Aktivistler, siyonist rejim tarafından alıkonulan filo gönüllüleri serbest bırakılıncaya ve evlerine dönünceye kadar meydanları terk etmeyeceklerini belirtti.
Aktivistler, farklı kimliklerden birçok insanın bir araya geldiğini, boykot çağrılarının önem taşıdığını ve Filistin’e sahip çıkmanın aynı zamanda kendi vicdanımıza sahip çıkmak anlamına geldiğini söyledi.
İLKHA’ya konuşan Aktivistler, verdikleri mesajlarda nöbetin yalnızca Gazze halkına destek için değil, insanlık onurunu korumak için de sürdürüldüğünü vurguladı.
“Kelebek etkisi oluşturmak için buradayım”
Feryal Topaktaş
İki yıldır süren bu hikâyede izleyici bir rolde kaldığını ancak artık susmanın mümkün olmadığını vurgulayan Feryal Topaktaş, Gazze halkının gösterdiği inançtan ilham aldığını belirtti.
Mersin’de genç aktivistlerin kurduğu gruba davet edildiğini ve bunu kendi iç cihadı olarak gördüğünü ifade eden Topaktaş, “Devletlerin ya da hükümetlerin üzerine yıkmak kolaydır ama birey olarak bir kelebek etkisi oluşturmak çok önemlidir. İşte bu yüzden buradayım.” dedi.
Filo’nun 20. gününde yaşananların kendisi için çok özel olduğunu belirten Topaktaş, gemilerin belirli bir alana ulaşmasının bile büyük bir başarı olduğuna dikkat çekti.
Türkiye vatandaşlarının da filoda yer almasının önemine değinen Topaktaş, “Evde oturup izlemek istemedim, kimliklerin ardına sığınmadım. Allah dostlarının yanında olmaya geldim. Farklı kimliklerden insanların birleşmesi bizi bir bütün hâline getirdi. Daha çok ses çıkaracağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Cesaret eksikliği bizi üzüyor”
Gülfer Öğrü
Sumud Filosu’nu ve 20 gündür süren çalışmaları yakından takip ettiklerini söyleyen Gülfer Öğrü, Mersin’deki genç aktivistlerin gece yarılarına kadar meydanda nöbet tuttuğunu hatırlattı.
Gazze’ye destek veren herkese teşekkür eden Öğrü, “Ne yazık ki gayrimüslimler bile Müslümanlardan daha cesur davranıp Gazze için mücadele ediyor. Türkiye’de bu cesareti görememek beni derinden üzüyor.” dedi.
İnsanların korkularına da dikkat çeken Öğrü, pek çok kişinin devlet ya da hükümetten çekindiğini söyledi.
Oysa fikirlerin özgürce dile getirilmesi gerektiğini vurgulayan Öğrü, “Gazze bombalanıyorsa yarın aynı şey bizim de başımıza gelebilir. Allah bize ‘din kardeşleriniz için ne yaptınız?’ diye sorduğunda cevap veremeyeceğiz. Toplumdaki duyarsızlığı görmek bizi yaralıyor.” ifadelerini kullandı.
“Bugün hem Kudüs hem filo için özel bir gün”
Feyza Efe
2 Ekim’in Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethinin 338. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Feyza Efe, aynı zamanda filonun seferinin 20. gününün de kutlandığını belirtti.
Bu sürecin birçok sıkıntıyla geçtiğini dile getiren Efe, “Bizler surda bir gedik açıldığına inanıyoruz. Bu zaferi kutlamayı Rabbimizin bizlere nasip etmesini diliyorum. 20 gündür nöbetimizi sürdürüyoruz ve gayretimize devam edeceğiz.” dedi.
Önceliklerinin Gazze’ye maddi ve manevi destek olduğunu vurgulayan Efe, boykotun önemine dikkat çekti.
Vatandaşlara barkodlu etiketler dağıttıklarını belirten Efe, “İbrahim Aleyhisselam’ın ateşine su taşıyan karınca olmayı niyet ettik. Elhamdülillah üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Boykotu büyütmek ve mücadeleyi sürdürmek için elimizden geleni yapacağız.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)