı alana kadar bütün sendikal araçları ve demokratik eylem hakkımızı kullanarak haykırmaya devam edeceğiz. Kamu işvereni, küçük tekliflerle, Büyük Türkiye hedefine ulaşılamayacağını görmeli, teklifi revize etmeli, geçmiş kayıpları tazmin edecek, gelecek kaygılarını bitirecek yeni ve gerçekçi bir teklifle masaya gelmeli, süreç masada uzlaşmayla sonuçlanmalıdır." dedi. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }