Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Kemalist dayatmaların özgürlük alanlarını kısıtladığına vurgu yaptı.
“İlk Evim Arsa projesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen adım atılmadı”
Dinç, TOKİ’nin "İlk Evim Arsa" projesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hâlâ birçok şehirde yer tahsisi yapılmamış olmasının mağduriyet oluşturduğunu belirtti. Dinç, “Bu belirsizlik sürerken arsa projesi kapsamında hak sahibi olduğu belirtilen vatandaşların yeni 500 bin konut projesinde başvurularının da alınmadığı ifade edilmektedir. Böylece yıllardır hiçbir somut ilerleme sağlanmamış olmasına karşın bu proje, vatandaşların başka konut fırsatlarına erişiminde engel haline gelmektedir.” dedi.
“Süreç bir an önce tamamlanmalı”
Artan ev ve kira fiyatlarına dikkat çeken Dinç, “Artık toplumun beklentisi söz verilen adımların şeffaf bir şekilde hayata geçirilmesi, projenin gidişatına dair kesin bilgi ve takvimin açıklanmasıdır. Bu süreç bir an önce tamamlanmalı ve çözüm sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Evde çocuklarını yetiştirmeyi tercih eden hanımların emekleri yok sayılmamalı”
Kadınların çalışma şartlarının aile bütünlüğünü ve çocuklarıyla bağlarını koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Dinç, “Nüfus artışı hedefleniyorsa evde kendi çocuklarını yetiştirmeyi tercih eden hanımların emekleri asla yok sayılmamalı, desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir. Ev içi bakım, çocuk yetiştirme ve eğitim gibi 24 saat süren emek, resmi olarak bir karşılık bulmalıdır. Kadınların ev içi emekleri için ekonomik destek modellerinin hayata geçirildiği ve ev hanımlığı tercihlerinin saygıyla karşılandığı bütüncül bir politika benimsenmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Eğitimden medyaya, siyasi partilerden Diyanet teşkilatına kadar her alanda resmî ideolojinin baskısı devam ediyor”
Kemalist dayatmaların gündemi son günlerde meşgul ettiğine de değinen Dinç, şöyle devam etti:
“Türkiye’de uzun yıllardır süregelen Kemalist dayatmalar, toplumsal ve siyasal hayatın hemen her alanında hâlâ etkisini sürdürmektedir. Bu dayatmaların insanlarımızın özgürlük alanlarını daralttığı ve toplumu yozlaştırdığı görülmektedir. Eğitimden medyaya, siyasi partilerden Diyanet teşkilatına kadar her alanda resmî ideolojinin baskısı devam etmekte; bu durum kamusal ve bireysel alanlarda ciddi hukuksuzluk ve adaletsizliklere yol açmaktadır.”
“Kemalizm resmî ideolojisi kutsanıyor; farklı düşünenler ise gözaltı ve soruşturmalara maruz bırakılıyor”
İktidar ve siyasi aktörlerin Kemalizm karşısında içselleştirici bir tutum sergilediğine dikkat çeken Dinç, “Muhafazakâr kimlikli siyasilerin, eskiden olduğu gibi artık kerhen ve mecburiyetten değil, isteyerek Kemalizm’i sahiplendiği yeni bir durumla karşı karşıyayız. Günlük ritüeller ve törenlerle, bazı şahıslar ve Kemalizm resmî ideolojisi kutsanmakta; farklı düşünenler ise gözaltı ve soruşturmalara maruz bırakılmaktadır. Bu dayatmaların kabul edilmemesi, tüm vatandaşların fikir ve inanç özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, toplumun asli değerlerine dönüş çağrısı yapıyor, herkesin inanç ve düşüncesine saygı gösterilmesi, zorla dayatma ve adaletsiz uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguluyoruz.” dedi.
“Başörtüsüyle uğraşmak yerine teknolojiyle, bilimle uğraşsaydık bugün bu durumda olmazdık”
Dünyanın bilim ve teknolojide ilerlediği bir çağda Türkiye’nin halen Kemalist ideolojinin kalıntılarıyla uğraştığını belirten Dinç, “Artık herkes düşüncelerini özgürce ifade edebilmeli ve hiç kimseye ideoloji dayatılmamalıdır. Halen bu sorunun devam etmesi, geçmişte yaşananlardan ders alınmadığının bir göstergesidir. 28 Şubat'ta da biz neler yaşadık, maalesef hepsinin de temelinde bu zehir vardı. Binlerce genç kızımız eğitiminden oldu, yıllarca başörtüleriyle uğraşıldı. Sanki başörtü, bilginin kafaya girmesini engelliyor da bununla uğraştılar. Oysa başörtüsüyle uğraşmak yerine teknolojiyle, bilimle, ahlakla, erdemle uğraşsaydık bugün bu durumda olmazdık.” şeklinde konuştu.

"Diyarbakır-Hani-Terkan yolu çalışmasının tamamlanması halen bitmemiş durumdadır"
Diyarbakır'ın yerel sorunlarına değinen Dinç, şunları söyledi:
"Siyaset sadece kürsülere çıkıp konuşmakla olmuyor. Vatandaşlarımızla görüşmeler sağladık. Diyarbakır'ın merkez ve taşra ilçelerinde vatandaşlarımızla görüşmeler sağladık. Vatandaşlarımız bize sorunlarını aktardılar. Onların aktardığı her sorun önemlidir. Kıymetlidir. Biz de sizin vesilenizle mecliste onların sesi olarak bu sorunları dile getireceğiz. Bu hafta inşallah Hani ve Eğil ilçelerimizin sorunlarını dile getireceğim. Hani merkez ilçemizde Diyarbakır-Hani-Terkan yolu çalışmasının tamamlanması halen bitmemiş durumdadır. Daha önce bu konuda soru önergesi de vermiştik. Bir kısım çalışmalar başladı. Bu sorun devam ediyor. O yol çok tehlikeli, o yol can alıyor. Hiçbir canımızın orada kaybolmaması adına biz bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz."
"Köylerde altyapı yok"
Yaptıkları ziyaretler kapsamında köy muhtarlarıyla bir araya gelerek sorunlarını dinlediklerini aktaran Dinç, "En çok talep ettikleri konulardan biri köylerde altyapı yok. Maalesef kanalizasyon suları olduğu gibi köylerin içerisinde akıp gidiyor. En önemlisi 'hayattır' dediğimiz içme suyu yok. Maalesef çoğu köyde içme suyu yok. İlker yöntemlerle bazı köylüler taşıma suyla su içmeye çalışıyor veya tankerlerle suyu köylerine getiriyorlar. Hani ilçesine yakın büyük köyler var. Bu köylerin özellikle doğal gaz ile ilgili talepleri var. Derelerin ıslahı için köylülerimizin ciddi talepleri var." dedi.
Köyler hizmet bekliyor
Köylülerin sorunlarını tek tek isim vererek anlatacağını dile getiren Dinç, "Gürbüz Mahallesi nüfus yaklaşık 6 bin kişi doğal gaz hattı kısmen çekilmiş olup kalan kısmın tamamlanması ve hattın faal hale getirilmesini istiyorlar. Kısmi kanalizasyon altyapısı sorunu devam ediyor. Kuyular ve Abacılar köyleri 'Nêrib Hattı' dedikleri bölgede nüfus yaklaşık 4 bin 500 kişi doğal gaz hattının çekilmesi istiyorlar. Lise yapılması talebi var. Gerçekten o bölgede ciddi öğrenci popülasyonu var ve bir okul talepleri var. Dere ıslahının yapılmasını istiyorlar. Belen Mahallesi ilçe merkeziyle birleşmiş durumda, nüfus yaklaşık 2 bin 450 kişi ve bu köyde içme suyu, kanalizasyon ve doğalgaz altyapısının yapılması sorunları var. Anıl Mahallesi nüfus yaklaşık 2 bin 700 ve ilçe merkezine birkaç kilometre mesafede kanalizasyon hattı kısmen mevcut ama ciddi problem var. Doğalgaz hattı bulunmamakta, çekilmesi gerekmektedir. Kilitli parke taşı döşeme çalışması ihtiyaç var. Kırım Mahallesi bu köyde ziyaret gerçekleştirdik. İçme suyu yok, kanalizasyon bulunmuyor. Kilitli taşlarla yollar yapılmış ancak taşların üzerinden olduğu gibi kanalizasyon suyu akıyor. Pis kokudan geçinmiyor. Bu köye bu yakışmaz. Çukur Mahallesi yine kanalizasyon altyapısı yok. Milikan (mezra) bölgesinde su bulunmuyor. Yol oldukça bozuk, ulaşımda ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Topçular Mahallesi Uysal Mezrası’nda deprem sonrası taşınma planı yapılmış ancak süreç belirsiz. Köylüler belirsizlik içerisinde bekliyorlar. Yerleşim yamacın altında olduğundan risk oluşturuyor. Gerekli inceleme ve adımların ivedilikle atılması gerekiyor. Kaledibi Mahallesinde daha önce gitmiştim aynı şekilde bu mahallemizde yamaçta kalıyor 6 Şubat deprem sürecinde devasa kaya yuvarlanmış evin üstüne gelmiş. Allah muhafaza başka bir deprem olursa ciddi tehlike olacak. Mahalle heyelan bölgesinde bulunmakta. Olası Dipni Barajı yapımı durumunda sular altında kalma riski var. Akçayurt Mahallesi içinden geçen Bırıkleyn Çayı toprak kaymasına sebebiyet veriyor. Dere ıslahının yapılması gerekiyor." diye konuştu.
Son olarak Dinç, "Çardaklı Mahallesinde dört mezra bulunuyor. Kanalizasyon altyapısı ve kilitli taş yolu yok. Bu problemler burada da devam ediyor. Sergen Mahallesi yine kilitli taş döşemesi ve çöp konteynerleri yok. Yukarı Turalı Mahallesi dört mezrası bulunuyor. İçme suyu ve yol sorunu mevcut. Toprak kaymalarına karşı istinat duvarı yapılması gerekiyor. Süslü Mahallesi Gürbüz Mahallesi ile neredeyse birleşmiş durumda doğalgaz hattının çekilmesi, kanalizasyon ve yol çalışması yapılması gerekiyor. Veziri Mahallesi Aynkeris ve Anıl’dan gelen derelerin ıslahı yapılması lazım. Köy içinde iki noktada menfez ihtiyacı var. Yayvan Mahallesinde yine içme suyu ve kanalizasyon altyapısına ihtiyaç var. Soylu Mahallesi içme suyu yok, ilkel yöntemlerle su temini sağlanıyor. Kilitli parke taşına ihtiyaç var. Son olarak Kalaba Mahallesi dere ıslahı yapılması lazım. Zazayız. Zazalar inatçıdır; inadımızı hizmet için kullanacağız. Sorunlar çözülene kadar bu meselelerin takipçisi olacağız. Ne yorulacağız ne de bıkacağız çünkü vatandaşlarımız hizmet bekliyor." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)


