Komisyon tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın yüksek riskli üçüncü ülkeler listesine eklenmesinin uluslararası finansal suçlarla mücadeleyi güçlendirme amacı taşıdığı savunuldu. Açıklamaya göre Avrupa Komisyonu; kamuya açık kaynaklar, üye devlet kurumları ve Avrupa Dış Eylem Servisi’nden (EEAS) derlediği verilerle teknik bir değerlendirme hazırladı ve Rusya’nın yüksek risk kriterlerini karşıladığı sonucuna vardı.
Komisyon, Rusya’nın kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadele çerçevelerindeki eksikliklere işaret ederek, mali kurumların Rusya ile bağlantılı tüm işlemlerde artırılmış dikkat ve yükümlülük uygulaması gerektiğini bildirdi.
Ancak karar, siyasi bağlamdan bağımsız değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle sert eleştirilere konu oldu. Analistler, AB’nin bu adımıyla, jeopolitik gerilimleri finansal regülasyon araçları üzerinden yeniden şekillendirdiğini ve teknik rapor söylemi altında siyasi bir hamle yaptığını belirtiyor. Avrupa Birliği’nin benzer veya daha ağır iddiaların bulunduğu diğer ülkelere karşı aynı düzeyde yaptırım ve sınıflandırma uygulamamasının ise kurumun çifte standart ve taraflılık eleştirilerini güçlendirdiği ifade ediliyor.
Uzmanlara göre bu karar, AB’nin objektif ve teknik kriterlere dayalı hareket ettiği iddiasını zayıflatmakla kalmıyor; aynı zamanda finansal sistemin siyasi baskı aracı olarak kullanıldığı algısını da pekiştiriyor. (İLKHA)




