Malatya'da 7 Ekim Aksa Tufanı'nın yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikte konuşan Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, Gazze direnişi ve Sumud Filosu üzerinden Müslümanların samimiyetini sorgulayan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ateş, konuşmasında hem tarihsel hem ahlaki göndermelerle dikkat çekti.

"Gazze bir coğrafya değil, davadır"

Konuşmasına Aksa Tufanı öncesi 2022 yılındaki şehit Yahya Sinvar'ın sözlerini hatırlatarak başlayan Ateş, "Bu şehir yani Gazze, israil'le normalleşen herkesi ifşa edecek, bütün işbirlikçileri rezil edecek, davasını satan insanların gerçek yüzlerini ortaya çıkaracak” dedi.

Ateş, Gazze'nin bu misyonu yerine getirdiğini belirterek, “Gazze bir coğrafya değil, Gazze bir davanın adıdır. Gazze Müslümanların en büyük imtihanıdır." ifadelerini kullandı.

"Aktivist değil, Mücahittirler"

İstanbul’da imalathane deposunda çıkan yangın söndürüldü
İstanbul’da imalathane deposunda çıkan yangın söndürüldü
İçeriği Görüntüle

Sumud Filosu'na katılanları aktivist olarak tanımlamanın yetersiz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ateş, "Denizin karanlıklarına, gecenin karanlıklarına, Yahudilerin karanlıklarına rağmen denize açılanlar aktivist değil, mücahittir. Mücahit olmak için Müslüman olmak gerekmiyor, insan olmak yetiyor." dedi.

"Sumud Filosu, Tebük Seferi ile tarihsel paralellik arz ediyor"

Prof. Dr. Ateş, tarihten Tebük Seferi'ni örnek göstererek, savaş yapılmayan bir seferin bile Müslümanların samimiyetini ortaya çıkardığını hatırlatarak, "Allah bu seferle alakalı 129 ayetlik Tevbe Suresi'ni indirdi. Savaş olmadı ama üç sınıf ortaya çıktı: İnkar edenler, mazeret uyduran korkaklar ve hiçbir mazereti olmayan samimi Müslümanlar." diyerek Sumud Filosu'nun da benzer bir ayrımı günümüzde yaptığını söyledi.

"Sumud dünyaya israil'i tanıttı"

Sumud filosunun etkilerine değinen Ateş, "Dünyanın israil'den nefret etmesini sağladı. Biz Müslümanlar ne kadar uğraşsak bu nefreti kazandıramazdık. Avrupa'dan Asya'ya insanlar sokaklara döküldü. Müslüman olmasalar da insandırlar. Sorumsuz Müslümanların maskesini düşürdü, korkuları yıktı" dedi.

"Hazreti Hamza'ları çoğaltacak"

Gazze ve Sumud'un Hazreti Hamza gibi cesur Müslümanları çoğaltacağını belirten Prof. Dr. Ateş, "Hazreti Hamza, Allah Resulü'ne yapılan hakaretleri duyunca avdan dönerken Mescid-i Haram'a gidip kelime-i tevhid getirerek meydan okudu. Bugün de insanlar siyonistleri tanıdıktan sonra İslam'a koşuyor." diye belirtti.

"Eleştirenler ya cahildir ya haindir"

Sumud filosuna katılanların inançları üzerinden yapılan eleştirileri sert bir dille reddeden Prof. Dr. Ateş, "Onların yapmış olduğu fedakarlığı itibarsızlaştıran ya cahildir ya haindir. Hristiyan olabilir, Budist olabilir, hatta ateist olabilir ama insandır." diyerek Müslümanların bu polemiklere meydan vermemesi gerektiğini vurguladı.

"Tutukluların getirilmesi asil davranıştır ama yetmez"

Hükümetin Gazze'de alıkonulan vatandaşları geri getirmesini takdir eden Ateş, "Elbette beklenen asillik budur. Amma asıl mesele israil'in barbarlığına haddini bildirmektir. Ticaretin devam etmesiyle bu asil davranış yan yana konulamıyor." diyerek siyonist rejim ile ticaretin kesilmesi çağrısında bulundu.

"Kürecik NATO Radar Üssü bağrımıza saplanan bir hançerdir"

Malatya'daki Kürecik NATO Radar Üssü'nü eleştiren Ateş, "Kürecik NATO Radar Üssü bağrımıza saplanan bir hançerdir. İsrail'e bilgi aktaran, muhbirlik görevini üstlenen Kürecik'in köreltilmesini talep ediyoruz. Malatya'daki Müslümanların bu sesini duyurun." dedi.

"Safınızı Belirleyin: Ya zaferin parçasısınız ya yok oluşun"

Konuşmasının sonunda Nisa Suresi 74. ayeti hatırlatan Ateş, "Kim Allah yolunda savaşırsa ya öldürülür ya galip gelir. Allah'ın lügatinde mağlubiyet yoktur. Müslümanlar ölebilir ama mağlup değildir. Kritik soru şu: Safınız ne? Ya Gazze'nin yok oluşunda katkınız olacak, ya da Gazze'nin zaferinde payınız olacak. Üçüncü seçenek yok." diyerek net bir duruş çağrısı yaptı. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA