Burun tıkanıklığının artmasına ya da bir türlü geçmemesine yol açan etkenlerden birine de burun spreyleri örnek verilebilir.

Bu burun açıcı spreylerin uzun süre ve kontrolsüz kullanımının burun sağlığını olumsuz etkileyebildiğini belirten Şirin, “Burun içinde yer alan ve nefes aldığımız havayı ısıtıp nemlendirmekle görevli olan nazal konkalar, bu spreylerin sık kullanımı sonucu ilaçlara yanıt vermemeye ve sürekli şiş halde kalmaya başlayabilir. Bunun nedeni, burun mukozasındaki reseptörlerin uzun süre ilaç kullanımına bağlı olarak azalması ya da duyarsızlaşmasıdır. Bu durumda öncelikli tedavi, burun spreylerinin hızlı ve kontrollü şekilde bırakılmasıdır” dedi.

Yıllık kan bağışı 3 milyona ulaştı
Yıllık kan bağışı 3 milyona ulaştı
İçeriği Görüntüle

“Burundaki yapısal bozukluklar sinüzit riskini artırabilir”

Burun tıkanıklığını artıran bir diğer önemli nedenin de burun içindeki yapısal sorunlar olabileceğini belirten Şirin, “Burun içini ortadan ikiye ayıran ve septum denilen yapıdaki eğrilikler, burundan nefes almayı zorlaştırabilir. Bu eğrilikler doğuştan olabildiği gibi burna alınan bir darbe sonrası da ortaya çıkabilir ve çoğu zaman burun etlerinin büyümesiyle birlikte görülür. Nefes almayı zorlaştıran bu durumlar; sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme, sinüzit, burun kanaması, baş ağrısı, horlama ve uyku sorunlarına yol açabilir. Günlük yaşamı etkilemeye başladığında bu sorunlar ameliyatla düzeltilebilir. Ayrıca bazı ilaçlar burun etlerinde şişmeye neden olabilir, böyle bir durumda ilaç değişikliği yapılabilir” dedi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA