Filistin Gazeteciler Sendikası, siyonist rejimin Gazze'de yerinden edilen gazetecilerin kaldığı çadırları hedef alarak 44 gazeteciyi şehit ettiğini açıkladı. Sendikanın Özgürlükler Komitesi tarafından yayımlanan rapora göre, Ekim 2023'te başlayan saldırılardan bu yana toplamda 254 medya çalışanı hayatını kaybetti.
Rapor, siyonist rejimin sistematik bir şekilde medya altyapısını hedef aldığını, basın kuruluşlarının yıkılmasından gazetecilerin evlerinde ve hatta sığındıkları çadırlarda vurulmalarına kadar uzanan bir planlı saldırı zincirinin yürütüldüğünü ortaya koydu.
Gazze'nin Han Yunus, Şifa Hastanesi ve BM'ye bağlı okulların çevresindeki çadır alanlarında gerçekleşen saldırılar, doğrudan gazetecileri ve ailelerini hedef aldı. Saldırılarda kullanılan mühimmatın çoğunun yüksek hassasiyetli hava füzeleri, insansız hava araçlarından atılan bombalar ve keskin nişancı atışları olduğu belirlendi.
Rapor, "44 gazetecinin çadırlarda şehit edilmesi, insanî koruma bölgelerine yönelik açık bir saldırıdır. Bu saldırılarda herhangi bir askerî faaliyet tespit edilmemiştir; dolayısıyla 'yanlış hedef' iddiası geçersizdir." ifadelerine yer verdi.
Sendika, saldırıların gazetecileri susturmayı ve tanıklığı ortadan kaldırmayı hedefleyen bir "planlı imha politikası"nın parçası olduğunu vurguladı.
"İletişim cephesinde soykırım"
Sendika Özgürlükler Komitesi Başkanı Muhammed Lahham, gazetecilerin sistematik biçimde hedef alınmasını "iletişim cephesinde yürütülen bir soykırım" olarak nitelendirdi. Lahham, "44 gazetecinin çadırlarda öldürülmesi, sadece bireyleri değil, hakikatin sesini yok etmeyi amaçlayan bir savaş suçudur." dedi.
Gazze'deki savaşta yaklaşık 70 bin Filistinlinin şehit olduğunu hatırlatan Lahham, bu tabloyu "siyonist rejimin medya tanıklığını ortadan kaldırmak için yürüttüğü siyasi kararın sonucu" olarak değerlendirdi.
Uluslararası çağrı
Sendika, gazetecilere yönelik saldırıların Uluslararası Cenevre Sözleşmeleri'nin 79. maddesine açıkça aykırı olduğunu belirterek, bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bu suçları derhal incelemeye almasını talep etti.
Ayrıca UNESCO, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve diğer küresel kuruluşlara da çağrıda bulunularak, Gazze'deki gazeteciler için acil koruma mekanizmaları ve güvenli tahliye koridorları oluşturulması istendi.
Sendika, son olarak tüm vakaların ayrıntılı olarak belgelenip yasal bir veri tabanına aktarılacağını, böylece gelecekte uluslararası yargı mercilerinde delil olarak kullanılabileceğini duyurdu. (İLKHA)