Bilgin, İLKHA mikrofonuna önemli açıklamalarda bulundu. Üç ayların manevi bir iklim sunduğunu ifade eden Bilgin, bu dönemin Müslümanlar için bir hasat zamanı olduğunu ifade etti.
Bilgin, üç ayların Recep, Şaban ve Ramazan aylarından oluştuğunu belirterek, bu dönemin insanın kendini muhasebeye çekmesi ve günahlardan arınması açısından önemli olduğunu vurguladı.
"İnsanlar hem sosyal yardımlaşmanın hem de yakınlaşmanın etkin olduğu bir aydadır"
Üç ayların başlamasıyla manevi bir atmosferin içinde olduklarını dile getiren Bilgin, "Şu an manevi bir atmosferin içerisindeyiz. Üç aylar denince manevi iklimin, manevi atmosferin bulunduğu ortamlara giriş yapıyoruz ve bu atmosfer bir Müslüman için aslında bir hasat zamanıdır. İnsanların manevi açıdan fayda göreceği, kendi iç muhasebesini yapacağı ve günahlardan arınacağı bir hasat zamanıdır. Ayrıca bu üç ayların sonunda Ramazan ayı gelmekle birlikte, tabii ki yılın on iki ayı da sosyal yardımlaşma ayıdır ama Ramazan ayı bundan çok farklıdır. İnsanlar hem sosyal yardımlaşmanın hem de yakınlaşmanın etkin olduğu bir aydadır. Bu üç aylar içerisinde önemli geceler var; tabii bu üç aylar Recep, Şaban ve Ramazan. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) 'Ya Rabbi Recep ve Şaban aylarını bizlere mübarek kıl ve bizleri Ramazan ayına ulaştır.' diye dua eder ve ümmetine de bunu bildirmiştir. Bizler de bu aylar içerisinde bulunan günler önemli günlerdir. Üç ayların ilk perşembeyi cumaya bağlayan gece Regaib Gecesi, Şaban ayının 15'inci gecesi, Recep ayının 27'nci gecesi ve Kadir Gecesi (Ramazan ayının 27'nci gecesi) bunlar önemli gün ve gecelerdir." şeklinde konuştu.
Sosyal medyada kandil geceleriyle ilgili yapılan asılsız söylemlere de değinen Bilgin, "Malum olduğu üzere sosyal medyada İslam dininde kandil geceleri ile ilgili sadece Kadir Gecesi'nin Kur'an'daki deliliyle söyleyen birçok kişi var. Bu ay ve geceler bizler için çok önem arz etmektedir. Bu atmosferin millet için habercisi olmak, onları bildirmek, bu önemli günlerin ve ayların varlığını hissettirmek, bu atmosferi onlara sağlamak tabii ki bir yararı var, zararı yok. Çünkü Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) başka bir hadisinde 'Beş gece vardır ki dualar geri çevrilmez. İlk gece Recep, Recep'in son gecesi, cuma gecesi, Ramazan Bayramı gecesi ve Kurban Bayramı gecesi' olarak buyurmuştur. Bu beş gecede yapılan dualar geri çevrilmez, bunlar önemli gün ve gecelerdir." dedi.
"Gençlerimiz şu anda boşluk içerisindedir"
Gençlerin ve toplumun manevi boşluk içinde olduğuna dikkat çeken Bilgin, camilerin bu noktada önemli bir rol üstlendiğini vurgulayarak, "İnsanlar bu günlerde ve gecelerde manevi atmosferin olduğu ortamlara girmelidir. Çünkü insanlar şu anda zaten bir boşluk içerisinde, neler yapacağını bilmiyor, farkında değildir. Eğer bizler bu insanları camilerden ibadetten mahrum bırakırsak, uzaklaştırırsak, zaten bunların böyle bir ortamı olmayacağı için insanlarımız, gençlerimiz, şu anda boşluk içerisindedir. Bizler eğer bu önemli gün ve gecelerde burada toplayıp, insanlara bu atmosferin manevi iklimini yansıtırsak, hissettirsek, inşallah bunların bu gecelerde yaptığı ibadetlerle, söylemleriyle dönüş yaparlar ve inşallah bundan sonraki hayatlarında etki de yapar. Kadir Gecesi Kur'an'da geçen önemli bir gecedir ama diğer geceler de Peygamberimizin hadislerinde mevcuttur, varittir. Bizler bu geceleri boş geçirmektense, televizyon ekranının karşısında veya boş bir yerde oturmaktansa, insanlarımız camilerde gelip, mevlit dinlemesi, okuması, namaz kılması çok efdaldir." ifadelerini belirtti.
"Nafile ibadetler bizleri Allah'a yaklaştırmaktadır"
Regaib gecesinin önemine değinen Bilgin, şu ifadelere yer verdi:
"Regaib demek, istemek demektir. Rabbimizden isteyeceğiz. Rabbimiz bizlere ne dua edilirse, duaları kabul edeceğini buyuruyor. Bir şey istemeyince Allah da ona nasıl verecek? Biz duygularımızı belirleyeceğiz, isteyeceğiz ve Rabbimiz bizim istediklerimizi verecek inşallah. Bu ayların en önemlisi, insanın kendini yenilemesi açısından çok önemli gün ve gecelerdir. İlerde yenilemek açısından önce çokça tövbe istiğfar etmek lazım. Bununla birlikte Kur'an-ı Kerim'i ve tefsirini okumak, ayrıca Peygamber Efendimiz Aleyhisselam'ın hadislerini okumak lazım. Namaz kılıp, Allah'ı zikredecek şeyler yapmak. Daha bundan ötesi olmaz. Bazıları da bu gibi önemli gün ve gecelerde oruç tutarlar; tutmak isteyenler için bu nafile ibadetlerdir. Bizler farz ibadetlerle yükümlüyüz ama nafile ibadetler ise kişinin isteğine bağlı olmakla beraber bu ibadetler bizleri Allah'a yaklaştırmaktadır. Bu gibi gün ve gecelerde tuttuğumuz oruçlar olarak; pazartesi, perşembe günleri, kameri aylara göre 13, 14, 15'inci beyazlı geceler denilen günlerde oruç tutulabilir. Bu aylarda üç gün tutmak bir ayı tutmuş gibi eşdeğerdir. Tutulan üç gün oruç otuz güne eşdeğerdir."
Başta Gazze ve diğer İslam ümmetleri için de bu hayırlı gecede dualarda yer edilmesi gerektiğini belirten Bilgin, "Rabbimiz bizleri bu günlerde ibadet edebilmeyi ve ibadetlerimizi bilinçli yapabilmeyi nasip etsin. Ve en önemlisi de bu aylarda, özellikle Müslüman ülkelerde Müslüman kardeşlerimizin gördüğü bu zulümden bir an önce kurtulmalarına vesile olacak dua ve niyazlarda bulunmayı kimse unutmamalıdır. Rabbim bizleri ve o Müslüman kardeşlerimizi bir an önce o sıkıntılarından kurtulmayı nasip eylesin." dedi. (İLKHA)



