TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Orta Asya ülkeleriyle Türkiye’nin ilişkisine dikkati çekerek, “Türkiye bu ülkelerin hepsiyle dosttur, hepsiyle müttefiktir ve bu ülkelerin tamamıyla da stratejik anlamda büyük bir iş birliğini önemsiyor. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönem hem Orta Asya ülkeleriyle müşterek hedeflerimiz bakımından yeni bir dönem olacak hem de dünya sistemine buradaki güç, olumlu bir şekilde etki edecektir.” dedi.

Kurtulmuş, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Özbekistan’ın Buhara kentinde Türkiyeli ve Özbekistanlı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TBMM heyeti, Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanı ve rektörlerle birlikte Buhara’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ebu Ali İbn Sina Buhara Devlet Tıp Enstitüsü ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Mezuniyet Töreni’ne katıldıklarını dile getiren Kurtulmuş, yine bu törende Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı Nuriddin İsmailov’un da bulunmasının fevkalade önemli ve değerli olduğunu söyledi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ebu Ali İbn Sina Buhara Devlet Tıp Enstitüsünün, Türkiye Özbekistan arasındaki dostluğun ve kardeşliğin bir nişanesi olduğunu belirten Kurtulmuş, “Türkiye'deki Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile buradaki Tıp Fakültesi arasındaki müştereken yapılan anlaşma sonucu İbn-i Sina'nın memleketi olan Buhara topraklarında böylesine önemli bir okulun kurulmuş olması çok değerlidir, anlamlıdır. Bugün aradan altı yıl geçti, ilk mezunlarını veriyor.” ifadesini kullandı.

Bu üniversitenin, sadece bir okul olmanın ötesinde büyük İslam medeniyetinin, insanları gönülden gönüle birleştiren görünmez bir köprüsü olduğunu belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada emeği geçen bütün hocalarımıza, gayretle çalışan bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. Büyük İslam Medeniyetinin ikinci büyük koşusu bu topraklardan başlamıştır. Fergana'dan, Orta Asya'dan, Buhara'dan, Semerkant'tan başlamıştır. Yeniden İslam medeniyetinin üçüncü büyük koşusunu bu büyük medeniyet birikimimize ve tecrübemize istinaden güçlü bir şekilde gerçekleştirmemek için hiçbir sebep yoktur. Bu çerçevede Türkiye ile Özbekistan arasında teknikte, bilimde, sanayide, ulaşımda, enerjide, tarımda her alanda ileriye gitmek konusunda da müşterek bir fikir birliği içerisindeyiz. Ümit ederim ki bu üniversitenin kökleşmesi de iki ülke arasındaki dostluğa, kardeşliğe büyük katkı sunacaktır.”

Türkiye ve Özbekistan parlamentoları arasındaki ilişkileri de değerlendiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Buhara’da Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı İsmailov ile görüştü
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Buhara’da Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı İsmailov ile görüştü
İçeriği Görüntüle

“Özellikle son yıllarda çok yoğun ilişkilerimiz var. Özbekistan parlamentosunun her iki kanadıyla da değerli kardeşim Senato Başkanı Tanzila Narbayeva ve değerli kardeşim Yasama Meclisi Başkanı Nuriddin İsmailov ile çeşitli vesilelerle bir araya geliyoruz. Karşılıklı ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu yıl içerisinde Özbekistan parlamentosunun senato ve yasama meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında ortak bir mutabakat metnini imzaladık. Böylece ilişkilerimizin kalıcı hale gelmesi için ahdi zemin de sağlam bir şekilde ortaya konulmuş oldu. Ülkelerimizin hükümetleri arasında, liderlerimiz arasında çok yakın bir ilişki olduğu gibi, parlamentolar arasında da çok kuvvetli bir ilişki söz konusudur. Bu sadece parlamento başkanları arasında değil, dostluk grupları, ihtisas komisyonları ve özellikle Türkiye'nin ve Özbekistan'ın ortak olduğu uluslararası asamblelerde müşterek çalışmalar bakımından Türkiye ve Özbekistan parlamentoları beraber çalışmalarını güçlendirerek sürdürüyor.”

Tacikistan ziyareti

Özbekistan temaslarının yanı sıra Tacikistan’da iki gün süren önemli görüşmelerinin olduğunun hatırlatılmasının ardından “Tacikistan’a Türkiye’den Meclis Başkanı düzeyinde ilk kez bir ziyaret oldu. Bu ziyaretinizin de önemine değinebilir misiniz?” sorusu üzerine Kurtulmuş, “TBMM Başkanı” düzeyinde ilk resmi ziyaretin Tacikistan'a gerçekleştirilmesinin tarihi önemde olduğunu vurguladı.

Ziyaretinde, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Tacikistan Ali Meclisi Milli Meclis Başkanı Rüstami Emomali ve Tacikistan Ali Meclisi Temsilciler Meclisi Başkanı Faizali İdizoda ile önemli görüşmeler yaptıklarını, orada Türkiye ile Tacikistan arasındaki konuları, bölgesel ve küresel meseleleri ele alma fırsatı bulduklarını söyledi.

Kurtulmuş, ziyaret vesilesiyle birçok konuda ortak görüşlere sahip olduklarını bir kere daha teyit ettiklerini belirterek, “Ümit ederim ki bu ziyaret, bundan sonra Türkiye ile Tacikistan arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için önemli bir kilometre taşı olur. Bizim Türkçemizde bir söz var, ‘Geç olsun güç olmasın.’ Taciklerde de ‘Geç gelsin aslan gelsin’ diye bir söz varmış. Ümit ederim ki bu ziyaret vesilesiyle ikili ilişkilerimiz Tacikistan'la da çok ileri noktaya taşınacaktır.” diye konuştu.

“Önümüzdeki dönem hem Orta Asya ülkeleriyle müşterek hedeflerimiz bakımından yeni bir dönem olacak”

Yeni bir dünyanın kurulmakta olduğunu ve bu yeni dünyanın mutlaka çok kutuplu ve çok merkezli olacağını vurgulayan Kurtulmuş, Orta Asya'dan, Türkiye’ye, Balkanlara ve Avrupa'nın içlerine kadar uzanan coğrafyanın bu yeni dönemde öne çıkmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Orta Asya’daki ülkelerle ikili ilişkileri ve çok taraflı ilişkileri güçlendirmenin, burayı yeni küresel sistemin önemli siyasal merkezlerinden biri haline getirmenin mümkün olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Bunun için ülkelerde olumlu niyetlerin olduğunu görüyoruz. Kaldı ki Orta Asya ülkeleri arasında oluşacak olan bu iş birliği, dünya barışının tesis edilmesi, daha istikrarlı bir dünyanın kurulabilmesi için önemli fırsatlardan, önemli araçlardan birisi olacağı kanaatindeyim. Bu, karşılıklı ilişkileri sürekli artırmaya bakıyor. Her ülkenin farklı imkanları var. Bunları müşterek hale getirmeye, ortak iş birliklerini geliştirmeye bakıyor. Bunu yapabilecek tecrübeye, potansiyele sahip olduklarını biliyoruz. Orta Asya'daki Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, bütün bu ülkelerin hepsi artık Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden ayrıldıktan sonra kendi milli kimliklerini kazandılar, kendi milli hedeflerini ortaya koydular, şahsiyetlerini ortaya koydular ve bağımsız devletler olarak her birisi kendi gelişme yolculuğuna çıkmış bulunuyor. Türkiye bu ülkelerin hepsiyle dosttur, hepsiyle müttefiktir ve bu ülkelerin tamamıyla da stratejik anlamda büyük bir iş birliğini önemsiyor. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönem hem Orta Asya ülkeleriyle müşterek hedeflerimiz bakımından yeni bir dönem olacak hem de dünya sistemine buradaki güç, olumlu bir şekilde etki edecektir.” (İLKHA)

Kaynak: İLKHA