Filistinli esirlerin durumunu izleyen hak merkezleri, siyonist rejime bağlı Necef, Nafha, Rimun ve son dönemde inşa edilen Sde Teiman gibi cezaevlerinde kış şartlarının dayanılmaz seviyelere ulaştığını açıkladı. Merkez, özellikle Necef Cezaevi'nde esirlerin uzuvlarının donma noktasına geldiğini ve yaklaşık iki yıldır hiçbir ısıtma aracı ya da kışlık kıyafet verilmediğini bildirdi.
Hak Merkezi Direktörü Riyad el-Eşkar, Necef Cezaevi'nin en ağır şartlara sahip olduğunu belirtti. El-Eşkar, çoğu çadır benzeri bölümlerde tutulan yaklaşık 2 bin 500 esirin yağmur sızıntısı, çamur ve sıfır dereceye yaklaşan soğukla karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Yeni getirilen esirlerin de üzerlerindeki kıyafetlerden başka hiçbir eşyaya sahip olmadığını, ısıtıcıların ve sıcak suyun ise Bilgi ve Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in talimatlarıyla yasaklandığını ifade etti.
Soğuk hava, esirlerin zaten ağır olan koşullarını daha da kötüleştirirken grip, öksürük, yüksek ateş gibi kış hastalıklarının yayılma riskini artırıyor. Sağlık hizmetlerine erişim neredeyse tamamen engellenmiş durumda ve daha önce esirlerin kullandığı papatya, adaçayı gibi tıbbi otların bile girişine iki yıldır izin verilmiyor.
Merkez, cezaevlerinin altyapısının kış şartlarına hazır olmadığını ve sabah erken saatlerde yapılan güvenlik aramaları sırasında esirlerin buz gibi havada dışarı çıkarıldığını belirtti. Uluslararası insan hakları kurumlarına acil müdahale çağrısı yapan merkez, bağımsız heyetlerin cezaevlerini ziyaret etmesini ve iki yıldır tamamen durdurulan aile görüşmelerinin yeniden başlatılmasını talep etti.
Bu tablo, siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye karşı yürüttüğü saldırıların neden olduğu daha geniş insani krizin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Filistinli kaynaklara göre saldırılar sonucunda 239 binden fazla kişi şehit oldu veya yaralandı; binlerce kişi kayıp, yüz binlerce kişi ise yerinden edildi. Açlık, yetersiz beslenme ve ağır kış koşulları, özellikle çocuklar arasında yeni can kayıplarına yol açmaya devam ediyor.
Hak örgütleri, esirlere yönelik uygulamaların Filistin halkına karşı yürütülen "toplu cezalandırma" politikasının bir uzantısı olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumun gecikmeden harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor. (İLKHA)