Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Sur ilçesinde bulunan Hazreti Süleyman Yerleşkesi'nde düzenlenen Mevlid programı, vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Program Ömer Akgül'ün Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Özlem Ajans mevlithan ve kaside ekibi tarafından mevlit ve kasideler okundu. Mevlid ve kasideler seslendirilirken katılımcılar duygu dolu anlar yaşadığı gözlemlendi.
Etkinlikte, gençler tarafından tarihi Surlarda meşale gösterimi ile görsel bir şölen oluştu. Katılımcılar görsel şölene tekbir ve teşrikler ile destek verdi.
Mevlid-i Nebi programı Cengiz Aydın'ın günün anlam ve önemine binaen gerçekleştirdiği konuşma ile devam etti.
"O; ahlak, şefkat, merhamet, direniş ve diriliş peygamberidir"
Diyarbakır'da 500' yakın ashabun meftun olduğunu belirterek sözlerine başlayan Aydın, "Şu anda da 27 şehid sahabenin huzurunda Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam'ın veladetini anmaya çalışıyoruz. Öyle bir zamandayız ki Allah'ın alemlere rahmet olarak gönderdiği Fahr-ı Kainat, Resul-u Zişan Efendimizin dünyaya teşrifinin yıl dönümüdür. Öyle sıradan bir gün değildir. O gün arş titremiştir. Öyle bir doğumdur ki zulüm sarayındaki burçlar yıkıldı, diri diri toprağa gömülen çocuklar sevindi. Bu gece için Peygamber Sevdalıları Vakfı 'Direniş Rehberi Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem' temasını seçti. O; ahlak, şefkat, merhamet, direniş ve diriliş peygamberidir." dedi.
Peygamber Efendimiz'in vahyin ilk indiği günden hayatının sonuna kadar durmadan çalıştığını, hayatı boyunca zulme sessiz kalmadığını, en yakınındakilerin şehid vermesine rağmen bir gün olsun zulmü durdurmak için geri adım atmayıp direndiğini ifade eden Aydın, "Tarih kaynakları Resulullah'ın 45 günde bir cihad ettiğini belirtiyor. O yaşadığı 23 yıl içinde kadın ve yoksulların insan yerine konulmadığı bir günde Allah Resulü'nün devletinde bir kadın tek başına bir ucundan diğer ucuna kadar yürüdü. O günün insanları 'biz adiliz, dürüstüz' diyorlardı ama dişsiz doğan bir çocuğu önce kardeşi yiyordu." ifadelerine yer verdi.
"Biz direnişi ve dirilişi O'ndan öğrendik"
Zulmün karşısında gösterilen direniş örneklerine de değinen Aydın, "Allah Resulü ashabını da böyle yetiştirdi. En ufak bir rüzgârda savrulmadı, bedel ödediler. İşkence altındaki Bilal, direnişi Hazreti Resulullah'tan öğrenmişti. Bugün yaşadığımız dünyada eğer birileri din için canını veriyorsa orayı örnek aldı. Allah Resulü 23 yıllık hayatı boyunca durmadı. O'nun yaşadığı dünyada bütün insanlar hür, kadınlar hiç olmadığı kadar özgüven sahibiydi. Çocuklara kıymet verilir, adam yerine koyulurdu. Babalar çocuklarına şefkat, anneler kocalarına merhametle davranırdı." şeklinde konuştu.
"O'nun yaşadığı dünyada kimse zulme baş eğmedi." İfadeleriyle konuşmasını sürdüren Aydın şunları söyledi:
"Resulullah bir sahabe için 3 bin adam gönderdi. Bugün 57 İslam ülkesi eğer Beytul Makdis'e, Kuds-u Şerif'e bir bardak su koyamıyorsa, kimse peygamberin ümmeti olduğundan dem vurmasın. Biz direnişi ve dirilişi O'ndan öğrendik. Allah bizi görüyor, pozisyonlarımızı değiştiriyor. 57 İslam ülkesi vatandaşlarına yalan konuştuğunu net bir şekilde gösterdi. Allah Resulü nasıl ki ashabına direnişi öğrettiyse bugün yaklaşık 23 aydır Gazze'deki Müslümanlar direniyor, çocuklarını şehit veriyor. Onlar direndikçe yıllardır sözde insan haklarını savunanların mefhumu yerle yeksan oldu ve sözde kadın haklarını savunanların gerçek yüzü ortaya çıktı. Onlar direndikçe, biz buradan gördük ki 57 İslam devletinin başkanı bizim önümüze set olmaktan başka bir şey yapmadı."
"Allah aşkına sadece ayağa kalkın! Aksi halde mahşerde verecek hesabınız yok"
Konuşmasına Uhud günü, Resûlullah'ın şehadet haberi üzerine Enes bin Nadr'ın ashaba "Allah Resulünün öldüğü bir dünyada niye yaşıyorsunuz? Kalkın ve cennete doğru koşun. Unutmayın! Korkaklıkta ar, ilerlemekte Şeref vardır" sözünü hatırlatarak devam eden Aydın, "Ben de sizlerin şahitliğinizle Nebi Aleyhisselatu Vesselam'ın o güzide ashabının sözüyle 57 İslam ülkesine sesleniyorum! Allah aşkına sadece ayağa kalkın! Aksi halde mahşerde verecek hesabınız yok. Enes Bin Nadr'ın sözleriyle size sesleniyorum; korkaklıkta ar, ilerlemekte şeref vardır. Eğer kalkar yürürseniz, İslam beldelerinden bir lider çıkar da Gazze için bir irade ortaya koyarsa o bu ümmetin de bizden sonraki ümmetlerin de ve mahşer günü bu insanların vebalinden kurtulmuş olacak." dedi.
Aydın, " Değerli kardeşlerim, olduğunuz ortamda, telefonda, sosyal mecralarda Allah'ın hesabından kurtulmak istiyorsanız Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan karınca misali elinizden geleni yapın. Eğer birisi 'yaşasın özgür Filistin', 'kahrolsun israil' diyor ise, çocuğuna direniş komutanlarının ismini veriyorsa ikincisi siz olun. Elinden hiçbir şey gelmiyorsa Allah'ın hesabından kurtulmak için, peygamberin sünnetini yerine getirmek için kalkın ve ellerinizi havaya kaldırın. Deyin ki ' Ya Rabbi, bu eller ile Gazze'deki Müslümanlara yardım etmeyi bize nasip eyle'" ifadelerini kullandı.
"Anneler, çocuklarına leş yedirmek istemiyorsa siyonist ve destekçilerinin ürünleri boykot etmeli"
Sözlerine boykotun önemine dair konuşarak devam eden Aydın, alimlerin domuz eti nasıl haram ise aynı şekilde boykot ürünlerinin de haram olduğu fetvasını hatırlatarak "Özellikle anneler, çocuklarının boğazından leş yedirmek istemiyorlarsa ve zulme ortak olunmaması için bu ateşten korumalı, siyonist ve destekçilerinin ürünleri boykot etmeli." diye belirtti.
Program, Fatih Varol Hoca'nın duasıyla sona erdi. (İLKHA)