Rusya'nın Çin vatandaşlarına yönelik vizesiz politikası yürürlüğe girdi
Rusya'nın Çin vatandaşlarına yönelik vizesiz politikası yürürlüğe girdi
İçeriği Görüntüle

Hak örgütleri, kararın 2013'ten bu yana Abdulfettah Sisi yönetiminin muhaliflere ve İhvan üyelerine yönelik ağır ihlallerini perdeleyebileceğini, Batı'dan gelen insan hakları eleştirilerini zayıflatacağını ve rejime yeni bir baskı alanı açacağını belirtiyor. Bu çerçevede, uzlaşı kanallarının tamamen kapanması, yeni ve geniş çaplı tutuklama dalgaları ve Sisi'nin görev süresini uzatabilecek anayasal düzenlemelerin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.

Bu atmosferde Mısır'da "toplu davalar" yeniden öne çıktı. Terör mahkemesi, "Yenişehir'de İhvan'ın idari yapısı" dosyası kapsamında 124 kişiyi aynı dosyada yargılamaya başladı. Yüksek Devlet Güvenliği Savcılığı da aralarında tanınmış aktivistlerin ve avukatların bulunduğu 50 kişiyi, "kanuna aykırı kurulan örgüte liderlik ve finansman" gibi siyasi nitelikli suçlamalarla ağır ceza mahkemesine sevk etti. Sanıklar arasında uzun süredir yurt dışında yaşayan isimler de bulunuyor; çoğuna dosya ve duruşma bilgisi iletilmediği belirtiliyor.

Mısır'daki insan hakları örgütleri, savunma hakkı gözetilmeden yapılan bu sevkleri, "siyasi içerikli toplu yargılamaların devamı" ve adil yargılanma hakkının ihlali olarak niteliyor. Aktivistler, kendilerine yöneltilen suçlamaların İhvan bağlantısı üzerinden "hazır ve kolay suçlama kalıplarına" dayandığını, esas hedefin rejim eleştirisi ve hak ihlallerine karşı yürütülen kampanyalar olduğunu savunuyor.

Öte yandan, yurt dışındaki muhaliflerin ailelerinin Mısır'da tutuklanması, yüksek güvenlikli ve uzak cezaevlerine (örneğin Minya Cezaevi) sürülmeleri ve Interpol "kırmızı bülten" girişimleriyle, rejimin diaspora muhalefetine de gözdağı verdiği belirtiliyor. Birçok ülkede (Kuveyt, BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn, Lübnan, Ürdün, Sudan, Malezya, Türkiye, İspanya, İsveç vb.) Mısırlı muhaliflerin tutuklanıp ülkeye iade edilmesi, bu çerçevenin bir parçası olarak görülüyor.

Sonuç olarak; avukatlar, Trump'ın Müslüman Kardeşlere yönelik "terör" tasnifinin, Sisi yönetimine hem içeride muhalefeti sindirmek hem de dış destekçiler nezdinde meşruiyetini tahkim etmek için siyasi bir fırsat sunduğunu; toplu yargılamalar, gıyabi kararlar ve yurt dışındaki muhaliflere yönelik baskının da bu fırsatın somut yansımaları olduğunu vurguluyor. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA