Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), ABD'nin mahkeme bünyesinde görev yapan iki yargıca yönelik yaptırım kararına sert tepki gösterdi. Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, söz konusu adımın bağımsız bir uluslararası yargı organını hedef aldığı belirtilerek, bunun "hukukun üstünlüğünü doğrudan zedeleyen açık bir saldırı" olduğu vurgulandı.
UCM, devletlerin oylarıyla seçilen yargıç ve savcıların hedef alınmasının yalnızca bireylere değil, uluslararası hukuk sisteminin tamamına zarar verdiğine dikkat çekti. Açıklamada, yargı makamlarının baskı ve tehdit altına alınmasının küresel adalet düzenini tehlikeye attığı ifade edildi.
Karara Birleşmiş Milletlerden de tepki geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Washington'un attığı adımın ciddi endişe verici olduğunu belirterek, yargı bağımsızlığının korunmasının uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Hollanda Dışişleri Bakanı David van Weel ise ülkesinin UCM'ye tam destek verdiğini ve mahkemenin görevini hiçbir baskı altında kalmadan sürdürmesi gerektiğini söyledi.
Öte yandan işgalci rejimin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Danny Danon'un, ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya yaptırımlar nedeniyle "teşekkür" etmesi dikkat çekti. Danon, UCM'yi "siyasallaşmakla" suçlayarak, işgal basınının uzun süredir dile getirdiği söylemleri tekrarladı.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio ise yaptırım uygulanan yargıçların, siyonist rejimin Gazze'de işlediği suçlara ilişkin soruşturmalarda mahkemenin yetkisini reddetme talebine karşı oy kullandığını açıkladı. Rubio, UCM'nin ABD ve siyonist rejim vatandaşlarını yargılama girişimlerini "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.
Söz konusu yaptırımlar, mart ayında iki yargıç ve iki savcıya uygulanan benzer ABD yaptırımlarının ardından geldi. UCM Başkanı Tomoko Akane ise daha önce yaptığı açıklamada, bu tür yaptırımların yargıçların kişisel yaşamlarını dahi etkilediğini ancak mahkemenin hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğini ifade etmişti.
Hatırlanacağı üzere UCM, Kasım 2024'te işgalci rejim başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkarmış, temyiz başvurularını da reddetmişti.
Washington'un son hamlesi, bu sürecin ardından uluslararası adaleti koruma çabalarına yönelik yeni bir baskı adımı olarak değerlendiriliyor. (İLKHA)