Trump’ın detay vermeden dile getirdiği bu açıklama, ABD’nin bölgedeki askerî varlığını genişletme eğiliminin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor ve eleştirilere neden oluyor.
Florida’dan konuşan Trump, 1 Eylül’den bu yana Karayipler ve Pasifik’te 20’den fazla teknenin imha edildiğini, bunun sonucunda sözde uyuşturucu trafiğinde yüzde 85 azalma yaşandığını iddia etti. Ardından, deniz yoluyla taşımacılığın zorlaştığını savunarak kara operasyonlarının yakında başlayacağını duyurdu.
Trump, askeri genişlemeyi “Uyuşturucu kaçakçıları zehirlerini ABD’ye gönderiyor ve her yıl binlerce insanı öldürüyor.” sözleriyle gerekçelendirdi. Ancak uzmanlar, Washington’ın yıllardır uyuşturucu ile mücadeleyi bölgesel müdahaleler için uydurulmuş bir bahane olarak kullandığını, bunun Latin Amerika’da ABD karşıtlığını artırdığını belirtiyor.
ABD, 16 Kasım’da dev uçak gemisi USS Gerald R. Ford’u, beş destroyer ve iki güdümlü füze kruvazörüyle birlikte Karayipler’e konuşlandırdı. Bu konuşlanma, bölgeye onlarca yıldır yapılan en büyük ABD askerî sevkiyatı olarak kayda geçti.
Resmî açıklamada bu güç gösterisinin uyuşturucu karşıtı operasyonlar kapsamında yapıldığı belirtilse de, uzmanlar bunun Venezuela hükümetine karşı politik baskı ve güç gösterisi niteliğinde olduğuna dikkat çekiyor.
Washington uzun süredir Maduro yönetimini uyuşturucu kartellerine göz yummakla suçluyor. Ancak Latin Amerika’daki birçok analist, ABD’nin bu suçlamaları bölgeye yönelik askerî nüfuzunu genişletmek için kullandığını, Trump yönetiminin tek taraflı ve saldırgan politikalarının istikrarsızlığı derinleştirdiğini vurguluyor. (İLKHA)