Röportaj

Psikolog Aşut: Teknoloji değil, sınır eksikliği bağımlı yapıyor

Uzman Psikolog Mesut Aşut, çocuklarda giderek artan teknoloji bağımlılığına dikkat çekerek, erken yaşta ekranla tanışmanın hem fiziksel hem psikolojik gelişimi olumsuz etkilediğini belirtti.

Dijital dünya hayatımızda birçok işin rahatlıkla yapılmasına imkân tanımanın yanı sıra birçok insan için ise, ekran ve teknoloji bağımlılığı gibi olumsuz sonuçlara da yol açabiliyor.

Teknoloji bağımlılığında özellikle ailenin önemli bir rol oynadığını ifade eden Psikolog Mesut Aşut, ebeveynlerin çocuklarla oyun, kitap okuma ve fiziksel aktiviteleri artırması, dijital bağımlılığın önüne geçebileceğini vurguladı. Uzmanlar “0-3 yaş sıfır ekran, 3-6 yaş yarım saat, ortaöğretimde 2 saat” diyerek ailelere çocukların dijital disiplini öğrenmesi için süre kısıtlaması tavsiyesinde bulunuyor.

Psikolog Mesut Aşut, “Çocuklarda teknoloji bağımlılığı oldukça yüksek bir seviyede maalesef. Çoğu ebeveyn bu konuda yeterince bilgili olmadığı için çocuklara hem sosyal hem psikolojik hem de fiziksel olarak etki eden büyük bir problemdir. Bu teknoloji bağımlılığını nasıl tanımlıyoruz; eğer çocuğun günlük yaşamını, aktivitelerini, sosyal becerilerini etkileyecek durumda bir internet kullanımı, tablet kullanımı, teknolojik herhangi bir ürün kullanımı ortada varsa biz bunu teknoloji bağımlılığı olarak tanımlıyoruz.

“Teknoloji bağımlılığı sadece çocuğu sosyal anlamda değil, fiziksel anlamda da ve belli sağlık problemleri açısından da etkilemektedir”

Teknoloji bağımlılığının önüne geçmek için bazı kurallar uygulaması gerekiyor diyen Aşut, “Uzmanların ve Yeşilay’ın belirlediği belli bir teknoloji kullanma süresi vardır. 0-3 yaş arası çocuklara ‘sıfır ekran’ diyoruz, bu yaş aralığındaki çocukların kullanmalarını hiçbir şekilde tavsiye etmiyoruz. 3-6 yaş arasında ise sadece yarım saat, bu verilen sürenin de tamamen ebeveyn kontrolünde olması gerekiyor ve belirlenen bir saatte olması lazım ki çocuk bu tutarlı davranışı öğrenebilsin. İlköğretim çağında ise 45 dakika, ortaöğretim çağındaki çocuklara ise 2 saat ile kısıtlandırıyoruz. Bunu 2 saat ile kısıtlamamızın sebebi, çocuğun bu disiplini öğrenmesi ve rastgele ‘2 saat oynayabilirsin’ ya da ‘internette gezebilirsin’ demek yerine bu süreyi kendimiz belirleyebilmemizdir. Çocuğa bu konuda kural uygulamamız gerekiyor. Bu kullanılan 2 saatte de çocuğun herhangi bir uygun olmayan görüntüye, şiddet ya da cinsel içerikli bir alana kaymaması için de belli uygulamalar var. Belli programlar, belli güvenlik paketleri var; ebeveynlerin bunları da alıp bu şekilde onun takibini sağlamalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

“Aile boyu, aile olarak dijital anlamda kendimizi soyutlamamız gerekiyor”

Uzun süreli ekran kullanımının çocuklarda obezite, görme bozukluğu ve sosyal beceri kaybına yol açtığını belirten Aşut, “Bağımlılık artık fiziksel olduğu kadar duygusal bir sorun” diyerek, "Teknoloji bağımlılığı sadece çocuğu sosyal anlamda değil, fiziksel anlamda da ve belli sağlık problemleri açısından da etkilemektedir. Obezite, görme bozuklukları, gözde kuruluk, sosyal becerilerde yetersizlik, sosyal becerinin getirdiği motor becerilerinde gerileme olarak da görebiliyoruz. Ebeveynler bazen fark edemeyebilir bu teknoloji bağımlılığını. Bunu biz nasıl gözlemleyebiliriz? Eğer çocuk belli bir kontrol olmadan sürekli gece yarılarına kadar teknolojiye bağlanıyorsa, teknolojiyi biz çocuktan ayırdığımız zaman, herhangi bir disiplin ortaya koyduğumuzda çocuk agresif, sinirli davranıyorsa burada bir bağımlılıktan söz edebiliriz. Bu bağımlılık da akabinde belli problemler getiriyor; akademik anlamda problemler getiriyor, davranışsal anlamda problemler getiriyor. O yüzden mümkün mertebe aile boyu, aile olarak dijital anlamda kendimizi soyutlamamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Anne baba bağımlıysa, çocuğu ekran bağımlılığından korumak mümkün değil”

"Boşlukları daha kaliteli bir şekilde doldurmamız gerekiyor." diye tavsiyelerde bulunan Aşut, “Mesela anne baba dijital bağımlısıyken çocuğu dijitalden korumak çok mümkün değil. ‘Çocuklar hadi internete bağlanmayacağız’ ama biz bunu nasıl sağlayabiliriz? Bunu da çocuklara gerek içte gerek dışta aktiviteler oluşturarak, kitap okuma saatleri belirleyerek, anne-baba-çocuk etkinlikleri yaparak, evde aktiviteler geliştirerek çocuklarımızı dijital çağın dijital bağımlılığından uzaklaştırabiliriz. Dijital sınırlama yaptığımız zaman bunun yerine belli aktiviteler koymamız gerekiyor. Demin de açıkladığım gibi gerek baba-çocuk, gerek anne-çocuk belli oyun saatleri oluşturmaları gerekiyor. Belli kitap okuma saatleri oluşturmaları gerekiyor çünkü çocuk boşta kaldığı zaman illa ilgilenmesi gereken bir durum arıyor. Biz o boşluğu daha kaliteli bir şekilde doldurmamız gerekiyor. Tabii sadece evde değil, ev kısmı çok önemli; okulda da yine dijital teknolojinin yararlı kullanımı anlamında çocuklar bilgilendirilebilir. Faydalı ve faydasız kullanım şekilleri hakkında belirli bilgiler verilebilir, çocukları bu yönde yönlendirebiliriz.” diye konuştu.

“Uzun süreli ekran kullanımının fiziksel ve psikolojik etkileri var mıdır, nelerdir?”

Teknoloji bağımlılığını bir iletişim bozukluğunun alt maddesi olarak değerlendirdiklerini belirten Aşut, “Tabii ki fiziksel de psikolojik de problemleri var. Fiziksel olarak çocukların postürlerinde bozulmalar görülebiliyor. Uzun süreli teknoloji bağımlılığı obeziteye neden olabiliyor, fiziğin bozulmasına neden oluyor, gözde görme kayıplarına, gözde kuruluğa neden olabiliyor. Psikolojik anlamda da çocukların sosyal yetilerini, sosyal becerilerini kaybetmesine neden oluyor, sağlıklı iletişim kuramamasına yol açıyor. Zaten biz teknoloji bağımlılığını bir iletişim bozukluğunun alt maddesi olarak değerlendiriyoruz. Çocuk, sağlıksız bir iletişim kurmaktan maalesef uzaklaşıyor.” ifadelerini kullandı.

Ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Aşut, “Teknolojiyi tamamen hayatımızdan çıkarmamız mümkün değil, çünkü artık teknoloji, internet hayatımızın bir gerçeği. Bunu nasıl faydalı kullanabileceğimiz yönünde çalışmalar yapmamız gerekiyor. Eğer çocuğumuzu korumak istiyorsak, bundan önce kendimize bir sınır koymamız gerekiyor. Teknolojiyi sadece sosyal medyadan, sadece eğlence sayfalarından ibaret görmeyip sağlıklı, bilgi dolu içeriklere ulaşmaya çalışmak gerekiyor. Bunu öğrendiğimiz zaman bunu çocuğa da aktarabilmek gerekiyor.” dedi. (İLKHA)

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }