Tunus açıklarında demirleyen Küresel Sumud Filosu’nun amiral gemisinin insansız hava aracıyla saldırıya uğramasının ardından Tunus’un başkenti Tunus’ta geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenlendi.
Tunus Tiyatro Binası önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan filo organizatörleri, olayın ciddiyetine vurgu yaparak misyonlarının kararlılıkla süreceğini ifade etti. Açıklamalarda, Gazze’ye yönelik ablukanın kırılması ve uluslararası dayanışmanın önemi vurgulandı.
Ghassen Henchiri
Küresel Sumud Filosu Organizatörü Ghassen Henchiri, “Bugün bizim için en önemli olan şey filodur. Bugün tüm odağımız Gazze’de yaşananlar ve devam eden soykırımdır. Bu, Sumud Filosu’nun ana hedefidir. Bu nedenle uyarılarımız hâlâ geçerlidir; filonun harekete geçmeden önceki son uyarılarından söz ediyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz ki, hazırlıklarımız daha güçlü, kararlılığımız ise daha büyüktür. Tek amacımız kuşatmayı kırmaktır. Bizim irademiz halkaların iradesinden geliyor ve halkaların iradesi asla kırılmaz. Bu filoyu Gazze’ye ulaştıracağız.” şeklinde konuştu.
Saif Abukeshek
Küresel Sumud Filosu Baş Koordinatörlerinden Saif Abukeshek, soykırımcı israiliin gerçek doğasını ve kimliğini önceden gösterdiğini belirterek, “Burada, yıllar boyunca süren şiddetsiz direnişin ve sivil itaatsizlik hareketlerinin mirasını taşıyoruz. Sadece deniz yoluyla bir eylem gerçekleştirmeyi düşünmüyoruz. Bu süreci başlattığımızda, ilk andan itibaren küresel bir dayanışma hareketine dönüşmesini amaçladığımız bir alan oluşturmak istediğimizi duyurduk. Küresel Güney ve Küresel Kuzey’den insanları bir araya getirecek bir hareket. Pek çok ülkede adalet ve farklı toplulukların hakları için mücadele ettik. Şimdi ise tüm bu çabaları birleştirmenin zamanı geldi. Bugün bu çabalar, Filistin’de yoğunlaşıyor. Çünkü Filistin; sömürgeciliğe, emperyalizme ve insanların kaynaklarıyla birlikte hiçbir bedel ödemeden sömürülmesine karşı dimdik ayakta duran son kaledir.” dedi.
Abukeshek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün insanlar seslerini yükseltiyor, tavırlarını ortaya koyuyor. Liderler bunu yapamazken sivil toplum harekete geçiyor ve Filistin’e doğru ilk adımı atıyor. Amacımız yalnızca Filistin değil; baskıya karşı mücadele etmektir. Bugün dünya halklarının tamamı bu mücadelede temsil ediliyor. Baskı ve zulümle karşılaşacağımızı biliyorduk. Bu konuda hazırlıklıyız, çünkü son 18 yıldır aralıksız mücadele eden insanların direncinden ilham alıyoruz. Her türlü ayrımcılığa ve suçlulaştırmaya maruz kaldılar. 22 aydır süren kesintisiz soykırımla yaşamaya mecbur bırakıldılar. Ama her gün yeniden hayata tutunmak için ayağa kalkıyorlar. Eğer biri hayat için ayağa kalkıyorsa, biz de onların yanındayız.”
“Bu, deniz üzerinden Gazze’ye hayat taşıyan bir misyon. Filistin halkını kurtarmak için değil, onları suçlulaştırma ve soykırım karşısında yalnız bırakmamak için yola çıkıyoruz. Filistinlilerin yıllardır gösterdiği kararlılık örnek alınmalıdır. Bu yüzden, yaşanan zorluklardan çıkarılacak tek ders, birlikte devam etmemiz ve birlikte büyümemiz gerektiğidir. İnsanlar İtalya’da, Yunanistan’da ve diğer limanlarda harekete geçiyor. Ablukayı kırmak ve soykırımı sona erdirmek için önümüzdeki günlerde denizde birleşeceğiz.”
Miguel Duarte
Saldırı anını birebir yaşadığını söyleyen Miguel Duarte, “Ben geminin arka kısmındaki güvertede bulunuyordum. Bir drone sesi duydum. Güvertenin korunaklı kısmından çıktım ve başımın üç-dört metre üzerinde havada asılı duran bir drone gördüm. Mürettebat arkadaşlarımı çağırdım. İkimiz orada durduk, drone hâlâ tam üzerimizdeydi. Sonra geminin ön kısmına doğru hareket etti. Birkaç saniye boyunca can yeleklerinin üzerinde bekledi ve ardından bomba bıraktı. Bomba patladı, büyük bir alev yükseldi. Gemide hemen yangın çıktı. Yangın söndürücülerimizi alıp yangını söndürmeyi başardık. Çok şükür herkes güvendeydi. Neyse ki kimseye bir şey olmadı.” ifadelerini kullandı.
Thiago Avila
Brezilyalı aktivist Thiago Avila, “İnsanlar bize ‘Bizim gibi bir misyon devam edecek mi?’ diye sorduklarında, biz her zaman şu gerçeği hatırlıyoruz: Biz burada kendimiz için değiliz. Biz hikâye değiliz. Hikâye, Gazze’de yaşayan ve on yıllardır soykırım ile etnik temizliğe maruz bırakılan, bir apartheid sömürge devletine dönüştürülen ve ‘siyonizm’ adı verilen ırkçı, üstünlükçü bir ideoloji tarafından öldürülen Filistin halkının hikâyesidir.” dedi.
Avila, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Dün gece yaşananlar, dünyaya kiminle uğraştığımızı bir kez daha gösterdi. Gazze’de açlıktan ölen çocuklara insani yardımı engellemek isteyen, sağlık çalışanlarını, Birleşmiş Milletler personelini, sivil savunma görevlilerini ve gazetecileri katledenlerin kim olduğunu bir kez daha gördük. Misyonumuza devam etme nedenimiz de budur. Çünkü bu misyonu gerektiren nedenler yalnızca hâlâ geçerli olmakla kalmıyor, her geçen gün daha da derinleşiyor. Gazze Şehri’nin tamamen işgaliyle birlikte etnik temizliğin son aşamasına geçilmiş durumda.”
“Evet, bu misyon yüksek risk içeriyor, ancak bu risk Filistin halkının her gün Gazze’de yaşadıklarıyla kıyaslandığında çok daha küçüktür. Bu nedenle yalnızca devam etmiyoruz; yaşananların ardından binlerce insan gönüllü olarak bize katılmak istiyor. Çünkü insanlar; açlıktan çocukların öldüğü, hastanelerin, sığınakların, okulların, evlerin ve yerleşim alanlarının bombalandığı, dünyanın ise sessiz kaldığı bir dünyada yaşamak istemiyor.”
Avila, “Filistin halkı asla pes etmedi, biz de etmeyeceğiz. Kuşatmayı kırmak ve insani bir koridor açmak için misyonumuza devam ediyoruz. Dünya halklarının yanımızda olduğunu biliyoruz. Uluslararası hukukun da bizimle olduğunu biliyoruz, çünkü Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici kararları, hiçbir ülkenin Gazze’ye insani yardımı engellemesine izin vermiyor. Bu yüzden doğru olanı yapmaya devam ediyoruz. Sadece kendimiz için değil, insanlığın kalbi için doğru olanı yapıyoruz. Bu insanlığın görevidir, biz sadece bunun bir parçasıyız.” şeklinde konuştu.
Son olarak Avila, “Ayağa kalkmalıyız. Gösterilerle, boykotlarla, medya ablukasını kırarak harekete geçmeliyiz. Silah fabrikalarını ve soykırım mekanizmalarını durdurmalıyız. Hep birlikte bu neslin tarihî sınavında yer almalıyız. Bir kez daha, Tunus hükümetine ve en önemlisi Tunus halkına gösterdikleri sıcak misafirperverlik için teşekkür ediyoruz. Misyonumuza devam ediyoruz.” diye belirtti. (İLKHA)