Güncel

Mescid-i Aksa'nın yakılmasının yıldönümünde alimlerden cihad vurgusu

Mescid-i Aksa'nın kundaklanarak yakılmasının 56'ıncı yıl dönümü münasebetiyle İstanbul'da düzenlenen programda, Kudüs'ün önemi, Gazze'de yaşanan soykırım ve işgale karşı verilen direniş ele alınarak cihad vurgusu yapıldı.

Bahçelievler'de bulunan bir otelin konferans salonunda gerçekleştirilen programa, Filistin başta olmak üzere Arap dünyasında çok sayıda âlim, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu yetkilisi katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Filistinli Esirler İnisiyatifi Onursal Başkanı Nail el-Bergusi, Aksa Tufanı'nın insanlığın vicdanında, özellikle Müslümanların gönlünde ciddi bir yankı uyandırdığını söyledi.

Bergusi, "Cihad, bugün doğmuş değildir. O, İslâm'ın ilk şafağından, Kudüs'ün ilk fethinden, bütün insanlık için anayasa haline gelen Hazreti Ömer'in ahdinden bugüne kadar uzanan bir emanettir. Bu ümmetin evlatları, bir dönem onu ihmal etti ama o, mücahitlerin, âlimlerin, düşünürlerin ve dünyanın her yerindeki özgür insanların kalplerinde hep canlı kaldı." dedi.

Nail el-Bergusi

"Cezayir cihadı Müslümanlar için pusula olmalı"

Aksa Tufanı'nın yalnızca siyasi veya askeri bir tufan olmadığını, aynı zamanda bir ilim ve fikir tufanı dile getiren Bergusi, "Pusulası sapmış herkese şunu söylüyor:  Bugün Aksa esirdir. Tıpkı Filistin halkı gibi, tıpkı Arap ve İslâm ümmeti gibi esirdir. Çünkü bazı rejimler Filistin'de sadece bu işgalci varlığı görmektedir. O işgalci ise bugün kendisini bir  'bölgesel güç' saymakta, korkulan ve çekinilen bir varlık gibi davranmaktadır. Ancak Allah'ın adamları, Gazze'den ve cihadı yürekten iman eden her diyardan ayağa kalkarak, 'Bu tufan Allah'ın zaferini gerçekleştirecektir' dediler. Bugünkü tufan ve mesajı bu ümmetin âlimlerine şudur: Sahte ilme bürünenlere, normalleşmenin bayrağına boyun eğenlere ve onun kervanına katılanlara karşı olun. Siz pusulayı değiştirmediniz. Cezayir'de bazı zaviyeler işgale meşruiyet verdi ama gerçek, sağlıklı mücahitler Fransa'ya ve sömürüsüne karşı 'cihad' dediler. Böylece Cezayir'deki cihad, dini bir başlık, İslami bir pusula oldu. Tarih işgale meşruiyet verenleri unuttu, fakat Allah kendi uğrunda cihad edenlerle Cezayir'in adını yüceltti. Cezayir devrimi mücahitlerin devrimi oldu. Allah'tan niyazımız odur ki böyle kalsın, Arap ve Müslüman halklar da pusulasını Cezayir'in pusulası gibi korusun." diye konuştu.

Mervan Ebu Ras

"İşler işgalcinin istediği gibi ilerlerken ümmet daha neyi bekliyor?"

Yeryüzünün en temiz, en mübarek noktalarından biri olan Mescid-i Aksa yakılırken Müslümanların yardıma koşmadığını söyleyen Dünya Âlimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı Mervan Ebu Ras, "Ümmetimiz onun yardımına koşmadı, onu savunmadı, temizlemedi, yangınını söndürmedi. Ümmet gaflet içindeyken O yangını, yalnızca Kudüs'teki bir grup insan söndürdü. Bilindiği üzere, dönemin israil Başbakanı Golda Meir, yangını duyduğunda çok üzülmüştü ama ümmetin sessizliğini görünce, o sessizlikten dolayı sevinmişti. Çünkü anladı ki ümmet, derin bir uykuya dalmış. Mescid-i Aksa sadece minberinin yakılmasıyla yanmadı. Bugün Aksa'nın altında elliden fazla tünel var ve yeni bir tünel kazmaya başlıyorlar. Bu büyük çaplı yakma planı, işgalcinin Aksa'yı yıkma ve yerine sözde mabedi inşa etme planlarının bir parçasıdır. Biz artık zaman ve mekân bölüşümü meselesinden söz etmiyoruz. Çünkü o planlar zaten uygulanıyor. İşler işgalcinin istediği gibi ilerliyor. Peki, ümmet daha neyi bekliyor? Ümmet, biraz önce okunan İsrâ Suresi'ni anlamıyor mu? Mescid-i Aksa'nın dinimizin, akidemizin bir parçası olduğunu ve ondan bir zerresini bile terk etmenin caiz olmadığını bilmiyor mu? Ümmet, Aksa uğruna seferber olmanın zamanla düşmeyen bir farz-ı şer'î olduğunu idrak etmiyor mu? Eğer seferber olmazsa Allah'ın azabının geleceğini bilmiyor mu?" şeklinde konuştu.

Muhammed el-Hac

"Âlimlerin rolü sadece maddi destek kampanyalarıyla sınırlı kalmamalı"

Programda bir konuşma yapan Aksa Davetçileri Genel Sekreteri Muhammed el-Hac, "Bugün lebbeyk ya Aksa! Demek için buradayız. Aksa'yı, Gazze'yi, Filistin'i yalnız bırakmayacağız. Dayanışma eylemleri, etkinlikler, yürüyüşler, bağış kampanyaları, destek kampanyaları, hatta yükselen şiirler ve sözler… Bunların hepsi Allah katında salih amel olarak yazılır ve bu ameli öncülük edenler âlimlerdir. Halk, âlimler hakkında 'neredeler?' diye soruyor ama maalesef bazıları ilimden uzak fetvalar verip, ayetleri tahrif ederek normalleştirme yapan, ihanete kapı açan yöneticilere destek veriyorlar. Ümmetin âlimleri var ama bazıları hapishanelerde tutuluyor. Âlimlerin rolü sadece maddi destek kampanyalarıyla sınırlı kalmamalı. Bunların faydası vardır ama daha önemlisi, ümmeti cihada hazırlamaktır, bilinçlendirmektir." dedi.

"Gazze halkının gözü sınırlarda bekleyen tırlarda değil oraya gidecek mücahitlerde"

El-Hac, "Zâhir Baybars'ın sözünü hatırlayın… Onların evlerinde sesimiz yankılanmadıkça, onlar zillete düşmezler. Sizce ateş sadece Mescid-i Aksa’da mı duracak? Katliam sadece Gazze'de mi bitecek? Bu düşman utanmıyor, 'israilin sınırları Fırat'tan Nil'e kadar uzanacak' diye alenen söylüyor. Bu saldırı, bu ateş, bu soykırım bizim Arap ve İslam coğrafyamıza da yayılacak. O yüzden kardeşlerim, bu sözlerle yetinmek değil onları her eve, her camiye, her sokağa, her okula taşımak gerekir. Mescid-i Aksa çocuklarımızın bilinçlenmesi gereken bir dava olmalı. Çünkü bu düşman ümmete acımayacak. Ne yazık ki, herkes, 'önce Lübnan önce, Suriye önce Ürdün' diyerek susuyor. Mescid-i Aksa'nın yakılması ümmeti büyük tehlikeye karşı uyarmaktadır. Bu ümmet birdir, parçalanmamalıdır. Gazze halkı da sınırda bekleyen tırlara bakmıyor. Onların gözü her taraftan gelecek mücahitlerde. Bu yüzden âlimlerin meclisleri, bugün ve yarın ve her zaman, yaklaşan büyük savaşı planlamalıdır. Allah’ın izniyle o savaş yakındır. Onlar onu uzak görüyor, biz ise yakın görüyoruz.diye konuştu. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }