Ardından ilk oturuma geçildi. Moderatörlüğünü Ökkeş Korkmaz'ın yaptığı oturumda 3 konuşmacı sunumlarını gerçekleştirdi.

Namazı çocuklara sevdirmenin yolları
Namazı çocuklara sevdirmenin yolları
İçeriği Görüntüle

İkinci oturumun moderatörlüğünü ise Harun Aktaş yaptı. Bu oturumda Akademisyen Yazar Dr. İbrahim Dağılma, sunumunu yaptı.

Bir adamın, "iman etmek istediğini ancak İslam'da sadece 2 şeyi uygulayabilecek durumda olduğunu söylemesi" üzerine Hazreti Muhammed'in "namaz kıl ve iki namaz arası günah işleme" tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan Dağılma, bunun üzerine adamın, her günah işlemek istediğinde bu tavsiyeyi aklına getirdiğini ve günahlardan kaçındığını ifade etti.

Dağılma, "Bütün hayat iki namaz arasındaysa eğer namaz günahtan, fuhşiyattan, farklı zaaflardan alıkoyuyorsa, böyle bir mekanizmaysa, böyle bir dinamizmse, o zaman bu namazı o şekilde almamız lazım. Ama biz o namazı o şekilde almazsak, bu sefer -Allah muhafaza- o namaz insanın cehennem çukurlarına yuvarlanmasına, bu dünya imtihanı kaybetmesine sebep olacak. Gafletle kılınmış olursa bu bir perişanlıktır. 'Nicelerinin namazı var ancak kendilerine yorgunluktur, nicelerinin oruçları vardır ancak kendilerine açlıktır' rivayeti çerçevesinde düşündüğümüz zaman namazın aslında ne olduğu ve ne olması gerektiği noktasında önemli bir mesaj olabiliyor." diye konuştu.

Gece namazı, teheccüd…

"Eğer şükrederseniz size artırırım" ayetine atıfta bulunan Dağılma, "Şükrün en büyük emaresi, en büyük sembolü, en büyük somutluğu namazdır. Evet belki farz namazlarımızı eda etmiş olacağız ama farz namazlar bizi batıl erozyona karşı korumakta çok yeterli kalmayacaktır. İşte bu namaz nedir? Gece namazı, teheccüd. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın hadis-i şerifte belirttiği şekilde farz namazlarından sonra Allah katındaki en değerli namaz olan teheccüd namazından bahsediyoruz. Dikkat ederseniz bütün bilimler, ilimler her şey insanı, insanın maddesini, manasını, ruhunu, kimyasını, biyolojisini anlatmaya çalışıyor ama her zaman bir eksik kalıyor. Niye eksik kalıyor? Çünkü ilahi ruhtan üflenmiş kendimizden bahsediyoruz. İlahi ruhtan üflenmiş kendimizden bahsederken, bu tür noktalarda birkaç cümleyle bunu resmediyoruz ama burada resmettiğimiz bizimle kalmasın." şeklinde konuştu.

Gece namazının önemine dikkat çeken Dağılma, "Diğer ismiyle teheccüd, şu açıdan önemlidir. Gündüz bir hayatın içinde koşuyoruz. Güneşin doğmasıyla köyde, kasabada, çarşıda, pazarda, okulda, şurada, burada… Bakıyorsun herkes bir çıkış içindedir. Herkes bir tarafa gidiyor. Koşuyor, koşturuyor. Bu esnada koşarken koştururken insanlarla muhatap oluyorsunuz, kızıyorsunuz, bağırıyorsunuz, çağırıyorsunuz, öfkeleniyorsunuz. Farklı haramlara bulaşıyorsunuz, farklı değişik engellerle karşılaşıyorsunuz. Haliyle o andaki o farz namazlar bazen de belki sadece böylesine kılınmış oluyor. Ama namaz Allah ile buluşmadır, Allah ile hasbihaldir, Allah ile konuşmadır, Allah ile randevudur. Gündüz bizim takviye edemediğimiz, tekmil edemediğimiz veya aqîm-u salâh, yani o ikame edemediğimiz kıyâm ruhuyla tamamlayamadığımız o namazı gecenin sessizliğinde, gecenin yalnızlığında sadece Rabb'imizle, Allah'ımızla başbaşa kalıp dertleşme babında insanın o günlük yorgunluğunun, argınlığının, halsizliğinin ardından gelen tatlı uykunun kollarından Allah için kalkabilmek. Evet, Allah için kalkabilmek." ifadelerini kullandı.

Dağılma, şöyle devam etti:

"Gece ibadeti Allah'a yakınlık, günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır. Mevlana, gece namazının ne kadar övüldüğünü, kıymetlendiğini bu vakit için kendi bir çalışmasında şöyle diyor: 'Ey karanlık geceyi uykuda geçiren Mümin! Dua etme zamanı geldi. Haydi kalk! Ey kötülük etmeyi adet edinmiş nefis! İbadet etme, iyilik etme zamanı geldi. Pencereden bak! Tevbe kapısını aç, evini düzenle, düzelt. Haydi durma bizim nöbetimiz geldi.' Demek ki gece namazı Mevlâna'nın deyimi ile müminin nöbetidir, rabıtasıdır.

'Suçtan, kötülüklerden neden temizlenmiyorsun? Günahlardan ellerini yıka, yüzüne su vur, abdest al, namaza durma zamanı geldi. Seni mezara koydukları zaman, lahitte yüzünü kıbleye döndürdükleri zaman, hayatta şu karşında duran kıbleyi hatırlarsan, ama namazı kılmadığın, kazaya bıraktığın için, içinin yanmasından da dolayı eline ne geçer?'

Peygamber Aleyhisselatu Vesselam gece namazına çok önem veriyordu. Bazıları gece namazının Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'a farz olduğunu ve bizim için de Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın sünnetine uyma noktasında önemli bir husus olduğunu söylüyorlar."

Gece namazlarının günahlara kefaret olduğunu aktaran Dağılma, "İşlenen günahların affedilmesine ve kötülüklerden sakınmasına vesile olarak gösterilmiştir. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam gece boyunca dizleri aşınana kadar, yorulana kadar elleri neredeyse yana düşene kadar gece namazını kıldığında Hazreti Ayşe annemiz ona acıyor ve diyor 'Ey Allah'ın Resulü! Senin gelmiş ve geçmiş tüm günahların Allah tarafından affedildiği halde, sen makam-ı mahmud gibi bir şerefe ulaştığın halde niye bu kadar kendini yoruyorsun?' dediğinde, verdiği cevap: 'Şükreden bir kul olmayayım mı?" diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA