Bilim insanları, insan vücudunun benzodiazepin benzeri doğal “uyku hapları” üretebildiğini, bu maddelerin belirli sinirlerden gelen sinyalleri azaltarak ağrı hissini düşürebildiğini tespit etti.
Çalışma, Leeds’te Biyomedikal Bilimler Okulu’ndan Prof. Nikita Gamper ile Çin’in Shijiazhuang kentindeki Hebei Tıp Üniversitesi’nden Prof. Xiaona Du tarafından yürütülen önceki araştırmaların devamı niteliğinde.
Ekip, önümüzdeki yıl için sağlanan yeni fonla birlikte bu biyolojik sürecin opioid olmayan, daha güvenli ve bağımlılık riski taşımayan ağrı tedavilerine nasıl kapı aralayabileceğini incelemeyi planlıyor.
Prof. Gamper, mevcut tedavilerin sınırlı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi “Ağrının nasıl oluştuğunu oldukça iyi biliyoruz ancak bunu engellemek için çok az seçeneğimiz var. Tüm keşiflere rağmen hâlâ opioidler altın standart. Çok güçlü ya da sinir kaynaklı ağrılarda ibuprofen işe yaramıyor; opioidler etkili ama tehlikeli.”
Araştırmada Prof. Gamper, Prof. Du ve Cincinnati Üniversitesi’nden Dr. Temugin Berta, omurilik gangliyonu olarak bilinen yapılardaki bazı hücrelerin, benzodiazepinlere benzer şekilde işleyen bir peptit salgıladığını keşfetti.
Bu süreç yalnızca periferik sinir sisteminde gerçekleştiği için tüm sinir sistemini uykuya geçirmiyor. Bu da söz konusu doğal maddelerin bağımlılık ve ağır yan etki riski olmaksızın ağrı kesici potansiyele sahip olabileceği anlamına geliyor.
Araştırmanın sonuçları, sinirlerin ağrı sinyallerini kaynağında filtreleyebildiğini veya zayıflatabildiğini göstererek yeni bir tedavi yaklaşımına işaret ediyor.
Leeds’te ağrı tıbbı uzmanı Dr. Ganesan Baranidharan, bulguların milyonlarca kronik ağrı hastası için umut verici olduğunu söyledi:
“Kronik ağrı sağlık hizmetlerinin en büyük problemlerinden biri. Uzun süreli opioid ve sinir ilaçları ciddi yan etkiler oluşturuyor. Bazı hastalar düşük dozlarla idare edebiliyor ama daha fazla tedavi seçeneğine ihtiyacımız var.”
Bulgular, kan-beyin bariyerini aşmadan çalışan, böylece beyin fonksiyonlarını etkilemeyen yeni ilaçların geliştirilebileceğine işaret ediyor. Dünya nüfusunun üçte birine varan kısmı her gün ağrı yaşıyor ve mevcut tedavilerin çoğu yetersiz kalıyor.
NIH HEAL programı kapsamında çalışan Dr. Berta “Milyonlarca insan yeterli ağrı tedavisi bulamıyor. Yeni mekanizmalar keşfetmek büyük önem taşıyor” dedi.
Prof. Gamper’ın bu alana yönelmesinde, aile üyelerinden birinin sinir kaynaklı ağrı yaşaması etkili olmuş.
Leeds, Shijiazhuang ve Cincinnati’daki ekipler 2018’de başlayan iş birliğini sürdürüyor. Araştırmacılar benzer deneylerde aynı sonuçlara ulaştıklarını fark ettiklerinde projeye ortak devam etme kararı aldı.
Leeds ekibi, Tıp Araştırma Konseyi ve ilaç endüstrisinden 3,5 milyon sterlinlik yeni destek alarak 2025’te beş yıl sürecek yeni bir projeye başladı. Çalışma, sinir ağrısının biyolojik işaretlerine ve bu yeni peptitin kullanıldığı tedavi yaklaşımlarına odaklanacak. (İLKHA)




