ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'de ateşkesin uygulanmasını denetleyecek uluslararası istikrar gücünün bölgeye çok yakında ulaşacağını duyurdu. Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada Trump, "Şu ana kadar işler yolunda gidiyor" ifadelerini kullandı.
Trump, "HAMAS, verdiği sözleri tutmazsa büyük bir sorunla karşılaşacak" diyerek, bazı ülkelerin Gazze'de olası krizlere müdahale etmek için gönüllü olduğunu ancak isimlerinin henüz açıklanmadığını belirtti.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu gönüllü ülkelerin bölgeye konuşlanabilmesi için Birleşmiş Milletler (BM) onayının gerektiğini söyledi. Rubio, "BM'de bu konuda ilerleme kaydedildi. Uluslararası gücün yasal çerçevesini oluşturacak karar taslağı hazırlanıyor." dedi.
ABD'li yetkililer, söz konusu güçle ilgili 20 maddelik Trump planının temel alınarak bir karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'ne sunulduğunu aktardı. Plan, Gazze'deki savaşın durdurulması ve işgalcilerin kademeli çekilmesini öngörüyor.
Yetkili, "Uluslararası güç, Gazze'ye girişinin ardından siyonist rejim ordusunun yerini alacak, böylece israil aşamalı olarak geri çekilecek." ifadelerini kullandı.
Trump yönetimi tarafından hazırlanan bu girişim, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının devamlılığını sağlamak amacıyla hayata geçiriliyor. Ateşkes, siyonist rejimin iki yıl süren yıkıcı saldırılarının ardından Gazze'de başlayan soykırımı durdurma çabasının bir parçası olarak değerlendirilmişti.
Gazze Şeridi, 7 Ekim 2023'ten bu yana çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 238 binden fazla Filistinlinin şehit olmasına ve yaralanmasına, 11 binden fazla kişinin kaybolmasına neden olan bir soykırım yaşıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Türkiye, Mısır ve Katar'ın katılımıyla ve ABD gözetiminde Şarm el-Şeyh'te gerçekleştirilen dolaylı müzakerelerin ardından işgalciler ile HAMAS hareketi arasında geçici bir anlaşma sağlandığını duyurmuştu.
İşgalci rejimin henüz bir yanıt vermediği anlaşmanın ikinci aşaması, Gazze Şeridi'ndeki işleri yönetmek ve yardım akışını ve yeniden inşa projelerini izlemek üzere bir "toplum destek komitesi" oluşturulmasını içeriyor. Ancak, ulusal birliğe ve gerçek Filistin egemenliğine dayanmayan herhangi bir yönetimin parçalanmaya ve siyasi şantajlara karşı savunmasız kalacağı uyarıları yapılıyor. (İLKHA)
