Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde çatışmalar şiddetlenirken, "Adalet ve Eşitlik Hareketi" (JEM) yaptığı açıklamada, bölgedeki ortak silahlı güçlerin Sudan ordusuyla birlikte Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (RSF) karşı savaşacağını duyurdu.
Hareketin lider danışmanı Abdülaziz Uşer, zırhlı birliklerde düzenlenen bir tören sırasında yaptığı konuşmada "Darfur'daki ortak güçler, ordunun yanında aynı siperden mücadele edecek" ifadelerini kullandı.
Darfur Valisi Mini Arko Minavi ise Hızlı Destek Kuvvetleri'nin işlediği suçların "asla gizlenemeyeceğini" belirtti. Minavi, RSF'nin saha komutanlarından El-Fatih İdris'in (Abu Lulu) sivillere karşı suç işlediği gerekçesiyle tutuklanmasını "politik bir tiyatro" olarak nitelendirdi.
Faşir'den toplu göç ve insani felaket
Uluslararası yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Faşir kentinden kaçan binlerce sivilin Kuzey Darfur'daki Tavile bölgesine ulaştığını ve durumlarının "felaket boyutunda" olduğunu açıkladı.
MSF Sudan Misyonu Başkanı Aline Serin, Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte, "Faşir'den gelen insanlar tamamen bitkin durumda. Çocukların çoğu ağır derecede yetersiz beslenmeden muzdarip, bazılarının durumu kritik" dedi.
Serin, yalnızca son bir hafta içinde 5 binden fazla kişinin Tavile'ye sığındığını ve yardım operasyonlarının finansman yetersizliği nedeniyle durma noktasına geldiğini belirtti. Birleşmiş Milletler'in Sudan için başlattığı yardım çağrısının yalnızca yüzde 25'inin finanse edildiğini söyleyen Serin, "Bu koşullarda insani ihtiyaçları karşılamak neredeyse imkânsız" uyarısında bulundu.
26 Ekim'de Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Faşir'i ele geçirmesinin ardından binlerce sivilin bölgeyi terk ettiği, yerel kaynakların ise RSF mensuplarının kentte sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirdiğini bildirdiği belirtildi.
Sudan'da Nisan 2023'te patlak veren iç savaş, geçiş dönemi iktidar paylaşımı konusundaki anlaşmazlık nedeniyle başlamış, o tarihten bu yana on binlerce kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 13 milyon kişi yerinden edilmişti. (İLKHA)




