Mardin doğumlu olan ve hâlâ Mardin’de ikamet Remzi Yağmurcu, çocuk yaşta başladığı Kur’an öğreniminden imamlığa, ardından da aktarcılığa uzanan hayat hikâyesini İLKHA'ya anlattı.
İlimle yoğrulmuş bir ömür sürdüğünü dile getiren Yağmurcu, hem ailesinden aldığı nasihatleri hem de 12 yıllık medrese tahsilinin kendisine kattıklarını paylaştı.
Hayatını ilme, imamlığa ve şifalı bitkilere adayan Yağmurcu, Mardin’de sürdürdüğü yaşamında gençlere sürekli çalışmayı, boş vakti değerlendirmeyi ve insanlara yük olmamayı öğütlüyor.
Yağmurcu, çocukluğuna dair şunları söyledi:
"Rabbimin fazlı keremiyle 63 yaşındayım. Küçüklüğümüzden beri şimdiye kadar Mardin'de ikamet ediyoruz. 10 yaşlarında Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladım. 1974’te rahmetli ağabeyimin vefatı ailede büyük bir hüzne neden oldu. Ayrıca dini açıdan yoğun bir mücadelede olduğundan ailenin sembolü olarak rahmetli anne ve babam bizi Kur’an-ı Kerim öğretmeye gönderdi. Elhamdülillah Rabbimin fazl ve keremiyle Kur’an’ın vermiş olduğu ışık, vermiş olduğu aydınlık elhamdülillah dünya ve ahiret için bizim için bir yol gösterdi. Allah’a binler şükürler olsun onun aşığı doğrultusunda hayatımızı idame ettiriyoruz."
Babasının kendine vermiş olduğu nasihat ve hatıralarını da aktaran Yağmurcu, "Babam yaklaşık olarak 50 sene terzilik yaptı. O zaman zarfından sonra terziliği bırakıp manifaturacılık yapmaya devam etti. Rahmetli babamızdan bir sürü dini ve dünyevi öğütler aldık. Kendisinin bana söylemiş olduğu günün benim de bir anekdotu var onu hayatta unutmam: ‘Oğlum hayat içerisinde dikkatli olman lazım ve bazı şeyleri tecrübe olarak parayla satın alırsın, bazılarını zamanın vermiş olduğu tecrübeler ve bazılarını da onu zaman içerisinde kazanmış oluyorsun." dedi.
"Medrese tahsili ile İmam Hatip eğitimi arasında çok fark var"
İmam Hatip ve medrese yıllarını anlatan Yağmurcu, medresenin tahsili ile eğitim kurumlarındaki tahsil arasındaki farka dikkat çekerek, "Elhamdülillah gençlik döneminde Kur’an-ı Kerim’i öğrendikten sonra değerli bir hocamız sayesinde Mevlid-i Şerif’i, bazı dua kitaplarını ve Şafi olmamız hasebiyle Şafi imamının kitaplarından ders olarak okuduk. Bu da medrese tahsilini öğrenmemize neden oldu. Bir başka hocamızdan fıkıh, tefsir ve hadis derslerini de aldık. Bu tür değerli hocalarımız sayesinde bizleri dini açıdan tam tekabül erdirecek duruma getirdiler. Medrese tahsilini 1982’den 1994’lere kadar edindik. Medrese tahsilini Hamidiye Camisi’nde gördük. Hocamızın yanına sabah namazında, bazen öğle bazen de ikindi vakitlerinde gidiyorduk. Hatta bizde öyle bir aşk vardı ki sabah alamadığımız medrese derslerini yatsı namazı sonrası gidip kendisinden ders alıyorduk. O fedakârlığın sonucu da elhamdülillah bizim eksikliklerimizi onun sayesinde tamamlamış oldu. İlim medresesinin büyük faydaları var. Maalesef dini açıdan tam manasıyla İmam Hatip’te dini bilgileri alamadım. Pratik olmadan sadece kitap üzerinde ders gördük ve yeterli değildi. Türkiye’deki imam-hatip eğitimiyle Arap ülkelerindeki eğitimi birbirinden çok farklı. Medrese tahsili ile imam-hatip eğitimi arasında çok fark var." şeklinde ifade etti.
İmam-hatip okulundan mezuniyet sonrası imamlığa başlayan Yağmurcu, görev sürecini şöyle özetledi:
"Çoğu bilgi ve pratikleri medrese tahsili sayesinde faaliyete geçirdik. 1980-81’de Mardin İmam Hatip’te mezunu olduktan 3 ay sonra imtihanlara girdik. Aynı sene içerisinde imamlığa başladım ve 2020 Ocak’ta emekli oldum. Yaklaşık 38 yıl imamlık yaptım."
"37 yıldır şifalı bitkiler mesleğinin içerisindeyim"
Yağmurcu, çocukluğundan beri ilgisini çeken şifalı bitkiler üzerine aktarcılık mesleğini sürdürdüğünü ifade ederek, "Çocukluğumdan beri ve rahmetli annemin dedesi şifalı bitkilerle haşır neşir idi. Benim de şifalı bitkilere karşı heves ve şevkim oluşmuştu. Elhamdülillah 1989’dan beri bu mesleği de devam ettiriyorum. İmamlıkla beraber aktarcılık mesleğini sürdürdüm. İmamlık vazifesinden sonra da sivil hayatta yaklaşık 6 yıldır aktarcılık mesleğimi sürdürüyorum. Medrese tahsilinin bize vermiş olduğu en büyük anahtar bu şifalı bitkilerle ilgili tarihi kitaplarının tercüme edilmesinde büyük bir faydası oldu. Elhamdülillah bu tarihi kitaplardan istifade etmemizin en büyük etkenidir." diye belirtti.
Bu minvalde 4 çocuğunu üniversite tahsilini bitirerek okuttuğunu belirten Yağmurcu, "Allah’a çok şükür bu zaman zarfı içerisinde iki erkek iki kız çocuğumu okuttum. Üniversite tahsillerini bu sene hepsi bitiriyor. Biri mimar, biri harita mühendisi, diğeri öğretmen, en küçükleri de yazılım mühendisliğini bitirdi inşallah." dedi.
"İnsanoğlu maddi-manevi hayat içerisinde devamlı çalışması lazım"
Gençlere hayattan aldığı derslerle tavsiyelerde bulunan Yağmurcu, "İnsanoğlunun başı boş olmadığını Yüce Rabbim, Kur’an-ı Kerim’de bizlere ikaz ediyor. Ayrıca Resulullah Aleyhisselam’ın da tavsiyeleri var. ‘Hayat içerisinde insanlara yük olmayın.’ Çalışın çabalayın, imkân ölçüsünde Rabbim levhi mahfuzda sizinle emretmişse size ne takdir etmişse o takdir ettiği ölçü içerisinde hayat yaşamanızı idame ettirirsiniz. İnsanoğlu maddi-manevi hayat içerisinde devamlı çalışması lazım. Çünkü Resulullah Aleyhisselam, ‘Yarın öleceğin gibi ahiret için, çok yaşayacağın gibi dünya için çalış’ buyurmaktadır. İnsanoğlu muhakkak kendi hayat idamesi için maddi ve manevi alanda çalışması lazım. Ama maalesef şimdiki gençlik çoğunluğu gördüğümüz kadarıyla iletişim araçlarıyla müptela olmuş durumda. Bir sanat öğrenip öğreneceğine artık iletişim araçlarını kullana kullana robotlaşmışlardır. Kendi hayatım içerisindeki yaşlı kesim ile şimdiki mevcut olan genç nesli mukayese ettiğimiz zaman genç nesil maalesef robot hayatı yaşıyor. Kendisine bir anekdot sorulduğunda geçmişten bir haber veremiyor. Günübirlik bir hayat tarzı yaşıyor ve kendisine ileriye doğru rota çizemiyor. İnsanoğlu kendisine ve ahiretine, ayrıca cemiyete lazım olacak bir sürü hayat sermayesini güzel bir şekilde tedarik etmesi lazım. Çünkü eğer hayat sermayesini dünya hayatı için veyahut da ahiret hayatı için geçireceği o boş vaktin hasretini çekecek. O da boş hasretin faydası sebebiyle bir daha zamanı geri döndürme imkânı olmadığından onun için en büyük kayıptır." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)