HAMAS'ın önde gelen isimlerinden Husam Bedran, yaptığı açıklamada hareketin 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu; ancak siyonist rejimin anlaşmanın ikinci aşamasına geçmemek için sürekli oyalama ve sabotaj taktiklerine başvurduğunu söyledi.
Bedran, Gazze'de devam eden katliamların artık bölgesel istikrara yönelik açık bir tehdit hâline geldiğini belirterek, "Uluslararası toplum, soykırımı durdurmak için sorumluluk almak zorundadır" dedi. Sözlerine, bölgede oluşan ağır insani yıkımın yalnızca Gazze'yi değil, tüm bölgeyi tehdit ettiğini ekledi.
Refah'taki direnişçilerden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Bedran, "Mücahitlerimiz ne teslim olmayı kabul eder ne de silah bırakmayı. Saldırılar artsa da direniş devam edecek" ifadelerini kullandı. Ayrıca işgalcilerin Batı Şeria'da artan saldırılarına dikkat çekerek, Filistinli grupların ortak bir ulusal tutum geliştirmesinin önemini vurguladı.
Ateşkes 10 Ekim 2025'te yürürlüğe girse de siyonist rejimin ihlallerinin sürdüğünü hatırlatan Bedran, anlaşmanın ikinci aşamasının (esir takası, insani girişlerin genişletilmesi ve kalıcı ateşkese geçiş gibi) kritik maddeler içerdiğine işaret etti.
Bedran, açıklamasında ayrıca Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden soykırımın bilançosuna değindi: 239 binden fazla Filistinli şehit veya yaralı, 10 binden fazla kayıp, yüz binlerce yerinden edilmiş insan ve çoğu çocuk olan binlerce kişinin açlıktan hayatını kaybettiği bir insani felaket…
HAMAS yetkilisi, bu tablo karşısında sessiz kalan uluslararası güçleri sorumluluk almaya davet ederek, "Soykırım sürerken dünyanın susması kabul edilemez" dedi. (İLKHA)
