Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin Gökalp, Müslüman gençliğin kimliğini koruyabilmesi için İslam merkezli bir yaşam sürmesi gerektiğini söyledi. Gençlerin hem ibadet hem de ilim konusunda sorumluluk almasının önemine dikkat çeken Gökalp, "İslam olmadan hiçbir işe başlayamayız. İşin başı İslam'dır" ifadelerini kullandı. Modern dünyanın karmaşasında gençlere yol gösteren Gökalp, "İslamsız namaz, namazsız cihat olmaz" dedi.

Müslümanın Müslüman kişilerle beraber olduğu müddetçe kimliğini korumasının mümkün olduğunu söyleyen Gökalp, "Müslüman bir genç, Müslümanlarla oturup kalkmalı, onlarla beraber yaşamalıdır. Çünkü her canlı, kendi habitatında yaşar. Her balık kendi sularında yüzer; fakat bu, tehlikeli sularda yüzmeyeceği anlamına gelmez. Böyle durumlarla karşılaşıldığında kimliği korumak için, 'Kişi sevdiğiyle beraberdir' hadisinde de buyurulduğu gibi, muhabbet edilecek kişiler Müslüman kimliğe sahip insanlar olmalıdır. Buğz ve rekabet edilecek kimseler ise zalimler olmalıdır. Müslüman genç, böyle bir hayat sürmelidir." diye konuştu.

"İbadet kulluğun bir göstergesidir"

Gençlerin ibadetleri konusunda hassas olmalarını söyleyen Gökalp, "Müslüman olmak bir tercihtir; Müslümanca yaşamak da bir tercihtir. Genç ya da yaşlı fark etmez. Kimi insanlar yaşlı olduğu hâlde ibadetlerini yapmakta zorlanabilir. İbadet, kulluğun bir göstergesidir ve kulluk da bizim yeryüzündeki en temel vazifemizdir. Genç yaşta ibadet etmek biraz daha zordur. Bu noktada, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), mahşerde Allah'ın gölgesinde gölgelenecek yedi sınıf insan arasında, 'Allah'a ibadetle yetişen genç tipine de yer vermiştir. Bu da demek oluyor ki gençler kendilerini ibadete alıştırmalı; Müslüman olmakla başlayan bu süreç, mümin olmakla devam etmeli ve muhsin olmakla pekiştirilmelidir. Nitekim tâbiîn ve tebeü't-tâbiîn nesli de çocukluklarında, gençliklerinde nasıl yetiştirildiyse, bugünün gençlerinin de aynı yolu takip etmesi gerekir." dedi.

"Kitap okumak bir zorunluluktur"

Kitap okumanın gençleri bir sorumluluk bilincine sürüklediğini söyleyen Gökalp, "Bu durum, insanın kendisini bazı sorumlulukların altına sokmasıyla da doğrudan ilişkilidir. Kitap okumak bir zorunluluktur; dünyayı tanımak bir zorunluluktur. Eğer dünyayı tanımazsak, bu dünyanın maskarası oluruz. Gençlerin, psikolojik olarak da bu sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekir. Özellikle erkek öğrencilerin ve genç erkeklerin bu konuda bazı adımlar atması önemlidir. Örneğin, kendi okuma gruplarını kurmaları, var olan gruplara katılmaları ya da yüksek lisans ve doktora gibi onları okumaya teşvik edecek programlara dâhil olmaları, bu süreci hızlandıracaktır." ifadelerini kullandı.

Gelgitlerde hâl değişikliğinin insan doğasında olduğunu söyleyen Gökalp, "Modern dünya ile İslam arasında sıkışmışlık yaşayan bazı gençlerin yaşadığı bu ara kalmışlık meselesi zaman zaman abartılmaktadır. Modern zamanlardan önceki dönemlerde de Müslümanlar birçok sınamayla karşı karşıya kalmıştır. Müslümanlar her dönemde karşılarında ya münafıkları ya müşrikleri ya Hristiyanları ya da Yahudileri bulmuştur. Yani tarih boyunca hep bir karşıt durum olmuştur. Gençlerin bu gelgitleri yaşaması doğaldır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu durumun Kur'an-ı Kerim'de geçen 'küfür ile iman arasında dalgalanmak' şeklindeki bir tereddüt hâli mi olduğu; yoksa hadiste geçen zaman zaman hâl değişikliği, bir tembellik ya da ilgisizlik mi olduğudur. Eğer mesele ikinci duruma giriyorsa, bu normal ve doğaldır. Böyle bir hâlde olan bir Müslümanı münafık sayamayız. Çünkü insan doğası böyledir." şeklinde konuştu.

Gaziantep'te Kur'an Eğitim Merkezi açıldı
Gaziantep'te Kur'an Eğitim Merkezi açıldı
İçeriği Görüntüle

"Allah'a iman ettim de sonra da dosdoğru ol"

Gençlerin bazen hata yapabileceklerini fakat buna rağmen istikametten ayrılmadan yürümelerini tavsiye eden Gökalp, "Müslüman, kendi ayakları üzerinde, dosdoğru yol üzere yürümeye devam etmelidir. Bazen ayağı takılabilir, bazen yavaşlayabilir, hatta dinlenmek isteyebilir. Ancak önemli olan, o istikamette yürümeye devam etmesidir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), 'Allah'a iman ettim de sonra da dosdoğru ol' demiştir. Bizim de görevimiz budur: İman ettikten sonra istikamet üzere yürümek." dedi.

Gökalp, "Gençlere vereceğim en temel tavsiye, Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduğu gibi, İslam ile başlamak gerektiğidir. İşin başı İslam'dır. İslam olmadan başka hiçbir işe başlayamayız. İslam'ı halletmeden küçük problemlerimizi de çözmemiz mümkün değildir. Tümden gelimle işler çözülmez; işin temeli İslam'dır. Hadiste geçtiği gibi dinin direği namazdır. Zirvesi ise cihattır. Gençlerde iman, ancak namazla ayakta durabilir. İslam'sız namaz olmaz; namazsız cihat olmaz. Bu zinciri koruduğumuz sürece hem dünyamızı hem de ahiretimizi kurtarmış oluruz." dedi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA