Gençliğin insan hayatındaki en kritik ve yön verici dönem olduğuna dikkat çeken Akpınar, Yüce dinimiz İslam’ın gençlere özel bir önem atfettiğini ifade etti. Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) İslami tebliğ sürecini büyük ölçüde gençler üzerinden yürüttüğünü hatırlatan Akpınar, genç sahabilerin çok erken yaşlarda önemli sorumluluklar üstlendiğini belirtti. Akpınar, gençliğin temiz, bilinçli ve doğru bir istikamet üzere geçirilmesinin hem bireysel hem de toplumsal gelecek açısından hayati bir rol oynadığını dile getirdi.

Gençliğin bir hazine olduğunu belirten Akpınar, “Gençlik, dilimize Farsça'dan geçmiş bir kavramdır. Hazine, define anlamına gelir. Dolayısıyla gençlik, hakikaten keşfedilmeyi bekleyen ve keşfedilmesi gereken insan hayatının en önemli dönemidir. Gençlik, insanın ham maddesidir, emelidir. Gençlik ne kadar sağlam, temiz ve güçlü olursa, üzerine kurulacak olan olgunluk ve ihtiyarlık dönemi de o kadar hayırlı ve güzel olur; birey ve toplum açısından daha faydalı sonuçlar doğurur.” dedi.

“İslam gençlere ayrı bir önem veriyor”

Akpınar, İslam’ın bir hayat dini olarak her yaştan insanı muhatap aldığını belirterek, “Kur’an-ı Kerim’de sıkça tekrarlanan ‘Ey insanlar!’ hitabı çocuk, genç ve yaşlı herkes içindir. Ancak gençlere ayrı bir önem ve değer verildiği de açıktır.” ifadelerini kullandı.

Akpınar, Peygamber Efendimizin genç sahabelere verdiği önemi örneklerle örneklendirerek, “Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde ‘Bana gençliğin yardımı verildi’ buyurmuştur. İslami hareket büyük ölçüde gençlerle başlamıştır. Efendimiz gençlere ayrı bir önem vermiş, onlarla özel olarak ilgilenmiş, her şeyden önce onları muhatap kabul ederek değer verdiğini göstermiştir. Dualarıyla, yönlendirmeleriyle onların ufkunu açmış; gencecik yaşlarda önemli görevlere getirerek onları onurlandırmıştır. Efendimizin vefatına yakın dönemde hazırladığı orduların en büyüğü yaklaşık kırk bin kişilik olarak Suriye’ye gönderilmiştir. Bu orduda tecrübeli sahabiler olmasına rağmen, başına 18 yaşlarındaki Üsâme bin Zeyd’i tayin etmiştir. Yine Muaz bin Cebel’i Yemen’e kadı ve öğretici olarak göndermiştir. Bu örnekler, genç sahabilere duyulan güveni ve verilen değeri göstermektedir.” dedi.

“Hiçbir günah, hiç kimseye gerçek anlamda fayda sağlamamış”

​Mübarek üç aylar yarın başlıyor
​Mübarek üç aylar yarın başlıyor
İçeriği Görüntüle

Akpınar, gençliğin hem İslam hareketinde hem de toplum hayatında kritik bir yer tuttuğunu vurgulayarak, “Bu önemli yeri hakkıyla doldurabilmek için gençliğin sağlam inanç temelleri ve sağlam ahlak ilkeleri üzerine kurulması, temiz bir şekilde geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. İnsanlık tarihinde denenmemiş, tecrübe edilmemiş hiçbir günah yoktur. Dolayısıyla hiçbir günahın merak edilecek bir tarafı yoktur. Hiçbir günah, hiç kimseye gerçek anlamda fayda sağlamamış, kimseyi de onarmamıştır. Bu sebeple günahlar asla denenmeye değmez.” ifadelerini kullandı.

“Günahlar insanın ruhunda iz bırakıyor”

Akpınar, gençlerin günahlarla kirletilmemesi gerektiğini belirterek, “Gençliğimiz Allah tarafından tertemiz bir sayfa olarak sunulmuştur. Bu sayfayı günahlarla kirletmeyelim. Çünkü gençlik, geleceğimizin temelidir ve teminatıdır. Eğer bu temel çürük olursa, günah kirleriyle kirlenirse, onun üzerine ne güçlü bireyler ne de güçlü toplumlar inşa edebiliriz. ‘Nasıl olsa tevbe kapısı açıktır, ileride tevbe ederim’ düşüncesi tehlikelidir. İnsan, tevbe edecek fırsatı bulamadan bu dünyadan göçüp gidebilir. Kaldı ki tevbe edilse dahi günah insanın ruhunda iz bırakır.” dedi.

Akpınar, gençlerin rol modellerine ve manevi değerlere dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Nerede olursak olalım, hangi şartlarda bulunursak bulunalım, Allah’ın gözetimi altındayız. Hazreti Meryem ve Hazreti Yusuf kıssaları gençlerimiz için son derece ufuk açıcıdır. Bugün gençlerimizin en büyük problemlerinden biri, yanlış rol modelleri kendilerine örnek almalarıdır. Oysa gerçek huzur ve doyum, maddi imkânlarda değil, Allah’a iman etmek ve manevi değerlere bağlı kalmakla mümkündür.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA