İşgal Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Kudüs'te bulunan ofisinde ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack ile bir araya geldi.

Toplantıya siyonist Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, geçici Ulusal Güvenlik Danışmanı, Netanyahu'nun askeri sekreteri, ABD'nin siyonist büyükelçisi ve işgalci rejimin ABD büyükelçisi katıldı.

Barrack, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve aynı zamanda ABD Başkanı'nın Suriye Özel Temsilcisi olarak görev yapıyor.

"israil Yayın Kuruluşu", ziyareti "son derece hassas" olarak nitelendirerek, diplomatik kaynaklara göre bunun Başkan Trump'ın Gazze Şeridi ile ilgili ABD planının bir sonraki aşamasına geçişin tıkanmasından duyduğu artan sabırsızlığı yansıttığını belirtti.

HAMAS ve işgal rejimi arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının ilk aşaması 10 Ekim'de başladı, ancak işgalciler anlaşmayı günlük olarak ihlal etmeye devam etti ve bunun sonucunda yüzlerce kişi şehit edildi.

Buna karşılık işgal rejimi, ikinci aşamayı başlatmak için müzakerelerin başlamasını Gazze'deki son esirinin kalıntılarının bulunmasına bağlarken, HAMAS ise işgalci rejimin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım savaşının bıraktığı yaygın yıkımın ortasında kalıntıları aradığını söylüyor.

"israil Yayın Kurumu", Barrack'ın işgal hükümeti başkanı ve üst düzey siyasi ve güvenlik yetkilileriyle yaptığı görüşmenin, "artan Amerikan baskısı ışığında israilin ikinci aşamaya geçmeye hazır olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladığını" belirtti.

Amerikan desteğiyle işgal rejimi, Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne karşı bir soykırım savaşı başlattı; bu savaşta çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 binden fazla Filistinli şehit oldu ve 171 binden fazla kişi yaralandı.

Kuruma göre, " Barrack'ın ziyaretinin özü Gazze ve Amerikan planının ikinci aşamasına geçişle ilgili; bu aşama, geçici ve kırılgan ateşkesi daha istikrarlı güvenlik ve siyasi düzenlemelerle değiştirmeyi amaçlıyor."

Kurum, Amerikan planının, HAMAS'ın askeri yeteneklerini kademeli olarak ortadan kaldırmayı ve Gazze Şeridi'nde alternatif bir otorite oluşturmayı amaçlayan ABD liderliğindeki bir "uluslararası istikrar gücü" kurulmasını içerdiğini açıkladı. Buna karşılık HAMAS, siyonist işgaline karşı bir direniş hareketi olduğunu savunuyor ve silahsızlanmayı reddederek, bunun yerine silahlarını dondurma veya depolama seçeneğini öneriyor.

Siyonist kurum, işgal rejimi ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki temel anlaşmazlık noktalarından birinin Türkiye'nin rolüyle ilgili olduğunu belirtti.

AB Konseyi, Belarus'a yönelik yaptırımların kapsamını genişletti
AB Konseyi, Belarus'a yönelik yaptırımların kapsamını genişletti
İçeriği Görüntüle

Barrack ise Türkiye'nin askeri yetenekleri ve Gazze'deki etkisi göz önüne alındığında, uluslararası istikrar gücünün bir parçası olması gerektiğine inanıyor. Ancak işgal rejimi bunu "kırmızı çizgi" olarak görüyor ve HAMAS'la bağlarını sürdüren herhangi bir tarafın istikrar gücünün bir parçası olarak kabul edilemeyeceğini ve katılımının planın özünü baltalayabileceğini savunuyor.

Kurum, adı açıklanmayan siyonist siyasi kaynaklara atıfta bulunarak, Barrack'ın ziyaretinin "normal bir protokol ziyareti olarak görülmediğini" ve bunun, Netanyahu ile Trump arasında 29 Aralık'ta Florida'da yapılması beklenen görüşme için doğrudan bir hazırlık adımı olarak değerlendirildiğini belirtti.

Bu bağlamda, Gazze'deki HAMAS lideri Halil El Hayye, dün yaptığı açıklamada, Gazze için planlanan herhangi bir uluslararası gücün veya barış konseyinin görevinin, iç işlerine müdahale etmeden, ateşkes anlaşmasını desteklemek ve sürdürmek ve bölgenin yeniden inşasını denetlemekle sınırlı olması gerektiğini söyledi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA