Kassam Tugayları'nın efsanevi komutanlarından İmad Akil, 24 Kasım 1993 yılında henüz 22 yaşındayken Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şucaiyye semtinde şehit edildi.

HAMAS'ın tarihi liderlerinden ve askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın önde gelen kurucularından biri olan İmad Akil , "yedi canı olan maskeli adam", "sıfır noktasından çatışmaların mühendisi" gibi pek çok sıfatla anılmıştır.

Gücü, cesareti ve askeri operasyonlarıyla yerleşimcilere korku ve dehşet aşılamış ve işgal rejimi için bir kâbus olmuştur. İki yıl boyunca işgal güçlerinin takibinden kurtulmuş, ta ki dönemin işgal Başbakanı İzak Rabin onu bir efsane olarak tanımlayana kadar.

Doğumu ve yetişmesi

El Cezire'de yer alan biyografiye göre "Ebu Hüseyin" lakaplı İmad Hasan İbrahim Akil, 19 Haziran 1971'de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye mülteci kampında dindar bir ailede doğdu. Ailesi, 1948 savaşından sonra Mecdal yakınlarındaki Bar'ir köyünden buraya göç etmişti.

Cebaliye Kampı'ndaki Şehitler Camii'nde müezzin olarak görev yapan babası, hicri 6. yüzyıl/miladi 12. yüzyılda Haçlıları yenen Müslüman lider İmadeddin Zengi'nin anısına ona İmad ismini koymuştur.

Çalışma ve eğitim

İmad, ilk ve hazırlık eğitimini Cebaliye mülteci kampında tamamladı ve burada çalışkanlığı ve düzenliliğiyle öne çıkarak sürekli olarak en iyi öğrenciler arasında yer aldı. Ardından El-Faluce Lisesi'ne geçti ve 1988'de lise diplomasını aldı. Hem okulunda hem de Beyt Hanun ve kampta birinci oldu.

Daha sonra eczacılık bölümünü seçti ve Gazze şehrindeki El-Emel Enstitüsü'ne başvurdu, ancak işgal rejimi onu 23 Eylül 1988'de bir buçuk yıllığına esir aldı ve üniversite eğitimine son verdi.

Mart 1990'da serbest bırakıldıktan sonra İmad, Ürdün'ün başkentindeki Hattin Koleji'nin Şeriat Bölümü'ne 1991-1992 akademik yılı için başvuruda bulundu. Başvurusu kabul edildi, ancak işgal güçleri Ürdün'e gitmesine izin vermedi.

Mücadele yolu

İmad, direniş yolculuğuna lise öğrencisiyken 1987'deki Birinci Filistin İntifadası'na (HAMAS'ın 14 Aralık 1987'de kurulmasıyla aynı zamana denk gelen Taş İntifadası) katılarak başladı. Duvarlara işgal karşıtı sloganlar yazdı, gösterilere, yürüyüşlere ve İntifada faaliyetlerine katıldı ve diğer gençleri de katılmaya, yerleşimcilere karşı koymaya ve suçlarına karşı durmaya teşvik etti.

23 Eylül 1988'de işgal güçleri tarafından esir alındı ve HAMAS'a mensup olmak ve İntifada'ya katılmak suçlamalarıyla yargılandı. Mart 1990'da hapisten çıktıktan sonra İzzeddin el-Kassam Tugayları'na katıldı ve 1991 başlarında HAMAS'ın askeri kanadının ilk grubu olan "Şehitler Grubu"nda irtibat subayı olarak seçildi.

İmad liderliğindeki Şehitler Grubu, işgal kuvvetlerinin devriyelerine karşı yakın mesafeli çatışma operasyonlarını başarıyla gerçekleştirdi. Ayrıca, işgal kuvvetleriyle iş birliği yapanları hedef alarak kendi operasyonlarında kullanmak üzere silahlara el koydular. Ancak işgal kuvvetleri, 26 Aralık 1991'de işgal altındaki Filistin ve Mısır sınırını Refah yakınlarında geçmeye çalışan iki kişiyi esir alarak grubun üyelerini tespit etti. İmad daha sonra işgal istihbaratı ve özel kuvvetleri tarafından en çok aranan kişi oldu.

İmad, kılık değiştirerek 22 Mayıs 1992'de Gazze Şeridi'nden işgal altındaki Batı Şeria'ya Erez sınır kapısından geçmeyi başardı. Kudüs'e yerleşti ve grubunun üyeleri de ona katıldı. Batı Şeria'da Kassam Tugayları için başka gruplar kurdu ve Ekim 1992'de El Halil şehrinde bir askeri araca düzenlenen operasyonla bu grupları duyurdu. Operasyonda bir subay ve üç işgalci asker yaralandı. Dört gün sonra düzenlenen bir başka operasyonda ise İbrahim Camii yakınlarındaki bir siyonist askeri kampı hedef alındı ​​ve bir işgal askeri öldü, bir asker de ağır yaralandı.

Batı Şeria'da İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı çok sayıda mücahidin esir alınmasının ardından İmad, siyonist işgal kuvvetlerinin Gazze Şeridi'ndeki şehir ve kamplarda, Tugayların operasyonlarını tırmandırması sonucu daha sıkı kontrol sağlamasına rağmen, 13 Kasım 1992'de Gazze Şeridi'ne geri döndü.

Siyonist kuvvetlerin, tüm oluşum ve aygıtlarıyla İmad'a ulaşmaya yönelik çeşitli girişimlerinin başarısızlığa uğraması, dönemin işgal Başbakanı Rabin'i, İmad'ın ailesiyle temasa geçmeye ve onlarla pazarlık yapmaya yöneltti. İmad ise onlara, "Rabin, ölmeye karar vermiş bir genci durduramaz" diyerek karşılık verdi.

İşgal kuvvetlerine karşı düzenlediği 40'tan fazla operasyonda İmad, 25 Kasım 1992'de Gazze şehrinin Şucaiye semtinde , aralarında üst düzey bir subayın da bulunduğu 3 askeri tüfeğiyle öldürdü. Aynı eylemi Mart 1993'te Cebaliye'de ve Şeyh Rıdvan semtinin batısında tekrarladı ve üç kişiyi hedef alarak öldürdü.

Bu operasyonların ve öldürdüğü askerlerin sayısının artmasıyla İmad, işgal kuvvetlerinin bir numaralı hedefi haline geldi ve İmad adındaki her genci hedef almaya başladı. Ancak operasyonlarına ara vermedi ve üstlerinin Gazze'den ayrılma talebini reddederek Şeyh İzzeddin el-Kassam'ın şu sözleriyle karşılık verdi: "Şehit olup Cennet'e girinceye kadar Filistin'de kalacağım. Bu bir cihattır; neticesi ya zafer ya da şehadettir."

Kameralı ilk operasyon

12 Eylül 1993 sabahı İmad, Musab İbn Umeyr Camii'nde bir subay da dahil olmak üzere üç askerin öldürüldüğü ve silahlarının ele geçirildiği operasyonu yönetti. Bu, Kassam Tugayları tarafından kamerayla belgelenen ilk operasyondu ve Rabin, "Keşke uyanıp Gazze'nin deniz tarafından yutulduğunu görebilseydim." diyerek öfkesini dile getirdi.

"Yeni anayasa" tartışmalarına ve çözüm arayışlarına normsal katkı: "Medine Sözleşmesi"
"Yeni anayasa" tartışmalarına ve çözüm arayışlarına normsal katkı: "Medine Sözleşmesi"
İçeriği Görüntüle

Onlarca işgal aracının kuşattığı evden şehit olarak çıktı

İki yıldan fazla bir süre işgal kuvvetleri tarafından takip edildikten ve defalarca yakalanmaktan ve kontrol noktalarından kaçtıktan sonra, İmad ve birkaç arkadaşı, 24 Kasım 1993 Çarşamba sabahı, Şucaiyye mahallesindeki bir evde 60 zırhlı araçtan oluşan bir güç tarafından kuşatıldı. Kuşatma altındakiler teslim olmayı reddederek işgal kuvvetleriyle çatışmaya girdi. İmad ve arkadaşları, bir tanksavar füzesinin yüzlerine isabet etmesi sonucu şehit edildi. İşgal rejimi, bu olayı önemli bir başarı olarak değerlendirdi ve şenliklerle kutladı. Efsanevi direniş lideri İmad Akil, şehit olduğunda henüz 22 yaşında gencecik bir fidandı ama bir asırlık çınar gibi direnişi kök salmıştı.

Şehit İmad, işgal kuvvetlerine karşı “Sıfır Noktası” stratejisi ve pusu kurma yoluyla cesur bir yöntem geliştirerek, direnişin düşmanın silahlarını ve işbirlikçilerinin (ajanlarının) silahlarını kullanarak onlarla savaşmasını, ayrıca operasyonları kamerayla kaydederek işgal kuvvetlerinin ölülerini psikolojik savaşta kullanmasını sağladı.

Hayatı filme ve kitaplara konu oldu

Sadece 3 yıl gibi kısa bir sürede elde ettiği başarılarla Filistin direniş tarihine geniş bir kapıdan giren İmad'ın anısı, yazarı Ghassan Douar tarafından 1994 yılında yayımlanan ve onun hareketli hayatını konu alan "İmad ​​Akil: Cihat ve Direniş Efsanesi" adlı kitapla ölümsüzleştirildi.

2009 yılında çekilen ve Filistin davasını gelecek nesillere aktarmayı, tarihini ve şahsiyetlerini belgelemeyi amaçlayan bir dizi sinemasal çalışmanın ilki olan "İmad ​​Akil... Bir Direniş Efsanesi" adlı uzun metrajlı filmle de onurlandırıldı. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA