Prof. Dr. Abdulhadi Timurtaş, HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından Van’daki bir otelin konferans salonunda gerçekleştirilen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda selamlama konuşması gerçekleştirdi.

İnsanlığın bu gün siyasi, dini, milli, ekonomik, kültürel, eğitim ve coğrafik gibi birçok konuda ciddi sorunlar yaşadığını belirten Timurtaş, ilgili sorunların temelinde fıtrattan uzaklaşmanın yattığını söyledi.

Egemen güçlerin ve toplum mühendisliğine kalkışan ifsat hareketlerinin farklılıkları reddetmesinin, başkalarına tercih hakkını bırakmamasının ve bütün yönleriyle kendisini dayatmasının, sorunu daha da çıkmaz hale getirdiğini söyleyen Timurtaş, "Bugün insanlığı pençesinin içine alan ve dünyayı yönettiğini iddia eden Siyonist düzen bir ifsat düzenidir, insanlığı tek tipleştirmeye çalışan bir şer odağıdır. Fıtrata o virüslü ellerini uzatan, Müslüman milletlerin zihninden ümmet fikrini çıkaran ve fıtratıyla oynayan da siyonistlerdir. Ne yazık ki Müslüman coğrafyalarda birçok yönde gücü ellerinde bulunduran yerel uşakları da adım adım efendilerinin izini takip etmektedirler." dedi.

"Fıtrat, farklılıkları ayrıştırıcı değil tamamlayıcı ve birleştirici olarak görür"

Farklılıkları ortadan kaldırmaya çalışan ve yok eden bu müfsit zümrenin kurduğu sözde medeniyetin, topal bir medeniyet olduğunu ve deccalimsi tek gözlü ve yok olmaya mahkûm olduğunu söyleyen Timurtaş, "Oysa, fıtrat, farklılıkları ayrıştırıcı değil tamamlayıcı ve birleştirici olarak görür. Fıtrat farklılıkları yok etmeye değil korumaya ve desteklemeye çağırır. Fıtrat kendin için istediğini başkası için de istemeyi gerektirir Fıtratın korumasını istediği hususların başında bir milletin birbirleriyle iletişim kurduğu ve konuştuğu dil gelir. Bir milleti millet yapan dolayısıyla farklı kılan o milletin konuştuğu dildir." ifadelerini kullandı.

Konya’da 95 kişiye İŞKUR destekli istihdam fırsatı
Konya’da 95 kişiye İŞKUR destekli istihdam fırsatı
İçeriği Görüntüle

"Kürt dili, topyekun bir eğitim sisteminin dili olmaya hazır ve muktedir bir dil seviyesine gelmiştir"

Timurtaş, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla soyu tükenmesin diye bazı çiçek, böcek ve canlıları korumak ve neslinin devamını sağlamak için nasıl emek sarf ediliyor ve büyük bütçeler ayırılıyorsa dil ve kültürler için aynısını yapmak fıtratın ve insanlığın gereğidir.

Bu gün uzun bekleyişlerden sonra ülkemizin farklı üniversitelerinde Kürt Dili Edebiyatı bölümlerinin açılması, Milli Eğitim'e bağlı okullarda seçmeli Kürtçe ve diğer dillerin müfredata konması, TRT bünyesinde Kürtçe ve diğer dillere birer kanalın tahsis edilmesi fıtrata dönüşün bir tezahürüdür.

Bu vesileyle belirtmek isterim ki Kürt dili, topyekun bir eğitim sisteminin dili olmaya hazır ve muktedir bir dil seviyesine gelmiştir. Hakeza Kürtçenin Üniversite dediğimiz akademi camiasında, şiir, roman, hikaye ve eleştiri gibi edebi mahfillerde de diğer dünya dilleri ile yarışacak seviyededir."

Zamanında Mısır'ın el-Ezher şeyhi ve asrın müceddidi Şeyh Muhammed Abduh'un, Osmanlı Şeyhu'l-İslam'ına eğitimde yapılacak düzenlemeye katkı olarak bir rapor sunduğunu hatırlatan Timurtaş, raporda dini vaazlarda ve eğitim müfredatında kullanılacak ders kitaplarının diline dair fıtratın çağrısına kulak vererek şu beyanda bulunduğunu aktardı:

"Bütün Osmanlılara dağıtılacak kitaplar, Osmanlı Araplarına Arapça, Osmanlı Türklerine Türkçe ve diğer milletlere kendi dilleriyle takdim edilecektir. Bu kitaplarda zikredilen ayet ve hadisler, her milletin diliyle yazılacaktır."

Abduh, avam halkı irşat etmekle yükümlü olan vaizlerin konuşacakları dil ile ilgili şöyle der:

'Her milletin vaizi kendi milletinin diliyle gayet fasih olarak konuşabilmelidir."

Timurtaş, ama ne yazık ki fıtrattan uzak batıl temelli zihniyetlerin egemen olması sonucu bu tür çağrıların hem memleketimizde hem diğer Müslüman coğrafyalarda bertaraf edildiğini, birçok dil ve kültür diri diri gömüldüğünü ve adeta fıtrata bir savaş açıldığını kaydetti.

Prof. Dr. Timurtaş, "Her nedense ne zaman birileri Kürtlerin fitri ve insani taleplerini dinlemeye ve dillendirmeye çalıştıysa şer odakları tarafından adeta linç edilmiştir ve her kim bu konuda fıtratın çağrısına evet demişse birbirine zıt olsalar da belli mihraklar tarafından susturulmaya çalışılmış ve ilgili girişimler, gayretler amacından saptırılmıştır. Bu gün Kürt Meselesinde İnsani Yaklaşım başlıklı çalıştay da fıtrata dönmeye bir çağrıdır. Millet ve devlet olarak icabet etmek umuduyla selam ve hürmetlerimi sunuyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA