İşgalciler, Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde gece boyunca baskınlarını sürdürdü. Tubas, Ramallah, Beytüllahim, Tulkerem, Nablus ve Ürdün Vadisi'nde çok sayıda belde ve köy işgalci askerler tarafından basıldı. Baskınlar sırasında yer yer ateş açıldı, gaz bombası ve ses bombaları kullanıldı, ticari hayat durma noktasına geldi.
Kuzeyde Tubas kentine giren işgalcilerle Filistinliler arasında gerginlik yaşanırken, Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Silvad ve kuzeyindeki Kuber beldelerinde işgalciler rastgele ateş açtı. Beytüllahim'in güneyindeki Vad Rahhal köyü çevresine konuşlanan işgalciler, askeri kontrol noktası kurarak Filistinlilerin bölgeye girişini engelledi.
Tulkerem'de Şuveyke, Anabta ve Kefr el-Labad köyleri; Nablus'ta ise Madama, Beyta ve Beyt Deccin beldeleri baskınlara sahne oldu. İşgalcilerin gaz bombaları ve ses bombalarıyla gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle çok sayıda iş yeri kepenk kapattı.
El-Halil'in güneyindeki Sammu beldesinde ise Yahudi çeteler Filistinli aileye ait eve saldırdı. Saldırıda ev ve çevresinde hasar oluşurken, bölge halkı Yahudi çetelerin koruma altında hareket ettiğini belirtti.
Kudüs'te de saldırılar sürdü. İşgalciler, Silvan'ın Vadi Kadum Mahallesi'nde 13 ailenin yaşadığı bir binayı "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla yıktı. Yıkım sırasında Filistinlilere gaz ve ses bombalarıyla saldırılırken iki kişi alıkonuldu. Kudüs Valiliği yıkımı "savaş suçu" ve "zorla tehcir" olarak niteledi.
Aynı saatlerde Kudüs'ün kuzeydoğusundaki Anata beldesinde Yahudi çeteler, Arab en-Nuhayla el-Kaabina topluluğuna silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda 3 Filistinli Yahudi çetelerin kurşunlarıyla yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, işgalciler daha sonra Anata ve çevresine baskın düzenledi.
Gazze'ye yönelik soykırım saldırılarının sürdüğü son iki yıl içinde, Batı Şeria'da da baskı ve şiddet tırmandı. Bu süreçte işgalciler ve Yahudi çetelerin saldırıları sonucu en az 1102 Filistinli şehit oldu, yaklaşık 11 bin kişi yaralandı, 21 binden fazla Filistinli ise esir alındı. Batı Şeria genelinde yaşanan son baskınlar, işgalin ve Yahudi çete terörünün sistematik şekilde sürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. (İLKHA)
