Si̇yaset

HÜDA PAR Milletvekili Demir’den "Sumud Filosu’nun korunması" çağrısı

​​​​​​​HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Küresel Sumud Filosu’nun korunması için hükümete çağrıda bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Gazze’deki soykırıma karşı harekete geçen Küresel Sumud Filosu’nun korunması gerektiğini belirterek tarihsel sorumluluğa dikkat çekti.

"Ümmetin caydırıcı gücünün ne denli zayıfladığını acı bir şekilde ortaya koymuştur"

siyonist işgal rejiminin Katar’da HAMAS Hareketi liderlerine saldırısını hatırlatan Demir, "Saldırının ardından toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı–Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nden yalnızca kınama kararının çıkması, ümmetin caydırıcı gücünün ne denli zayıfladığını acı bir şekilde ortaya koymuştur. Tepkisizlikten cesaret alan siyonist rejim hiç vakit kaybetmeden Gazze’yi işgal girişimi başlatmış ve işgal planını derinleştirmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu oyunu bozmanın tek yolu İslam ülkelerinin yöneticilerinin Filistin halkının gerçek temsilcilerini tanımaktır"

Soykırımcı rejimin Gazze’yi tamamen işgal planının devrede olduğunu belirten Demir,  "siyonist terör rejimi, Gazze’yi haritadan silmeyi alenen ilan etmektedir. Bu pervasızlık, İslam dünyasının etkisiz açıklamaları ve yaptırımsız diplomatik tepkilerinin bir sonucudur. Bununla birlikte Batılı devletler 'Filistin devletini tanıyacağız' oyunuyla halkın gerçek iradesini temsil eden HAMAS'ı devre dışı bırakmayı, silahsız ve işbirlikçi bir yönetimi tek meşru muhatap ilan ederek Filistin topraklarını siyonistlere teslim etmeyi amaçlamaktadır. Bu oyunu bozmanın tek yolu, kamuoyunun ve İslam ülkelerinin yöneticilerinin Filistin halkının gerçek temsilcilerini tanıması ve onların meşruiyetini savunmasıdır." dedi.

"Türkiye, tarihsel ve ahlakî sorumlulukları gereği filonun korunması için uluslararası diplomatik girişimleri başlatmalı"

"İslam dünyasının pasif tutumuna rağmen, Gazze’deki soykırımın durdurulması için dünya kamuoyunca başlatılan insanlık hareketi umut vericidir." ifadelerini kullanan Demir, şöyle devam etti:

"Gazze’ye doğru yola çıkan 'Sumud Filosu' bunun en somut örneğidir. Bu filonun güvenliği hayati önemdedir. Türkiye, tarihsel ve ahlakî sorumlulukları gereği bu süreçte öncü ülke olmalı; filonun korunması için uluslararası diplomatik girişimleri başlatmalı ve güvenlik koridorlarının oluşturulmasını koordine etmelidir. Vicdanlı halklar, yönetimler üzerindeki baskıyı artırmalı; siyonist rejime karşı siyasi, ekonomik ve diplomatik boykot derhal hayata geçirilmeli ve işgal sona erene kadar uluslararası baskı en üst düzeye çıkarılmalıdır."

ODTÜ, Koç, Sabancı ve Özyeğin üniversitelerine çağrı!

Soykırım suçlusu israile karşı dünyanın dört bir yanında tepki ve yaptırımların geliştirildiğini belirten Demir, "En köklü üniversiteler de ahlakî sorumluluğun ve erdemli bir duruşun gereği olarak, bu terör şebekesi ile ilişkilerini sonlandırmaktadır. Bu üniversitelerin öğrencileri de tarihe karşı sorumluluklarının bilinciyle, her türlü riski alarak en üst düzeyde protestolar gerçekleştirmiştir. Ne var ki Türkiye’de hâlâ bazı üniversitelerin, insanlığın gözü önünde soykırım suçu işleyen işgal çetesiyle iş birliğini sürdürmesi, hem tarih önünde ağır bir meşruiyet krizine yol açacak hem de ahlakî açıdan da ciddi bir sorumluluk doğuracaktır. ODTÜ, Koç, Sabancı ve Özyeğin üniversitelerinin bu ilişkilerini ivedilikle sonlandırması, uluslararası hukukun olduğu kadar insanlığın ortak vicdanını yansıtan ahlakî ilkelerin de bir gereğidir." çağrısında bulundu.

"Ahlak, toplumların ayakta kalmasını sağlayan en temel değerdir"

Son olarak TV ve dijital platformalarda yayınlanan dizilerin ahlaki çöküşe çanak tuttuğunu ifade eden Demir, "Kızıl Goncalar gibi çarpık ilişkileri özendiren ve gençleri ahlaksızlığa teşvik eden içerikleri barındıran diziler, toplumun tepkilerine rağmen ısrarla ekranlara taşınmaktadır. Ne var ki RTÜK, bu tür suçlara caydırıcı cezalar uygulamamakta; böylece toplumun geleceği adeta dinamitlenmektedir. Ahlak, toplumların ayakta kalmasını sağlayan en temel değerdir. Bu değerin yok edilmesine hizmet eden hiçbir yayın, özgürlük ve sanat kılıfıyla meşru kabul edilemez. Aile kurumunu ve toplumsal ahlakı hedef alan yayınların engellenmesi, devletin temel görevlerinden biridir." değerlendirmesinde bulundu.

"Ailenin korunması ve cinsel sapkınlığın suç sayılmasına dair kanun teklifi süratle Meclis’ten geçirilmeli"

"Ahlaksızlığın en ağır biçimlerinden biri olan cinsel sapkınlığın, sanat kılıfı altında empoze edilmeye çalışıldığı ve bu dayatmanın tek bir merkezden organize edildiği gerçeği göz ardı edilmemelidir." diyen Demir, sözlerini şöyle noktaladı:

"Genç kızları para karşılığı ahlaksızlığa teşvik eden sözde sanatçı müsveddelerini cesaretlendiren durum ise, bu konuda ciddi bir yasal boşluğun bulunması ve ahlaksızlığa teşvikin caydırıcı cezalarla karşılık bulmamasıdır. Bu nedenle partimizin 'Ailenin korunması ve cinsel sapkınlığın suç sayılmasına dair kanun teklifi'nin süratle Meclis’ten geçirilmesi hayati bir önem taşımaktadır." (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }